Yeni eğitim öğretim yılına bir şekilde kısa bir süre sonra başlamış olacağız.

Yeni eğitim öğretim yılına bir şekilde kısa bir süre sonra başlamış olacağız. Seminerler online olsun, olmasın. Okullar açılsın, açılmasın tartışmaları içinde akıntı bizi götürmeye başlayacak. Elbetteki bu süreçte en önemli şey sağlık. Ancak bir şekilde toplum olarak gerekli önlemleri ciddi biçimde alıp bu sıkıntı ile yaşamayı da öğrenmemiz gerekecek. Süreç içerisinde en büyük sıkıntıyı 1.sınıf öğrencileri ve onların değerli öğretmenleri yaşayacak. Süreç uzaktan devam ederse velilerimize çok büyük iş düşecek. Naçizane, düşünülen birçok eğitim modeline benim de bir öneri olarak sunduğum ve adına "İmece Eğitim Modeli" adını verdiğim bir model sanırım bu sıkıntıyı bir nebze de olsa giderebilir düşüncesindeyim. Bu sistemdeki amaç mevcut 1.sınıf öğrenci sayısını okuldaki tüm sınıf öğretmenlerine bölerek sayıyı mümkün odukça azaltıp kısa sürelerde çocuk ile yüzyüze eğitim ortamını 3 ders saati süresine denk gelecek şekilde oluşturmak. Bunu yaparken giriş çıkış saatlerini sınıflar arası temasın olmayacağı şekilde düzenlemek. 60 kişilik 1 sınıf mevcudu olan bir okulda sınfı öğretmeni sayısı 8 olarak düşünülürse öğretmen başına 7 8 öğrenci demek olur. İstenirse bir gün var bir gün yok şeklinde planlayıp veya aynı gün içinde 3 saat bir grup 3 saat 2. Grup şeklinde bu sayı 4 e kadar düşürülebilir. 1. Sınıflar bu şekilde süreçten en az zararla kurtulabilr. Diğer sınıflar ise yine uzaktan eğitimle götürülür.Pandeminin gidişatına göre uygulamaya devam ettirilir veya yüzyüze eğitim şartları oluştuğunda olağan duruma dönülür. Elbetteki bu sadece bir fikir. Ama 1.sınıfların uzaktan eğitimle götürülmesinin çok zor olduğu gerçeği yanında sanrıım düşünülmesi gereken bir model olarak kenara konabilir. Elbetteki önce sağlık

Alıntı: 

Özgür Eşiyok