YAZ TATİLİ NASIL GEÇİRİLMELİ?

Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

Uzun ve yorucu bir eğitim-öğretim dönemini geride bıraktık. Her zaman olduğu gibi bu dönemde de yaklaşık üç aylık bir yaz tatili başladı öğrencilerimiz için. Aslında her yaz tatili bir sonraki eğitim-öğretim döneminin ilk adımıdır. Bu ilk sürecin nasıl geçirildiği çok önemlidir. Çünkü bu sürece bağlı olarak gelişecektir bir daha ki eğitim-öğretim dönemi.

Yaz tatiline şu iki bağlamda bakmak gerekir: Geride bırakılan dönemin bir ödülü ve yaklaşan eğitim-öğretim döneminin zihinsel ve eğitsel hazırlığı.

Evet, genellikle iki tür veli tutumu ile karşılaşmaktayız: Kimi veliler sıkı bir eğitime tabi tutarlarken öğrencilerini, kimi ise geçirilen dönemden dolayı öğrencilerini tamamen tatil havasına sokmaktadırlar.

Dolayısıyla şu iki insani ihtiyacı unutmamak lazım: Her öğrencinin dinlenmeye ve sorumluluk bilincine ihtiyacı vardır. İşte bu iki ihtiyaç yaz tatillerinin nasıl geçirilmesi gerektiğine ışık tutmaktadır.

NASIL BİR DİNLENME

Karnelerinin içeriği fark etmeksizin, her öğrenci mutlaka eğitim-öğretim döneminde yorulur. Bu yorulma fizyolojik bir yorulma değildir, dolayısıyla dinlenme de fizyolojik olmamalıdır. Öğrencilerin yorgunluğu daha çok zihinsel ve ruhsaldır. Okul derslerini umursamayan normal bir öğrenci dahi, zihinsel ve ruhsal olarak yorgunluk hisseder. Bu his somut bir veriye ihtiyaç duymaksızın, kültürel anlayışlardan kaynaklanır. Evde veliler, okulda eğitimciler, arkadaşlar ve akrabalar bu kültürel anlayıştan etkilenmekte ve haliyle öğrencileri etkilemektedirler.

Zihinsel ve ruhsal dinlenme duygusal ihtiyaçlar karşılanarak sağlanır.

Çağ fark etmeksizin her öğrencinin duygusal tatmine ihtiyacı vardır. Bu duygusal boşluk öncelikle anne-babalar tarafından doldurulmalıdır. Ebeveyn, uzun süren eğitim-öğretim maratonunun ardından yaz döneminde yine aynı eğitim bahislerini açmamaya dikkat etmeli ve daha çok aile bağlarını kuvvetlendirecek sevgi dilini ön plana çıkarmalıdır. Aile bireyleriyle birlikte geçirilen vakitler, bu dönemde öğrenci için çok önemlidir. Bunun en önemli örneği sabah kahvaltısıdır. Kişi güne nasıl başlarsa öyle geçirir bütün gününü. Bundan dolayı sabah kahvaltılarının birlikte ve güzel sohbetlerle yapılması çok faydalıdır.

Ebeveyn, çeşitli etkinlikler düzenleyerek çocuklarıyla geçirilen vakitleri değerlendirebilir. Kültürel geziler, piknikler ve çeşitli yaz etkinlikleri buna dahil edilebilir.

Bununla birlikte yapılacak olan akraba ziyaretleri, duygusal tatmin için önem arz eder. Her aileye göre değişiklikler gösteren bu ziyaretlerin içeriğini en iyi belirleyecek olan ailelerin kendileridir.

Olduğunuz yerde durun ve doğanın sesine kulak verin. Birazdan görüntüsüne odaklanın ve size neler anlattığını düşünün. Duygularınız yoğunlaştı değil mi? Çünkü doğa, kişinin duygularına seslenir, huzur verir, dinlendirir. İnsan, içinde yaşadığı tabiattan ayrılamaz, bu, onun doğasının gereğidir. Dolayısıyla yaz tatilinde daha çok tabiatla zaman geçirilmelidir. Bugün geldiğimiz noktada artan ruhsal sorunların temelinde tabiat ile irtibatı kesmemiz ve beton yığının arasına girmemiz yatar. En azından yazın betonlardan kurtulup doğa ile iç içe bir zaman geçirmek, toprak ile kaynaşmak, ağaçlara çıkıp dalından meyveler yemek, keşif maceralarına çıkmak gerekir. Dönem boyunca toplanan negatif enerjileri toprağa salmalı, yerini pozitif yığınlarla doldurmalıyız. Her anne-babanın, çocuklarının bu ihtiyacına özen göstermeleri elzemdir.

İmkân dahilinde yapılacak olan kültürel geziler her öğrencinin ufkunu açar. Sözgelimi tarihsel bir dönemde yapılan bilimsel çalışmaların sergilendiği bir müzeyi gezen öğrenci, içinde bulunduğu tarihi döneme iz bırakmak için dolu bir enerji hissedecektir kendisinde.

SORUMLULUK BİLİNCİ NASIL GELİŞTİRİLMELİ

Öğrencimizin sorumluluk bilincini nasıl geliştirebiliriz?

Bu soru her ebeveynin gündemini meşgul eder, özellikle yaz tatillerinde. Bu gibi durumlarda yapılan en büyük hata, sorunun alanının geniş tutulmasıdır. Dolayısıyla öncelikle sorunun alanını daraltmalıyız. Mevzu bahis olan öğrenciler olduğundan dolayı, öncelikle eğitime yönelik bir sorumluluk bilinci geliştirilmelidir. Kimi aileler tatil programlarını tamamen dinlenmeye, gezmeye ve eğlenmeye yönelik hazırlarlar. Fakat bu gibi durumlarda öğrencide bir rehavet hissi oluşabilir. Bunun tersini düşünenler de var: Onlar, yaz tatilini sıkı bir eğitim dönemi olarak görür ve bu şekilde bir program hazırlarlar. Bu iki anlayışın ortasında bir yol tutmak en doğrusudur.

Çocukların duygusal tatmini için yaz döneminde yapılacak olan etkinlerden bir önceki başlıkta söz ettim. Bununla birlikte çocukların sorumluluk bilincini geliştirmeye yönelik programlar hazırlanmalı. Onlardan öncelikli olan ise okuma programıdır. Yaz tatilinde yapılacak olan okuma programları, diğer dönemlere göre daha sistematik olmalıdır.

Okumak her yönüyle insana fayda sağlayan nadir bir eylemdir. Çocukların kendi yaş gruplarına ve ilgilerine yönelik bir okuma listesi yapılmalı ve belli aralıklarla okunan kitapların kritiği yapılmalıdır. Bu, aileler tarafından yapılabildiği gibi bir uzmanın rehberliğinde atölyelerde de gerçekleştirilebilir.

Çocukların maddi yaşama yönelik sorumluluk bilinci de geliştirilmelidir. Mesela bisiklet isteyen bir çocuk, yaz tatilinde çok fazla yorulmayacağı bir işte çalışabilir ve biriktirdiği kazancı ve harçlıklarıyla kendi bisikletini alabilir. Her tatil programında buna benzer şeyler olmalıdır. Çocukların ev ve bahçe işlerine yardımcı olmaları, kendi işlerini kendileri görmeleri ve çeşitli bazı sorumluluklarla yükümlü tutulmaları onlara büyük faydalar sağlayacaktır.

Eğitime yönelik sorumluluk bilinci geliştirilmeli dedik ya; bu, sadece okumayla olacak değildir. Her çocuğun yaz tatilinde çok fazla ağırlık vermeden ilgisine yönelik bazı eğitimlere katılması gerekir. Bu, illa ki özel eğitim ile sağlanacak değildir. Sözgelimi yaz tatili yabancı bir dilin geliştirilmesi için en ideal dönemdir. Özel eğitim her zaman önemli olsa da çeşitli sitelerde ve youtube kanallarında paylaşılan derslerin düzenli olarak takip edilmesiyle kolaylıkla sağlanabilir bir programdır.

Her öğrencinin ilgisi farklıdır. İlgilerinin nelere yönelik olduğu doğru bir şekilde saptanmalıdır. Bundan sonra ise çeşitli sportif faaliyetler yapılmalıdır. Örneğin tenis, satranç, yüzme vb. alanlar bunlardan bazılarıdır. Bunun için Halk Eğitim Merkezleri ve Gençlik ve Spor İl Merkezlerinde düzenlenen ilgili faaliyetlere katılabilinir.

Özet olarak: Yaz tatili zihinsel ve ruhsal bir dinlenme dilimidir. Dolayısıyla fiziksel dinlenme yani atalet zamanı olarak görülmemelidir. Ne çocuklara çok fazla yüklenilmeli ne de tamamen bir rehavet hissi oluşturulmalıdır. Çeşitli aktivite ve programlar ile duygusal tatmin gerçekleşmeli ve sorumluluk bilinci geliştirilmelidir.

Ailelerin yaz tatili programı düzenlerken çocuklarının yaş grubuna dikkat etmeleri gerekir. Onlara baskı yapmak yerine onlarla uzlaşmak yolu tutulmalıdır. Birlikte karar alınmalı ve alınan kararlar uygulanmalıdır. Öğrencilerin ve ailelerin kendi imkanlarınca hareket etmeleri en önemli dinamiktir. Ayağımızı yorganımıza göre uzatmalı ve yaz tatilinden en güzel şekilde faydalanmalıyız.

Ne geçmişe saplanmalı ne gelecekte kalmalıyız; anı yaşamak ve yaşatmak en güzel programdır, bunu unutmamalıyız.

Sevgi ve saygılarımla.

Psikolog Kadir Özsöz

instagram takip: instagram.com/psk.kdrozsoz

kaynak: http://bilgedegisim.com/makale/yaz-tatilini-nasil-gecirmeli-egitici-rehberlik

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

YKS KİTAPLARI Nazilli Haber