Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, öğrencilere tarama testi yapılacağı açıkladı. TTB, "Bu bir saha çalışmasıysa fikir doğru usul yanlış" derken, Veli-Der, "Tek şartımız; velilerden onay alınması" dedi.
Gazeteduvar'da yer alan habere göre; Türkiye'de Covid-19 vaka sayıları ve ölüm oranları yüksek seyrini sürdürürken, aşılama çalışmaları da devam ediyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, korona virüsüne ilişkin güncel bilgileri paylaşmak için dün düzenlediği basın toplantısında 13 Eylül Pazartesi itibariyle kentlerdeki bazı okullarda öğrencilere PCR tarama testleri yapacaklarını duyurdu.
ÖĞRENCİLERE PCR TESTİ
Bakan Koca, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Pazartesi'den itibaren illerimizde bazı okullarımızda örnek olabilecek okullarımızı ayrıca öğrencileri taramak istiyoruz. Rastgele taramayı yapıp, bu anlamda belirtisi olmadan, toplumda veya öğrencilerimizde salgının, virüsün yaygınlığını görmek için yapmış olacağız" dedi.
Türk Tabipleri Birliği, (TTB) Bakan Koca tarafından yapılan açıklamanın eksik olduğuna dikkat çekti, öğrencilere tarama testleri yapılması hususunda "ebeveynlerin onamı gerek" hatırlatması yaptı. Veliler ise, bu uygulamanın neden yapılacağını merak ederken, "Bilime katkı sağlayacaksa tek şartımız; PCR testi için velilerden onay alınması" değerlendirmesinde bulundu.
TARAMA TESTLERİ MUHTEMELEN SAHA ARAŞTIRMASININ PARÇASI OLACAK
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Pandemi Çalışma Grubu ve Okul Sağlığı Çalışma Grubu üyesi Dr. Tomris Cesuroğlu'na göre; Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın öğrencilere dönük yapılacağını açıkladığı tarama testleri muhtemelen bir saha araştırmasının parçası olacak.
Dünyada birçok ülkenin Covid-19 virüsünü anlamak, tanımlamak ve mevcut durumunu öğrenmek amacıyla bu tarz saha araştırmaları yaptığına dikkat çeken ve bu araştırmayı en iyi yapan ülkeler arasında İngiltere'nin olduğunu söyleyen Cesuroğlu, Sağlık Bakanlığı'nın eğer bu yönde bir çalışması varsa da usulün yanlış olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Her ülkede rastgele örneklem seçerek (hastane, okul, fabrika, işyerleri) taramalar yapılır, bu normal bir süreçtir. Çünkü özellikle de çocukluk çağında tespit ettiğiniz vakalar kadar tespit etmediğiniz vakalar da var mı? Bu soruların cevaplarını bulmak amacıyla rastgele örneklem seçerek bu tür araştırmalar yapılabilir. Örneklem olarak seçilen bir şehirde, bir okulda bir sınıfın tamamı taranabilir. Böylece de Türkiye'nin geneli için bir resim oluşturulabilir. Ben sayın bakanın açıklamasından böyle bir çalışma olduğu izlenimine kapıldım. Ancak az çok gelişmiş ülkelerde böyle bir çalışma yapılacağı zaman önce araştırma protokolü hazırlanır, bu bir web sitesine konur, bilim insanlarına duyurulur. Bu web sitesinde halk için 'sık sorulan sorular' sayfası yapılır ve veliler cevap aradıkları tüm konulara buradan ulaşabilir. Çalışmanın etik ilkeleri, onam formu gibi belgeler de siteye yüklenir. Örneklem olacak okullara bilgilendirme notu gider ve sonrasında Bakan çalışmayı öyle duyurur" dedi.
FİKİR DOĞRU YÖNTEM YANLIŞ: 'ÖĞRENCİYE PCR TESTİ İÇİN VELİLERDEN ONAM ALINMALI'
Cesuroğlu, "Türkiye'de -böyle bir çalışma varsa bile- araştırmanın yöntemleri, doğru iletişim stratejisi ile sunulmuyor" dedi ve ekledi: "Bu da hem bilim insanları hem de ebeveynler tarafından bakanın bir cümlesinden çıkarımlar yapılmasına yol açıyor. Türkiye'de Covid-19 nasıl yönetiliyor, planlama nasıl yapılıyor gibi soruların cevaplarını bizler bakanın iki dudağı arasından çıkanlarla tahmin etmeye çalışıyoruz. Bu da salgında iletişimin ne kadar kötü yapıldığının bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye'de böyle bir saha araştırmasına çok ihtiyaç var; fikir doğru ancak yöntemi, usulü yanlış. Süreç içerisinde velilerin önden bilgilendirilmesi, onam alınması gerekir. Hatta yaş grubuna göre çocuğun da izni alınmalıdır. Süreç sürekli 'ben yaptım oldu' şeklinde ilerliyor."
TÜRKİYE'DE EBEVEYNLERİN KAYGI DÜZEYİ ÇOK YÜKSEK
Türkiye'de ebeveynlerin, çocukların bugünü, geleceğiyle ilgili kaygı düzeyinin çok yüksek olduğunu da ifade eden Cesuroğlu, bu yüzden yapılan açıklamaların endişeye mahal vermeyecek şekilde olması gerektiği görüşünde. Cesuroğlu, "Türkiye'de çocuğunuzu okula gönderdiğinizde başına lavabo düşebiliyor, serviste unutulabiliyor. Veliler artık çocuklarının kendilerinden uzak olduğu her yerde endişeye kapılıyor. Şimdi Covid-19 salgınıyla birlikte bu endişeler, kaygılar iyice katlandı. Hal böyleyken bir de net olmayan açıklamalarla ebeveynleri iyice tedirgin etmenin anlamı yok. Açıklamaların daha net, açıklayıcı ve bilime uygun yapılmalı" şeklinde konuştu.
VELİ-DER: ÇALIŞMA BİLİMSELSE DESTEKLERİZ
Öğrenci-Veli Derneği (Veli-Der) Başkanı Ömer Yılmaz ise Sağlık Bakanlığı'nın konunun açıklığa kavuşması için net açıklamalar yapmasını gerektiğini söyledi. Yılmaz, "Eğer bu bilime ve sağlıklı ortama katkı sağlayacak bir alan araştırması ise destekleriz" derken, tek şartlarının PCR testi için velilerden onay alınması ve yapılacak çalışma hakkında bilgi verilmesi olduğunu söyledi ve ekledi: "Bakanlığın yapacağını düşündüğümüz pandemiye dair alan çalışması bilime katkı sağlayacaksa bizim test yapılmasına bir itirazımız yok. Öğrencilerin daha önceden bilgilendirilmesi, kaygı duymaması için öncelikle velilerin bilgilendirilip izin alınması gerekiyor. Yapılan çalışmanın sonunda okullarda gerekli önlemlerin alınması sağlanacaksa bu çalışmayı destekleriz. Hem bilimsel verilere hem de sağlıklı ortamların oluşturulmasına katkı sunacaksa bu çalışma, tabi ki veli olarak destek veririz. Tek şartımız; PCR testi için velilerden onay alınması ve yapılacak çalışma hakkında bilgi verilmesi olacak."
Milli Eğitim ve Sağlık bakanlıkları ise konuyla ilgili henüz yeni bir açıklama yapmadı.
Memurlar.Net