Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Burada derlediklerim, öğretim üyelerinden ve şaşırtıcı öğrenme destek ekibimizden gelen geri bildirimlere dayalı olarak, uzaktan eğitim sırasında ortaya çıkabilecek öğrenci zorluklarının gözlemleridir. Buradaki odak noktası, beceriler aralarındadır ve erken yaştaki gençlerin etkili bir şekilde öğrenmeleri gerekecek, ancak çoğunlukla henüz sahip değiller.
1. Öz Düzenleme
Öz düzenleme, öğrencilerin henüz bu yaşlarda tam anlamıyla edinmelerini hedeflemediğimiz bir beceri olsa da öğrencilerimizin sürece uyum sağlamasına yardımcı olmak için muhtemelen fazladan çaba göstermemiz gerekiyor.
Fiziksel sınıflar, bu yaştaki çocukların “başarılı” olmalarını sağlayan davranışların emareleri için akranlarını veya öğretmenlerini izlemelerine olanak tanırken, “akışa uyum sağlamalarına” izin veren düzenleyici sistemler sunar.
Uzaktan eğitimde ise öğrenciler başarıya – fiziksel ve duygusal olarak – kendi kendilerini hazırlamak zorunda kalırlar. Evde otururken dikkat dağıtıcılardan kaçınmayı, yapmaları gereken şeylere odaklanmayı, saatin kaç olduğunu bilmeyi ve okul hayatlarının ev hayatlarına karışmasına (ve tam tersine) izin vermemeyi öğrenmeleri gerekir.
Tüm bunlar, pandemi süresince evden çalışan yetişkinlerin mücadele ettiği şeylerle neredeyse aynı. Ergenlerden, (zaman ve yaşla birlikte oluşacak) bu yaşam becerilerine henüz sahip olmadan ve biz yetişkinlerin bunları kendi başımıza yapmamıza yardımcı olan tam gelişmiş bir ön lobları olmadan aynı performansı göstermelerini istiyoruz.
Daha iyi öz düzenleme becerileri edinmeleri konusunda hem aileler hem de öğretmenler ergenlere yardımcı olabilir. Öğrencilerle yaptığımız sohbetler bu sürecin bir parçası olmalı ki gün içinde zorlandıkları şeylerin neler olduğunu belirleyebilsinler. Bizimle bire bir görüşmeler sırasında kendileri için küçük hedefler belirleyebilir, sonra kendilerini yakından izleyebilir ve başarılarını kutlayabilirler.
Öğretmenler, bir günün, bir dersin veya bir çalışma süresinin sonunda öğrencileri bitiş kartları ve bir “ürün” ile sorumlu tutarak belli bir sistem yaratabilirler. Okulların ve öğretmenlerin uzaktan öğrenme beklentilerinin neler olduğu konusunda da belirgin yönergeleri olmalıdır (örneğin: ekranların açık olması, uygun sohbet, dinlemek, konuşmak gibi konularda).
2. Zaman Farkındalığı
Saatin kaç olduğunu bilmek – örneğin beş dakikanın geçtiğinin farkındalığını geliştirmek – şaşırtıcı derecede zor bir şeydir. Bunlar, yetişkinlerin kendi içlerinde geliştirmeleri gereken becerilerdir.
Bazı öğrenciler için, gerçekten “zamanında gelmekten” sorumlu tutuldukları ilk durum, iş hayatına girdiklerinde ya da üniversiteye gittiklerinde ve her derse ya da kendi işlerine zamanında ve kendi başlarına gitmek zorunda kaldıkları durumdur.
Fiziksel bir hatırlatıcı olmadan – bir zil sesi duymak ya da etrafındaki insanların davranışlarını gözlemlemek – derse girmek, ilkokul ve ortaokul öğrencileri ve hatta bazı lise öğrencileri için çok kolay bir beceri değildir.
Öğrencilerin, saatin kaç olduğunu ve ne zaman ve nerede olmaları gerektiğini bilmelerine yardımcı olacak araçlar (dijital ya da analog) bulmalarında yardımcı olabiliriz. Dijital takvimler, basılı programlar ve diğer hatırlatma stratejileri zaman becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir, ancak bu sürecin gerçek yürütücüsü öğrencinin kendisi olmalıdır. Bazı öğrenciler için, ders saatleri için alarm kurmak ya da bir arkadaş grubu mesaj sisteminden faydalanmak işe yarayabilir.
Zamanla ilgili çalışmalar yapmak da bu konuda öğrencilere yardımcı olabilir. Bilinçli bir şekilde düşünmeden, bir şeyi beş dakika içinde yapmanın ne kadar sürdüğünü biliyor musunuz? Bilmeyebilirler. “Beş dakika içinde …. yapacağız” dediğinizde öğrencilere gerçekten tam beş dakika (ne daha fazla, ne daha az) verdiğinizden emin olun. Bu, o zaman miktarının tam olarak ne kadar uzun olduğunu içselleştirmelerine yardımcı olacaktır.
3. Multi Tasking (Çoklu Görev) = Dikkat Dağınıklığı
İşte yetişkinler için, ama en çok hayatlarının bir parçası olan teknolojik araçlara (Fortnite, TikTok, Byte ve diğer oyun ve iletişim yöntemleri) her an erişebilecekleri sanal sınıflarda ders yapan ergenler için son derece zor olan başka bir beceri daha.
Aslında evlerinde izole oldukları bir dönemde öğrencilerin arkadaşlarıyla ve akranlarıyla bu yollarla iletişim kurabilmeleri ve sosyalleşebilmeleri bir yanıyla harika bir şey.
Ancak odaklanmalarını ve dikkat dağıtıcılardan kaçınmalarını sağlayan öz düzenleme becerisine (yine karşımıza çıktı!) henüz tam anlamıyla sahip değiller. Bu yaştaki çocuklar “çoklu görev” konusunda çok yetenekli olduklarına dair abartılı bir hisse sahiptirler (pek çok yetişkinde de olduğu gibi).
Öğrencilerimizin derse dikkatlerini vermemeleri, eğitimciler olarak en çok içerlediğimiz konulardan biri olabilir. Bunun çocuklar için zor olduğunu anlıyoruz, ama dersimiz sırasında oyun oynadıklarını görmek oldukça kötü bir his.
4. Derse Katılım ve Etkileşim Arayışı
Pandemi dolayısıyla evde kalma ve uzaktan eğitim, bazı öğrencilerin kendi içlerine çok fazla dönmelerine sebep oldu. Bu öğrenciler kendilerini çok izole hissediyor ve insanlarla nasıl iletişim kuracaklarını bilemiyor olabilirler. Belki evde işler zordur ve kime danışmaları gerektiğini bilemiyor olabilirler. Belki evde, okulda ve dünyada olabilecekler konusunda endişeli hissediyor olabilirler (bir pandemi sürecinde çok mantıklı olacağı gibi).
İlkbahardaki uzaktan eğitim sürecinde gözlemlediğimiz en temel şey, görüldüğünü ve duyulduğunu hissetmenin her öğrenci için çok önemli olduğuydu. İhmal edilmiş gibi görünen/hisseden öğrencileri bire bir iletişim yoluyla çok yakından takip etmeye başladık. Veriye dayalı bir izleme sisteminin ise çok yardımcı olduğunu gördük. Güvenilir bir yetişkinle bire bir görüşmeye ihtiyaç duyan ve/veya görüşme yapmış olan öğrencilerin bir listesini tutmak ve ardından bu öğrencilerle düzenli aralıklarla tekrar iletişim kurmak çok önemli.
5. Ortam Yönetimi
Herkes olmasa da bazı öğrencilerin eşyalarına sahip çıkmalarının ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Bazı çocukların yıllar öncesinden kalma yırtık pırtık izin belgeleri ve küflü elmalarla dolu “kara delik” okul çantalarını hem ebeveynleri hem de öğretmenleri hatırlayacaktır.
Okul binalarında, organize olmakta zorluk yaşayan öğrencilere yardımcı olacak daha fazla gözetim ve daha fazla fiziksel yapı bulunur. Evde ise tek başınadırlar ya da aile bireylerinin yardımına ihtiyaç duyarlar. Hepimizin en büyük umudu ise onlara daha fazla bağımsızlık ve öz yeterlilik aşılayabilmektir.
Öğrenciler uzaktan eğitim sırasında evlerinde bir “öğrenme yeri” oluşturmaktan fayda görürler. Kendilerine özgü yaşam koşullarının sınırları ve kapasitesi içinde “okul” hissi veren bir köşeye sahip olmaları oldukça önemlidir.
Küçük bir masa veya benzeri bir şey (mümkünse uyudukları ya da “takıldıkları” alanın dışında), “ev” ile “okul” zihniyetini birbirinden ayırmalarına yardımcı olabilir. Bire bir görüşmeler sırasında öğretmenler, öğrencilerden öğrenme ortamlarında dolaşmalarını isteyebilir ve ardından “okul işleri” yönetimi için öneriler ve ipuçları sunabilirler.
Okul çalışmalarını düzenlemeye alışık olmayan öğrencilerin, Google Drive’da nasıl klasör oluşturacaklarını ya da işe yarayan diğer düzenleme araçlarını nasıl kullanacaklarını öğrenmek için yardıma ihtiyaçları olabilir. Bu öğrenciler çeşitli yöntemler deneyerek kendileri için en doğru olanı bulabilirler.
Bir başka öneri ise bütün sınıfın, tek bir öğrencinin öğrenme ortamı ve materyalleri konusunda yaşadığı soruna çözüm üretmeleri. Bunu sırayla sınıftaki her öğrenci için yapabilirler.
6. Bağımsızlık/Motivasyon
Bir pandeminin ortasında motive olmak zor olabilir. Okul, sosyal yönleriyle nedeniyle (mükemmel düzeyde olmasa da) motive edici olabilir. Uzaktan eğitim sırasında bu motivasyonun bir kısmı kaybolur.
Nasıl yardım edebiliriz:
Öğretmenler, öğrencilerin dünyada olup bitenler konusunda öğrendikleri, evde deneyimledikleri ve nasıl fark yaratabilecekleri üzerinden onlarla bağ kurabilirler. Kuşkusuz, işini kaybetme, beslenme ve barınma güvencesi eksikliği nedeniyle gözle görülür bir şekilde zorlanan aileleri olan öğrencilerimiz önceliğimiz haline gelmelidir.
Öğrencilerimizin, fiziksel okulun normları dışında bir topluluk oluşturmalarına yardımcı olmalıyız. İşbirliği, ilişkiler ve bağlar- çevrimiçi veya yüz yüze – öğrencilerin bu süreci atlatmasını sağlayacak en hayati şeyler olacak. Bu süreçten değişime uğramış ama güçlü çıkacağız.
7. Kendini İfade Etme
Bazı öğrenciler için kendini ifade etmek ve yeri geldiğinde savunmak zor bir iştir. Dersten sonra öğretmene gitmek, yardım istemek ya da doğru olmadığını düşündüğü bir şeye karşı gelmek ve en önemlisi tüm bunları şahsen yapmak yeterince zordur.
Bu, fiziksel okul dışında ve artık doğal etkileşim fırsatlarının olmadığı bir ortamda daha da zor olabilir. Öğrenciler, ihtiyaç duydukları şeyi uzaktan eğitim yoluyla aldıklarından emin olmak için bu beceriye ihtiyaç duyacaklardır. Ancak bu becerilerini geliştirmeleri gerekecek.
Öğretmenler ve aileler olarak çocuklardan çeşitli konularda geri bildirimlerini isteyerek kendilerini ifade etmelerine yardımcı olabiliriz. Öğrencilerimize, soru sormaları için daha fazla zaman ve alan yaratabilir, eşit söz hakkına sahip olmalarına özen gösterebiliriz.
Program oluşturma sürecimize bu farkındalıkla yaklaşabilir ve öğrencilerimizin uzaktan da olsa bizimle iletişim kurabilmeleri için yeterli zamanı programa dahil edebiliriz. Kendini ifade etme konusunda gençken yaşadığımız zorlukları onlarla paylaşabilir, doğru ve gerekli bir şey olduğu için sonunda nasıl başardığımızı anlatabiliriz.
Ayrıca öğrencilere özel ve hatta isimsiz anketler yapabiliriz. Çocuklarımızı mümkün olan her şekilde dinleyerek uzaktan eğitimi geliştirme hakkında daha çok şey keşfedebiliriz.
Kaynak: https://www.middleweb.com/43557/7-skills-students-need-for-distance-learning/