Türkiye'de Eğitim

Yeni okullar,300 bin civarında derslik, modern üniversite binaları ve müçtemilatları, Devlet Bütçe'sinin aslan payı Milli Eğitime ayrılmasına rağmen eğitimde bir türlü kaliteyi neden yakalayamıyoruz?
Devlet de yıllardır bunu araştırıyor.
Küresel anlamda çok başarılı Finlandiya ve Güney Kore modelleri öne çıkıyor elbette.
Finlandiya;
Araştırmacı,öğrencinin ilgi duyduğu konu üzerine yoğunlaşabilme özgürlüğü,kısaca "bağımsız çalışma ve iş yapma"yeteneğine uygun eğitim gibi daha serbest bir eğitim sistemi Ancak öğretmenler son derece nitelikli.Üniversitelerin ilk yüzde onundan mezun ve en az Master eğitimi almış kişiler.
Güney Kore;
Öğrenciler başarılı olmak için çok ama çok fazla, acımasız bir baskı altında yaşıyor ve aileleri de harika bir gelecek için bu sıkıntıyı çekmeleri gerekçesiyle hiç mi hiç taviz vermiyorlar.. Başarısızlık için hiçbir bahane kabul edilmiyor.Kısaca, modern dünyada çocuklar nasıl öğrenmek? nasıl çalışmak?başarısızlıktan sonra nasıl devam etmek gerektiğine uygun eğitim veriliyor.
Patent başvurusu yılda 360 bin iken, Ülkemizde bu sayı sadece 8 bin.
Ülkemizde okullarımızın bir öğretim yılında açık olduğu gün sayısı 180 gündür.
Almanya'da bu 250 gün.
Okula başlama yaşı İngiltere'de iki yaş,
Ülkemizde ise beş yaştır.
Karne verilme bahaneleriyle ve diğer bahanelerle 180 gün 160'a kadar iner.
160 : 30= 5 ay 10 gün yapar.
Bir yılın yarısından az yapar.
Ondan sonra da kaliteli eğitim bekle.

Ali İhsan Kılınç