Türk Tarım ve Hayvancılığı Nereye Gidiyor

Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

Sitemiz kamugundemi.com yazarı Yasin ERDEM’in tarım ve hayvancılık üzerine uzaman görüşlerinin dikkate alınmasının zamanı geldi de geçiyor bile. Erdem’in bu önerileri dikkate alınmaz, sorunun çözümü için ciddi adımlar atılmazsa tarım ve hayvancılık tamamen sona erecek..

Erdem’in makalesi ve önerileri şöyle: Türk Tarım ve Hayvancılığı hızlı bir şekilde bilinmezliğe doğru giderken bu gidişata dur diyecek biri aranıyor. Bir zamanlar kendine yeten, hatta ihracat kalemleri olan tarım sektörü, bugünlerde ithalattan dem vuruyor. Bakliyat ithal, huhubat ithal ve bir çok tarım kalemi ithal ediliyor. Peki bu yolun sonu nereye çıkar? Bilinmezlikler içinde çiftçi yavaş yavaş tarlalardan çekiliyor. Yüksek girdi maliyeti ve ürünün değerinde satılamaması, çiftçiyi artık tarım yapmaktan uzaklaştırıp, şehirlere göç ettiriyor. Çifti asgari ücretle çalışmayı tercih ediyor. Tehlike kapımız da.

Bir an önce tarım ve hayvancılığı rahatlatıcı tedbirler alıp, milli bir tarım ve hayvancılık politikasına geçilmeli. Bu politika uzun vadeli olmalı, yani 100 yıllık planlama yapılmalı. İgilizler bu işleri 1800’lü yıllarda çözmüş ve planlamalarını buna göre yapmış. Peki ithalat bir ülkeye neden gelir? Ürün skalasının azlığı, yeterince üretim olmaması, afaki fiyatlar. Bu sebepler birleşince ithalat da kaçınılmaz oluyor. Niçin üretim düştü derseniz, artık çiftçi tarım yapmak istemiyor. Çalışıp borçlu kalmak yerine, tarlaları boşaltıp, icara yani kiraya vermek istiyor. Tarımsal faaliyetlerin azlığı, aynı zaman da tarıma dayalı istihdamı da olumsuz etkileyip, işsizler ordusuna insan sayısı olarak ekleniyorlar. Ekonomik parametrelerin dengesizleşmesine etki ediyor. Hayvancılık derseniz, küçük aile işletmelerinin bitmesiyle artık hayvancılık yapan ailelerde şehirlere göç etme çabasına girdi. Bu serzenişe kulak verin. Bu siyasi eleştirel bir söylemden ziyade, yardım çığlığıdır.

Türk Tarım ve Hayvancılığı can çekişiyor. Buna müdahil olunup gerekirse bölge bölge, il il planlama yapılıp, gerekli acil eylem planlarının yapılması zaruri bir hal almıştır. Üniversitelerdeki Ziraat ve Veteriner Fakültelerini de bu paydaş içine sokup, onların da sahaya inmesi sağlanmalı, aynı zamanda muhatap olunan tarım ve hayvancıların kurmuş oldukları STK’lardan durum çalışması yapılması istenip, yapılacak planlamanın yolu yöntemi çıkartılması gerekmektedir.

İlk planlanması gereken, Çiftçiyi tarlasına, hayvancıyı ise ahır veya ağılına tekrar sokmakla başlanmalıdır ki tekrar üretim çarkı çalışmaya başlayabilsin. Milli bir politikadır Tarım ve Hayvancılık. Bir an önce düzeltilip gereken çalışmalarla tarımsal faaliyetlerin düzenli şekilde yapılması için elimizden gelen her şeyi yapmak zorundayız. Burda en büyük görev kamuya düşmektedir. Tekrar çiftçisiyle barışıp onları hem ekonomik hemde sosyal açıdan motive ederek, tekrar üretim skalası içine sokmak zaruri bir görev halini almıştır. Maksat kimseyi eleştirmek değil.

Önemli olan hep birlikte, Türk Tarım ve Hayvancılığını ayağa kaldırmak. Amacımız bu olsun. Bu ülke hepimizin. Evlatlarımıza güzel bir vatan bırakırken, onların da önünü açacak planlamaları şimdiden yapalım ki, yarınlar için umut dolu bakalım.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

YKS KİTAPLARI Nazilli Haber