Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Pek kabul etmek istemesek de toplumda, Batının “medeniyet” diye dayattıklarından, dinin “Ortaçağ yorumundan” ve “sınıfsal çatışmalardan” ideoloji devşiren farklı kesimler arasında bir çatışma yaşanmaktadır. Çatışmanın iktidar gücünü kullanma ve rant elde etme boyutları da vardır.
Karşı tarafın doğrularını ve kendi hatalarını görmek istemeyen taraflar hakikat ölçüsünü kaybettikleri için yalan ve iftiralarla birbirine saldırmayı strateji haline getirdiler. Bunun sonucunda çatışma ahlakiliğini yitirdi ve ortalık toz duman haline geldi. Bu sebeple olabilecek en kötü şeylerden biri oldu ve çatışma toplumun tabanına yayılmaya başladı. Ve bu durumdan en büyük zararı, ideolojilerden, iktidar kavgalarından ve ranttan uzak durmaya çalışan aklı selim insanlar görmeye başladı.
Eğer bu çatışmayı durduracak çareler bulamazsak bir toplumun yaşayabileceği en kötü senaryo ile karşı karşıya kalırız. O da toplumsal çözülmedir. Yaşadığımız çatışmanın bir toplumsal çözülmeyi beraberinde getirdiğine dair işaretler kendini göstermiştir. Toplumsal çözülmeyi yaşamamak için başta devleti yönetenler olmak üzere hepimizin aklını başına alması gerekmektedir. Artık sakinleşmemiz, yavaşlamamız, kin ve nefret duygularımızın farkında olarak onları yatıştırmamız lazımdır.
Sonuç olarak,
Batının insanlıktan nasibini almamış medeniyetini, dinin Ortaçağ yorumunu ve sınıfsal çatışmaları tabulaştırmaya ihtiyacımız yoktur. Muhtaç olduğumuz şey; Anadolu insanını tanımak, irfanını anlamak, evrensel değerleri göz ardı etmeden kendi ortak değerlerimize sarılmak, bütün insanlığın medeniyet birikiminden yararlanmak, yaşadığımız çağa dinin ne dediğini doğru yorumlamak, aklın ve bilimin yolundan şaşmamak ve bütün farklılıklarımıza rağmen adalet ve özgürlük temelinde birlikte yaşayabileceğimize inanmaktır.
Saygılarımla.
Muhammet YILMAZ
Eğitimci-Yazar