Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Toplumsal Ahlak Ders Olarak Okutulsun. CHP Milletvekili Özer, okullarda ahlak ve görgü kuralları zorunlu ders olarak okutulsun dedi. Aydın Özer, ülkemizdeki ahlaki çöküntüyü ortadan kaldırmak için okullarda ahlak ve görgü kuralları adlı zorunlu derslerin olması gerektiğini savundu“
KUTUPLAŞTIRICI DİL YIKIMA GÖTÜRÜR
CHP'li Aydın Özer'in “Toplumsal Ahlak ve Görgü Kuralları” dersinin programa konmasını içeren kanun teklifinin gerekçesinde şu ifadeler yer alıyor:
“En genel anlamıyla ahlak deyince kişisel veya toplumsal, iyi ve kötü davranışlar arasındaki farklar ve dürüst olmanın kalitesi üzerinde uzlaşılan bireyler arası kurallar dizisi akla gelir. Ahlak; bir toplumun doğru, dürüst, adaletli ve demokratik bir anlayışla yaşamasını, ilerlemesini, refah seviyesi yüksek bir toplum haline gelmesini sağlayan temel basamaktır. Ahlakın olmadığı toplumlarda ilkeden, vicdandan, görgüden, nezaketten, onurdan ve haysiyetten söz etmek de mümkün değildir. Tüm bunların yokluğu ise bizimki gibi, devlet yönetimindeki kutuplaştırıcı dille zaten birbirine düşman edilmiş, ‘biz ve onlar' diye ayrıştırılmış bir toplumun iflası demektir, yıkımıdır, yok olmasıdır.”
DEVLET VATANDAŞI YANLIŞA İTMEMELİ
Türkiye'nin geleceğinin sağlıklı ve varlıklı olması için toplumsal ahlak ve görgü kuralları öğretiminin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından zorunlu ders programına alınmasının hedeflendiği belirtilen kanun teklifinde dikkat çeken diğer ifadeler şöyle:
“Unutulmamalıdır ki, devlet vatandaşlarını yanlışa değil doğruya, suça değil yasal olana, sahtekarlığa değil dürüstlüğe yöneltmelidir. Devlet vatandaşlarının hakaret etmeyi, suçlamayı, sahteciliği insanın özgül vasıflarıymış gibi kabul görmesine izin vermemelidir. Devlet vatandaşlarını spordan sanata, medyadan yargıya, tarladan fabrikaya her alanda ilkeli, vicdanlı, görgülü, nezaketli, onurlu ve haysiyetli bir yaşama teşvik etmelidir. Aksi takdirde devlet vatandaşlarının yani toplumun ahlaki yapısını hastalıklı hale getirir, o hastalık da dönüp dolaşıp devlete bulaşır. Kısacası sokaktan devlet yönetimine yahut da tam tersi yayılan bir ahlaki çöküntü söz konusu olduğunda, mutlak çözüm gerektirir ve bu her yoldan devletin yararınadır.”