Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Uzmanlar, 3 yaşından önce çocuklarımızı akıllı telefonlar, tabletler, video oyunları ve bilgisayarlardan uzak tutmamız konusunda uyarıyor. Çocukların en çok kullandığı bu teknolojilerin artılarını ve eksilerini sizler için bir araya getirdik.
Teknolojinin artıları:
Çocuklar için eğitici bir eğlence aracıdır.
Günümüzde, çocukların gelişimini destekleyen, onların bilimsel kavramları keşfetmelerini sağlayan, eğlenceli ve eğitici dijital uygulamalar mevcut. Örneğin; 3-10 yaş aralığındaki çocuklar, animasyonlar ve öyküleme yöntemiyle dil öğreten uygulamaları kullanabilir.
Bilgiye erişimi kolaylaştırır.
Bugünün çocukları, internet ve dijital teknolojiler sayesinde, oturdukları yerden dünyanın her köşesine, her kültüre uzanabilir ve çok detaylı bilgilere ulaşabilir.
Çocukları geleceğe hazırlar.
Yeni teknolojilerle uyumlu olmak, geleceğin iş dünyasında çok değerli olacak bir beceri. Çocukların bilimsel düşünme yeteneklerini geliştiren, teknoloji temelli eğitici uygulamalar ve dersler, bugün eğitim sistemine de entegre ediliyor. Bir yandan da sayıları hızla artan teknoloji kampları ve atölyeleri var. Bu ortamlarda, çocuklar ileri teknolojiye adım atma fırsatı yakalıyor.
El-göz koordinasyonunu, dil becerilerini geliştirir.
Bilgisayar oyunları veya dijital uygulamalar, el-göz koordinasyonu gerektirir. Araştırmalar bu teknolojiyi kullanan çocuklarda bu koordinasyonun geliştiğini gösteriyor. Teknoloji dil becerilerini geliştirmek için çocuklara sayısız fırsat sunar. Oyunlarda talimatları takip ederken veya eğitici videolar izlerken, yabancı bir dili duyarak ve araştırarak öğrenmeye başlarlar.
Hızlı karar verme ve birden fazla iş yapabilme
becerilerini geliştirir.
Araştırmalar, video oyunları oynayan çocukların, gerçek hayatta kritik anlarda daha hızlı karar verebildiklerini gösteriyor. Oyun sırasında birçok şeyi aynı anda idare etmek zorunda olan oyuncular, bunu gerçek hayatta da alışkanlık haline getirirler.
Doğal yeteneklerini keşfetmelerine yardımcı olur.
Örneğin bir çocuk, internet ve dijital uygulamalar aracılığıyla müziğe olan ilgisini keşfedebilir ve bir müzik aletini çalmayı öğrenebilir. İlham verici insanların projelerini internet ortamında takip ederek, kariyerleri ile ilgili fikirler geliştirebilir.
Teknolojinin eksileri:
Çocukların hareketsiz kalmalarına sebep olur.
Bir ekranın önünde veya başka teknolojiler kullanarak, saatlerce hareketsiz kalmak; çocukları fiziksel aktivitelerden uzak tutar, kilo alma riskini artırır ve duruş bozukluğuna sebep olur.
Çocuklar için yeni güvenlik risklerini gündeme getirir.
Ebeveynlerin yaptığı en büyük hatalardan biri, çocuklarını uzun saatler boyunca ekran karşısında yalnız ve denetimsiz bırakmaları. Çocuklarımızı siber zorbalık hakkında bilinçlendirmeli, uygunsuz içeriklere karşı uyarmalı ve onların internet kullanımlarını kontrol altına almalıyız.
Gerçek hayatta sosyalleşmeyi zorlaştırabilir.
Yoğun olarak teknoloji aracılığı ile iletişim kurmayı alışkanlık haline getiren bir çocuk, gerçek hayatta sosyalleşme konusunda çekingen davranma eğiliminde olabilir.
Hayal gücünü kısıtlayabilir.
Yaratıcı zekayı ve hayal gücünü geliştiren teknolojik oyunlar faydalıdır ancak oyun zamanının sadece bu tür oyunlarla sınırlı kalmaması gerekir. Kitap okuyacakları, elleriyle üretecekleri ve doğada vakit geçirecekleri zamanlar da yaratarak, çocuklarımızın hayal güçlerini geliştirmelerine yardımcı olmalıyız.
Sanal başarılar yaratır.
E-sporların yaygınlaştığı bir dünyada yaşıyoruz. Oyun ortamındaki sanal başarıların, gerçek hayatta doğru orantılı şekilde başarı getirmeyeceğini çocuklarımıza anlatmalıyız. Örneğin, bir video oyununda basketbolun kurallarını öğrenebilir ve maçı kazanabilirler. Bu başarıları, gerçek hayatta da basketbolda başarılı olacakları anlamına gelmez.
Zaman yönetimi becerileri geliştirmelerine engel olur.
Uzun saatler boyunca video oyunları oynayan, bilgisayar kullanan veya bir mobil cihazda uygulama çalıştıran çocuklar, aşırı odaklanma sebebiyle zaman yönetimi becerileri geliştiremeyebilir. Ekran karşısında geçirecekleri zamanla ilgili kurallar koymayı ihmal etmemeliyiz.
Görme bozukluklarına sebep olabilir.
Uzun süre ekran karşısında kalan çocuklar; göz yorgunluğu, bulanık görme veya çift görme gibi sağlık sorunları yaşayabilirler. Bu riskten korunmanın yolu, her 20-30 dakikada bir mola vermektir.
Çocuğunuzun, yaratıcı zekasını geliştiren eğitici içerikler olmadığı sürece, ekran karşısında vakit geçirmelerini teşvik etmeyin. Günde toplam iki saatten ve tek seferde 30 dakikadan fazla ekran karşısında kalmamalarını sağlayın. Onları fiziksel aktivitelere yönlendirmeyi ihmal etmeyin. Kendinizi de teknoloji kullanımı ile ilgili sürekli eğitmeyi unutmayın.
KidZania’dan sevgilerimizle,
KidZania Anneleri Facebook sayfasından alıntıdır