Teknoloji Zihinsel Olarak Güçlü Çocuklar Yetiştirmemizi Engelliyor

Belli bir noktada her çocuk güçlükle, stresli deneyimlerle ve duygusal acıyla karşılaşacaktır. Zihinsel olarak güçlü olmalarını sağlamak, çocukları zorluklarla daha sağlıklı bir şekilde baş etmeye hazırlar. Olaylar karşısında esneklik ve toparlanabilme becerisi (rezilyans) kazanamadan büyüyen çocuklar, hata, reddedilme, sağlık sorunları ve ilişki sorunları gibi zorluklarla baş etmede bocalayan yetişkinlere dönüşürler. Bu nedenle zorluklar, en yüksek potansiyellerine ulaşmalarına engel olur.

Neyse ki esneklik ve toparlanabilme becerisi öğrenilebilen bir beceri. Ancak dijital bir dünyada çocukların “zihin kaslarını” geliştirmek ekstra bir çaba gerektiriyor. İşte teknolojinin zihinsel olarak güçlü çocuklar yetiştirmemizi zorlaştırmasının beş sebebi:

1. Çocuklar rahatsızlık duydukları şeylerden kaçınmak için elektronik cihazlarını kullanıyorlar.
Çocuklar artık sıkılmak zorunda değiller, çünkü eğlenmek için tabletlerini ellerine almaları yeterli. Ayrıca üzüntü, öfke ya da hayal kırıklığı gibi duygularla baş etmeleri de gerekmiyor. Sosyal medyada dolaşarak ya da hiçbir şey düşünmeden oyunlar oynayarak gerçeklikten kaçabiliyorlar.

Yaşadıkları zorluklardan ve acılardan ders almak yerine çocukların çoğu rahatsızlık duyduğu şeyden uzaklaşma ve dikkatini dağıtma konusunda birer uzmana dönüşmüş durumda. Bu yüzden pek çok çocuk konfor alanının dışına çıkma ya da zor şartların üstesinden gelme becerisinden yoksun büyüyor.

2. Aile bağları daha da zayıflıyor.
Daha fazla telefonumuz olmasının en ironik tarafı, aile bireylerinin birbirlerine her zamankinden çok daha az bağlı olmaları. Çocuklar aileleriyle birlikte oturmak yerine kendi kişisel cihazlarından TV izlemek için odalarına çekiliyorlar.

Araba sohbetlerinin yerini kulaklıklardan gelen müzikler aldı. Ailece yapılan tatiller birlikte gerçekten güzel zaman geçirmekten çok Instagram fotoğraflarında eğleniyormuş gibi görünme çabasına dönüştü.

İnsan ilişkileri ve aile bağları, dirençli çocuklar yetiştirmenin olmazsa olmazıdır. Ancak birlikte nitelikli zaman geçirmek ekranların istilasına uğramış durumda.

3. Çocuklar kendi düşünceleriyle baş başa kalmıyor.
Çocukların esneklik ve toparlanabilme becerisi geliştirmelerini sağlamanın olmazsa olmazlarından biri de yalnız başına zaman geçirmeleridir. Ancak yalnız geçirilen zamanların etkili olması için çocukların düşünceleriyle baş başa kalabilmeyi öğrenmeleri gerekiyorr. Oysa çocuklar kendi başlarına kalmayı öğrenmek yerine boş geçen tek bir saniyelerinde bile elektronik cihazlarına bakmayı tercih ediyorlar. Bu yüzden problem çözmüyor, hataları üzerine düşünmüyor ya da kendilerini sevmeye ve anlamaya uğraşmıyorlar.

4. Daha az oyun oynuyorlar.
Piyano dersleri ve su topu antrenmanları arasında çocuklar arkadaşlarıyla açık havada oyun oynamıyor. Bunun yerine bir film izleyerek ya da bilgisayar oyunu oynayarak dinleniyor ve rahatlıyorlar. Oysa yapılandırılmamış oyun, çocuk gelişiminin kalbinde yer alır. Yetişkin müdahalesi olmadan arkadaşlarıyla oyun oynama fırsatı verildiğinde çocuklar inanılmaz sosyal ve duygusal beceriler kazanırlar. Nasıl uzlaşacaklarını, duygularını nasıl ifade edeceklerini, fikirlerini nasıl paylaşacaklarını ve çatışmaları nasıl çözeceklerini, tüm bunları kendi başlarına yapma fırsatı bulduklarında öğrenirler.

5. Akıllı telefonlar çocukları daha az bağımsız hale getiriyor.
İlk bakışta çocukların akıllı telefon sayesinde daha fazla özgürlüğe sahip olabileceğini düşünebilirsiniz, çünkü acil bir durumda evi ya da ebeveynlerini arayabilirler. Ne yazık ki, akıllı telefonlar, çocukların sorunları kendi başlarına çözmelerini engelleyen birer elektronik tasmalara dönüştü.

Futbol ayakkablarını unutan bir çocuk annesini arayabiliyor ve ondan ayakkabılarını antrenmana getirmesini isteyebiliyor. Ya da bir doğum günü partisinde sıkılan bir çocuk onu hemen gelip almaları için evini arayabiliyor. Ve çoğu ebeveyn bu istekleri yerine getiriyor.

Dijital Bir Dünyada Zihni Güçlendirmek
Teknolojinin zorluklarına rağmen, ebeveynler eğer görmeye açık olurlarsa, aslında günümüz dünyası zihni güçlendirme fırsatlarıyla da dolu. Esneklik ve toparlanabilme becerisi olan bir çocuk yetiştirmek, ebeveynliğe proaktif bir yaklaşımı ve bir çocuğun gelişimini baltalayan kötü alışkanlıkları bırakma istekliliği gerektiriyor. Teknolojinin ailenizi nasıl etkilediğine daha fazla dikkat edin ve çocuklarınızın elektronik cihazları, zihinsel olarak güçlü birer yetişkinlere dönüşmelerini sağlayacak bir şekilde kullanmalarını önceliğiniz haline getirin.

Kaynak: https://www.psychologytoday.com/blog/what-mentally-strong-people-dont-do/201708/why-technology-makes-it-hard-raise-mentally-strong