Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Tarım ve Hayvancılıkta üretim endeksi gün geçtikce düşmektedir. Bu dar boğaz nasıl ve ne zaman aşılır derseniz, bu hemen sihirli değnekle olacak bir iş değildir.
Bu süreçte planlama çok önemli yer almaktadır.
Daha önceki yazılarımda yazdığım gibi milli bir tarım politikası belirlememiz şarttır. Milli Tarım Politikasında kısa, orta ve uzun vade planlama şeklinde olmalı ve stratejik bir çalışma yapılmalıdır.
Ülkemizde çözüm sonuçlu çalışmalar yapılırken tarla ve ahırından çekilmiş tarım ve hayvancıyla barışmak şarttır.
Öncelikle bu sektörde olan insanlarla barışıp, aynı duygu ve düşüncede olmak, onların düşüncelerini hissetmek lazımdır. Bu yaklaşım sosyolojik olmalı, onların neler hissettiğini, neler yaşadığını ve umutlarını bilmek lazım ki ona uygun politika uygulanmalıdır.
Toplumlarda iş yapan kesimin algısı önemlidir ki onu inandırıp aynı pencereden bakabilirsen başarı sağlarsın.
Her işin başı öncelik insan odaklı olması gerekmektedir.
Tarım ve Hayvancılıkta ki bu içler acısı durum bakıldığında yüksek girdiler, ithalat, düzenli olmayan tarım politikası ve bunun gibi bir çok etmen saymak gerekir. Artık tarım ve hayvancı iş kolundan çekilip şehir merkezlerinde asgari ücretle çalışır bir hal aldı. Bununla birlikte tarımsal istihdam oranı düşüp, hizmet sektörü istihtamına kaymış bir durumda bu hem istihtam açısından hemde tarım ve hayvancılık açısından olumsuz sonuçlar doğurmaktadır.
Bir an önce sektörden çekilen bu kişilerin tekrar sektöre dönmeleri sağlanmalı, tarım ve hayvancılığın tekrar güncel faaliyetlerine dönmesi, hem tarım için hemde istihtam için çok önemli bir detaydır.
Sektörel daralma ülke ekonomisine külfet getirmektedir.
İthalatla birlikte ekonomimiz tarımsal ürünlerden dolayı açık vereceği aşikardır.
Ülkemiz tarım ve hayvancılık açısından bu kadar elverişli iken biz bu durumlara nasıl düştük diyesim geliyor.
Yanlış planlama ile birlikte bu insanlardan uzaklaştık.
Oysaki bir ülkenin en stratejik ölçütü gıdadır ki bir ülkenin geleceği ve toplumun sağlıklı bir hayat sürmesi için gerekli gıdanın ülkemizden sağlanması kaçınılmaz bir durumdur. Oysaki geldiğimiz durum da çoğu bakliyat ürünleri, huhubat , et vb ürün ithal edilmektedir.
Bu kabul edilemez bir durum. En acısı tarım da komşumuz olan Yunanistan’ın durumuna düşmek büyük bir elem verici durumdur.
ÖZEL BİR BİRİM KURULMALIDIR
Artık vakit kaybetmeden Tarım ve Orman Bakanlığı özel bir birim kurup tekrar Tarım ve Hayvancısıyla barışıp, sektörü ayağa kaldırmak için uğraşmak zorundadır.
Aslolan görevi budur.
Gerekiyorsa taşra ve merkez teşkilatına yeni alımlar yapması gerekmektedir.
Atamalarda öncelik tecrübeli olan sahada çalışmış personel seçmelidir.
SAHADA OLUNMALIDIR
Ofis elamanı değil sahada çalışan ziraat mühendisi ve veteriner hekim takviyesi ile tarım ve hayvancılığa destek verilmeli, küçük aile işletmelerinden başlayarak tarıma düzen vermek için gereken çalışma hiç vakit kaybedilmeden başlaması elzem bir hal almıştır.
Sayın Cumhurbaşkanımız tarım ve hayvancılık konusunda her zaman destek olmuştur ve her zaman yanlarında olmuştur. Bize düşen görev planlamayı yapıp tarım ve hayvancılığı ülkemizde hak ettiği noktaya taşımaktır.
Kamugündemi