Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Sıfır Atık Eğitim Projesi tanıtım toplantısında, projenin şu anda 20 ilde yaygın şekilde sürdüğünü belirten Emin Erdoğan, Tema Vakfı, Çevre ve Şehircilik ve Milli Eğitim Bakanlıklarının geliştirdiği iş birliğinin çocukların eğitimine büyük katkı sağladığını ifade etti. Erdoğan, şöyle devam etti: "3 yıl gibi kısa bir sürede 280 bin çocuğumuza sıfır atık eğitimi verilmesi hedefleniyor. Daha geniş çerçevede de, Milli Eğitim Bakanlığımızın çevre duyarlılığı eğitimleri verdiğini biliyorum. Çevre krizi, bugün en sık gündem olan konulardan biridir. Dünyamızın sanayi devrimi öncesine göre 1 derece ısınmış olmasının sonuçlarına canlı şahitlik yapıyoruz. Kuraklık, çölleşme, seller ve deniz seviyesinin yükselmesi gibi afetlerle sonuçlanan olayları gittikçe şiddetlenen bir seyirde yaşıyoruz. Dünyayı kaybediyoruz. Bin yıllardır süregelen insanlık deneyimindeki büyük değişimler, bazı doğal dengelerde kırılmalara neden oldu."
Dünyanın tüm toplumlarının hızlı tüketim toplumlarına dönüştüğünü, doğal kaynakların sanki gelecek yokmuş gibi tahrip edildiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: "Yani tüm cümleler 'ben' diye kuruldu. 'Biz' demeyi tedavülden kaldırdık. Yeryüzünün, insanlığın ortak mirası olduğunu ve herkesin hissesinin eşit olduğunu unuttuk. İşte bu halimiz, Dostoyevski'nin 'tabiat bir aynadır, hem de aynaların en parlağı' sözünü doğrular niteliktedir. İnsanlık ailesi olarak geldiğimiz noktayı anlamak istiyorsak, tabiatın haline bakmamız yeterlidir. Doğasever kelimesinin varlığı bile, bize sanki doğayı sevmenin önümüzdeki iki şıktan biri olduğunu düşündürtüyor. Çevreyi korumak, bir seçenek değil, zarurettir. Çevreyle olan ilişkimiz, baştan aşağı bir ahlak meselesidir. Çağımızın koşullarında, çocuklarımıza tabiatı anlatmak için, her zamankinden çok daha fazla çaba göstermek zorundayız. Sıfır atık dediğimiz kavram, aslında her gün ürettiğimiz atıkları yönetebilmek için yeni bir yaşam kültürünü yaygınlaştırma çabasıdır. Dünyada bir insanın, günlük ortalama 1,5 kilo çöp ürettiğini farz edelim. Her insanın kendi çöpünü yönetmede uzmanlaşması, atık problemiyle baş etme noktasında büyük kolaylık sağlar. Çocuklarımıza verdiğimiz eğitimde, tüketmeden önce düşünmeyi öğretiyoruz. Bu da çocuklarımızda daima tüketen, şuursuz davranış biçimini ortadan kaldırıyor. Eleştirel düşünceyi tetikleyerek sorumluluk duygularını arttırıyor. Yani çocuklarımız, bir pet şişeyi kullandığında çevreye verecekleri zararı muhakeme edecek bilinci kazanıyorlar."
Çocuklara kazandırmak istedikleri diğer bir refleksin ise, daha az tüketim olduğunu dile getiren Erdoğan, "Gandhi'nin şu meşhur sözündeki bilgeliği, bir vicdan tartısı olarak evlatlarımıza katmak istiyoruz; 'Basit yaşa ki başkaları da var olabilsin.' Bu vicdanı kazanmış çocuklar, yarının büyükleri olduğunda, doğal kaynakların kendilerinden sonraki nesillere aktarımını da teminat altına almış olacaktır. Bir sonraki adım ise, yeniden kullan." diye konuştu. Bugün çöp diye nitelenen materyallerin çoğunun, henüz ömrünü tamamlamamış ürünlerden oluştuğuna değinen Emine Erdoğan, "Fakat kullan at ürünlerle çepeçevre kuşatılmış olduğumuzdan, her şeyi çöp olarak görüyoruz. Onların yaşam döngülerini uzatmayı aklımızdan dahi geçirmiyoruz. Ne mutlu ki bu eğitimler sayesinde farklı bir düşünce yapısına sahip çocuklar yetişecek. Onların çöp tanımı da bizimkinden farklı olacak. Bu eğitimin son aşaması olan, 'doğaya geri kazandır' felsefesi ise, geri dönüştürerek daha az kaynak tüketmeyi amaçlıyor. İşte 5D felsefesi olarak tanımlanan Sıfır Atık Eğitimi Projesi ile, bilinçli ve vicdanlı yeni bir nesil yetişiyor. Yani ekolojik okuryazarlığa sahip bir nesil yetiştiriyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan, çevre krizinin, özü itibariyle eğitim eksikliği olduğunu belirterek, şöyle devam etti: " 'Ağaç yaşken eğilir' düsturundan hareketle, çocuklarımızın bilgiyi içselleştirmede en verimli oldukları erken dönemleri iyi değerlendirmeliyiz. Çevre bilinci kazandırmanın, uzun vadede muhteşem dönüşleri olacak bir yatırım olduğuna inanıyorum. Tabii ekolojik okuryazarlığı çocuklarımıza kazandırdığımız kadar hiçbir iş kolu, yaş grubu ayrımı yapmadan, herkesi ekolojik okuryazarlar haline getirmenin de yollarını aramalıyız. Halihazırda ekolojik okuryazarlığın, diğer tüm okuryazarlık biçimlerinden daha önemli ve acil olduğunu düşünüyorum. Sözlerime son vermeden, buradan tüm çocuklarımıza hitaben birkaç söz söylemek istiyorum. Kıymetli çocuklar, gelecek sizindir. Hava, toprak, su sizindir. Sizler, kaynakları tükenmiş ve yorgun bir dünyayı değil, masmavi gökyüzünü, bereketli toprakları ve yemyeşil ormanları hak ediyorsunuz. Kaybolan hayvan türlerini kitap sayfalarında görmeyi değil, onların hala var oldukları bir dünyada yaşamayı hak ediyorsunuz. Soluduğunuz havanın temiz, içtiğiniz suyun berrak, yediklerinizin doğal olmasını hak ediyorsunuz. Gelecek güzel günleri, biz büyükler ve siz sevgili çocuklar birlikte inşa edeceğiz. Doğaya sahip çıkın. Doğa sizin hazinenizdir. Bu bilinçle, inanıyorum ki, 2023 ülkemizin Sıfır Atık hedeflerine de ulaştığı bir yıl olacaktır."
"Sıfır Atık Eğitim Projesi'ni 81 ile yaygınlaştıracağız."
Toplantıda konuşan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Sıfır Atık Eğitim Projesi'nin ikinci etabı olan 2019-2020 eğitim öğretim yılında da 81 ilde yaygınlaştıracağız. Sıfır Atık Eğitimi kapsamında, bakanlığımıza bağlı resmi ve özel okullarda sıfır atık kültürü oluşturmayı çok önemsiyoruz. Öğretmenler için sıfır atık yönetimi eğitim içerikleri oluşturuldu." dedi.
Selçuk, Sıfır Atık Projesi'nin, başlatıldığı ilk günden itibaren hem kendisinin yakın takibinde olduğu hem de kurumsal olarak okullarla yakından çalıştıklarını kaydetti. Projenin, çağın en büyük çevre hareketlerinden biri olarak nitelendirilebileceğini ifade eden Selçuk, şunları söyledi: "Çevre ve iklim değişiklikleri konusunda dünya liderlerinin bile kafasını kuma gömdüğü bir dönemde Hanımefendi'nin göstermiş olduğu cesaretin anlamı Türkiye için değil dünya için çok büyüktür. Bu cesaretle, yeni nesillerimizde çevre ve tabiat farkındalığının kazandırılması noktasında pek çok imkanı sunan Sıfır Atık Projesinin yaygınlaştırılması Milli Eğitim Bakanlığı açısından kritik öneme sahiptir. Milli Eğitim Bakanlığımız, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile TEMA Vakfı arasında 25 Aralık 2018 tarihinde imzalanan "Sıfır Atık Eğitim Projesi İşbirliği Protokolü" kapsamında, Sıfır Atık Eğitim Programı oluşturuldu. Sıfır Atık Eğitim Projesi kapsamında 2018-2019 eğitim öğretim döneminde projenin Ankara'daki pilot uygulamasında, 88 okulda, 74 bin öğrenci, 425 öğretmeni hedefleyen planlama yapıldı. 2019 yılı Nisan-Mayıs döneminde 20 ilde daha eğitim programı yaygınlaştırılarak 106 okulda, 201 sınıfta, 5 bin 707 öğrenciye Sıfır Atık Eğitim Programı uygulandı."
Bakan Selçuk, okullarında birbirinden farklı etkinliklerle projenin önemini kavrayan çocukların, öğrendiklerini ailelerine TEMA tarafından hazırlanan broşürlerle anlatma fırsatı bulduklarını ifade ederek, "Sıfır Atık Eğitim Projesinin ikinci etabı olan 2019-2020 eğitim öğretim yılında da 81 ilde yaygınlaştıracağız. Sıfır Atık Eğitimi kapsamında, Bakanlığımıza bağlı resmi ve özel okullarda sıfır atık kültürü oluşturmayı çok önemsiyoruz." diye konuştu.
Öğretmenler için sıfır atık yönetimi eğitim içerikleri de oluşturulduğunu dile getiren Selçuk, sözlerini şöyle tamamladı: "Öğretmenlerde, atık yönetimi hakkında farkındalık oluşturulması, Sıfır Atık eğitim içeriklerinin sınıflarda etkin kullanımının sağlanması, projenin yaygınlaştırılması bakımından son derece önemli olduğunu biliyoruz. Biz biliyoruz ki, çevre farkındalığı önce eğitim yuvalarında ve ailede başlıyor. Bu nedenle, okullarımızda Sıfır Atık uygulaması ile çocuklarımıza, atık yönetimi, bilinçli tüketim alışkanlıkları ve doğal varlıkların korunması konularında farkındalık, öğretmenlerimiz ve TEMA gibi bu işin sorumluluğunu almış sivil toplum kuruluşlarımız aracılığıyla kazandırılacaktır."
Toplantıda, projeyi 81 ile açacak ve Türkiye çapında tüm öğrencilere yaygınlaştıracak olan Sıfır Atık Dijital Eğitim Portalı da tanıtıldı.