Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Okullarda sevk, rapor ve izin alan öğretmenlerin boş geçen dersleri çoğu zaman okul idaresini ve velileri rahatsız edebiliyor. Bu durumun haliyle çok boyutlu sonuçları ve etkileri oluyor. Boş geçen dersler, okul idaresinden komşu sınıfa dersi olan öğretmenlere, öğrencilere ve velilere değin olumsuz geniş bir etki alanına sahip.
İsterseniz eğitimciler arasında önemli bir tartışma konusu olan bu durumu farklı boyutları ile ele alıp, ne gibi çözüm önerileri ile katkı sunabileceğimize bir göz atalım. Öğretmen arkadaşlarım da sanırım bu konuyu pek çok kez farklı noktalardan ele alıp kritiğini yapmıştır. Söz konusu rapor, sevk ve izin alındığı zaman oluşan baskı sonrası; “Hastalanmayalım mı? Hastalandığımızda sevk ve rapor alma hakkımız olamaz mı? Bu tür durumlarda okul idaresi neden olumsuz tepkiler veriyor. Bazen biyolojik hastalıkların dışında psikolojik olarak da rahatsız olmak mümkün. Hele ki böyle bir durumda ders işlemek çocuklara fayda yerine zarar bile verebilir.” gibi veryansınlarını bir çok kez şahit oldum.
Öğretmenlik mesleği birçok yönden farklı, öteki mesleklere benzemiyor. Fedakârlık ve özveri isteyen bir meslek. Bir gün okula gitmediğinizde yerinize öteki kurumlardaki gibi birinin bakması çoğu zaman mümkün olmuyor. Bazı meslek gruplarındaki gibi dosya, evrak işlerini biriktirip sonradan yapmak ya da evden durumu idare etmek gibi bir durum da söz konusu olmuyor. Okula gidemediğinizde dersi boş olan öğretmen de yoksa o gün dersler boş geçiyor ki bunun da birçok sonucu olabiliyor. Çocuklar dersten geri kaldıkları gibi gürültü yaparak öteki sınıflarda sağlıklı ders işlenmesine de mani olabiliyor. Öğretmen izni bitince döndüğünde işlemediği dersleri de tamamlamak gibi bir sıkıntıya düşüyor. Haliyle bu boş geçen derslerde okulda oluşan disiplin sorunlarından idare de rahatsız oluyor. Çünkü diğer sınıfların eğitim hakkı dersi boş geçen bu öğrenciler tarafından gasp ediliyor. Hatta bu boş saatlerde oluşan başıboşluk yaralanmalı vakalara bile neden olabiliyor. Bu da haliyle velilerle okul idaresini karşı karşıya getiriyor.
Sevk, rapor ve izin durumlarında ortaya çıkan tüm bu olumsuzluklar nedeniyle bir grup özverili öğretmen de yukarıda sayılan hususlardan ötürü çok hasta olmasına rağmen yine de okula gelmeye devam ediyor ki bunun da sıkıntıları çok. Hasta haliyle fedakârlık yapmasına rağmen hastalık süresini uzatarak kendine zarar verdiği gibi düşük performansla verimsiz bir dersin işlenmesine de yol açıyor. Yani olaya hangi açıdan bakarsanız bakın sonuç negatif. Sevk ve rapor alan da hakkı olduğu halde huzursuz oluyor. Hasta olduğu halde vicdanen huzursuzluk hissedip görevine devam eden özgeci, fedakâr öğretmen de minimum performans ile duruma katlanmaya çalışıyor.
Peki hal böyleyken ne yapılabilir?
Öğretmenlerimizi olduğu kadar okul idaresini ve ebeveynleri de rahatlatacak çözüm önerisi ise Mebbis sistemindeki sınav talebi uygulamasında olduğu gibi bir modül açılabilir. Sevk, rapor ve izin durumlarında oluşabilecek boş ders saatlerini doldurmak üzere sınav talebinde olduğu gibi isteyen öğretmenler boşta oldukları saatleri modülde belirterek bu boş derslere girmek istediğini belirten başvurusunu yapabilir. Sevkli, raporlu ve izinli öğretmenler sisteme işlendiğinde hangi okulda hangi branşta kaç saat ders boşluğu olduğu sistemde görünmeli ve boş derslere girmek için talepte bulunan öğretmenlere oluşturulacak algoritma ile coğrafi yakınlık (Kendi okulunda varsa öyle görevlendirilmeli yoksa en yakın başvuru yapan okuldan öğretmen görevlendirilmelidir.) önceliği ile bu derslerde görevlendirme yapılabilir. Bu şekilde geliştirilecek sistemde hasta olan öğretmenler de gönül rahatlığı ile rapor alıp dinlenebilecektir. Bu sayede yukarıda sözü edilen olumsuz sonuçlarda en etkili şekilde bertaraf edilmiş olacaktır.
Bu durumun ekonomik bir külfeti de yok üstelik. Mazereti sebebiyle görevine gelemeyen öğretmenden yapılan kesinti, talepte bulunan öğretmene ödeneceğinden ek bir maliyette oluşturmayacaktır. Bu çözüm ile boş geçen derslere ihtiyacı olan öğretmenler başvuru yapmak suretiyle ölü zamanını değerlendirmekle de kalmayacak bütçesine de katkı sağlayacaktır. Bu şekilde kaynaklar en etkili şekilde kullanılmış olur.
Özetle ne şiş yansın ne kebap. Umarım bu konuyu ilgililer değerlendirmeye alır. Değerli öğretmenlerimizi hastalandıkları zaman işine döndüğünde dersleri nasıl yetiştirecem diye iki kat çalışmak zorunda bırakan ve moral bakımından üzen bu konu çözüme kavuşmuş olur.
Kaynak: Vedat DEMİR / Eğitimci Yazar