SAYIN VELİLER LÜTFEN OKUYUN!

Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

Değerli okurlarım, iyi bir eğitimci ve deneyimli bir okul müdürü olduğuna inandığım değerli bir dostum, bu dönemde velilerle yaşadığı sorunları özetleyen ve anlamlandıran bir mektup gönderdi. Beni derinden etkiledi; düşündüm. Önemli olan ne? Çocukların gelişerek olabileceklerinin en iyisini olması mı, sınavlarda en yüksek notu alması mı? Çocuğun değişen yaşam koşullarında gelişim yöntem ve becerilerini keşfedip kendisinin girişimiyle uygulaması mı, öğretmene bağımlı kalması mı? Eğitimin uzun soluklu bir ekip işi olduğunun farkında olmadığımızda, kaybedenlerin çocuklarımız, aileleri ve toplum olduğunun sanırım çoğu veli farkında değil. Sizin değerlendirmenizi merak ediyorum. İlgi ve zamanınız için teşekkür ederim. Selamlar.

Lütfen Sayın Veliler, Lütfen!

Ben bir özel okulda idareci olarak görev yapmaktayım. Yaklaşık 30 yıllık bir mesleki deneyimim var. Okulumuzda, son yıllarda, gelecekte eğitim, öğrenim nasıl olacak, gençleri nasıl bir dünyaya hazırlıyoruz tartışmalarını yapıp, eğitimlere katılmaktaydık. Gelecekteki eğitimin/öğrenimin teknolojik alt yapıya daha çok dayanacağını, bireysel öğrenme becerilerinin daha ön plana çıkacağını biliyorduk, zaten bu yönde okullarda sistemler kullanılmaya başlanmıştı. Ancak aynı zamanda kaygılarımızda vardı. Zira çocukların, gençlerin ekrana uzun süre maruz kalmasının yaratacağı sorunlarda sıkça tartışılıyordu. Tüm bu tartışmaların arasında salgının okulları kapatmasıyla birlikte kendimizi uzaktan öğrenmenin içinde bulduk. Tüm iletişim ekran üzerinden sağlanmaya başlandı.

Bizler her ne kadar kendi eğitimlerimiz için uzaktan öğrenme yöntemini kullansakta, tüm öğrenimin çevrimiçi olması herkes için - öğretmen, öğrenci ve veli - çok yeni bir deneyimdi.
Özel okul velilerinin farklı bir kültürü var. Sosyo-kültürel seviyeleri ve mali durumları genelde iyi durumda olan veliler, bu nedenle de her konuda fikir beyan edebilecek özgüvene sahipler sanırım. Uzaktan öğrenime başladığımız ilk günden beri bu iş, özel okullar arası ve veliler arasında bir yarışa dönüştü. Öğrenciler demiyorum dikkat ederseniz!

Hangi okul hangi platformu kullanıyor, her ders kaç dakika yapılıyor, X okul Y dakika yaparken biz niye daha az yapıyoruz, daha uzun saatler ders yapılmalı, çocuğum geri kalıyor mu, müfredat bitecek mi, kayıplar nasıl telafi edilecek, v.b. sorulara maruz kaldık.

Alt yapısı, eğitim ve öğretim kadrosu kuvvetli bir okul olarak yurtdışında salgından etkilenen ülkelerdeki eğitim ve öğrenimin nasıl yapıldığını inceledik ve bizim öğrenci profilimize, okulun misyonuna en uygun yaklaşımlarla bir çerçeve geliştirdik. Çocukların ruh ve beden sağlığını da göz önüne alarak ders saatlerini azaltıp bireysel gelişim çalışmalarına biraz daha fazla zaman ayırdık. Eğitimin geleceği rehberlik edilmiş bireysel öğrenmeden geçmiyor muydu zaten?

Bazen sapla saman birbirine karıştırılıyor. Öğretmen daha az öğrettiği için (çünkü halen öğretmenin görevi ‘öğretmek’ olarak düşünülüyor, halbuki biz öğretmeni bir rehber, öğrenmeyi yönlendiren kişi olarak görüyoruz) veliler para iade taleplerine başladılar. Canlı ders yayını sırasında öğrencilerin yanında oturup öğretmenin yaklaşımıyla ilgili eleştiriler vermeye başladılar, teknolojik sıkıntılar yaşandığında ki öğrencinin yaşadığı evin internet altyapısıyla da ilgili olabilir, ‘beceremiyorsunuz ‘dediler!

Velilerimizin hesaba katmadığı birkaç nokta var:

1. Eğitimcilerin temel görevi öğrencinin gelişimine katkıda bulunacak kaynakları, sistemleri araştırmak ve uygulamaktır. Siz bu okula kayıt yaptırdıysanız, okula ve eğitimcilerine ve okulun felsefesine güvenmiş ve çocuğunuzu teslim etmişsiniz. Lütfen güvenmeye devam edin.

2. Burası çocuğunuzun okulu, zor günler atlatıldıktan sonra çocuklarımızın mutluluğu ve esenliği için eğitimciler ve veliler birbirimizin yününe bakmaya ve iletişim içinde olmaya devam edeceğiz.

3. Öğretmenlerin bu zor günlerde normal okul günlerinden daha da çok çalıştığını bilin. Bilim adamları salgın sürecinde ‘biz bu virüsü yeni tanıyoruz ve tanıdıkça daha güvenilir adımlar atıyoruz’ diyorlar. Aynı şekilde okul idareci ve öğretmenleri de çevrimiçi öğrenmeyi her gün daha iyi anlıyor, dünyadaki örneklerini inceliyor, gelişim için yeni uygulamalar yapıyorlar.

4. Öğretmenlerimiz evden çalışıyor. Onlarında aileleri, küçük çocukları ve ev sorumlulukları var. Onlarında desteğe ve motivasyona ihtiyacı var.

Şu günlerde en büyük ihtiyaç karşılıklı anlayış ve destek. Güçlükleri beraber göğüsleyebilmek ve birlikte yol alabilmek. Acımasız eleştiri yerine yapıcı olabilmek. Dünyada %80 öğrencinin okullarına gidemediği şu dönemde akademik eksikler zaman içinde kapanır. Önemli olan beden ve ruh sağlımızın bu süreçten olabilecek en az şekilde etkilenmesi.

Ruh ve beden tedavisi müfredat açığını kapatmaktan çok daha fazla zaman alıyor ne yazık ki!

Alıntı: Doğan Cüceloğlu

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

Threads beğeni satın al

backlink Spor haberleri fen bilimleri vozol 10000 Likit

Bosna Hersekde Üniversite Okumak