Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
SALİH BEY
1983/84 Eğitim öğretim yılıydı. Hemşin Merkez İlkokuluna atandım. Okul çok iyi müstakil müdür ve 20 ye yakın öğretmeni vardı.
Hemşin gezilip, görmekten ziyade yaşanılacak bir yer. Sakin ve küçücük bir kasaba. Nahiye müdürlüğü, Jandarma Karakolu gereksiz diye kapatılmış.
Ortaokul, Lise, Belediye, PTT, Tarım Kredi Kooperatifi ve sağlık Ocağı, Orman Muhafaza Memurluğu ve Toprak Mahsulleri Ofisi var.
Devlet memurları ve öğretmenler hep bir arada kardeş gibi yaşamaktadırlar. Esnaf ve halk çok saygılı davranmakta. Sadece her ay maaş almaya Pazar İlçesine inerdik. Her türlü ihtiyacımız kasabada karşılıyorduk.
Okulda bulunan öğretmenler tam gün eğitim yapıldığı için haftada birer gün nöbet tutuyorduk. İsteyen arkadaşlar katlar, kapı ve bahçede nöbet tutuyorduk.
İlk uygulamaya koyulan, altı yaş grubu birinci sınıfları okutuyordum. Benimle birlikte üç şubede birinci sınıflar vardı. Sınıfımda bazı öğretmen arkadaşlarımın çocukları da vardı. Bunlardan biri Salih Beydi.
Salih Bey Kars Susuz (Cilavuz ) Öğretmen okulunu dereceyle bitirmişti. Çok güzel yazı yazar lisenin cebir problemlerini çözen zeki bir öğretmendi. Müdürle karşı mahallelerde otururlardı. Çok samimilerdi. Salih Bey okulun ikinci yöneticisi gibiydi. Ruhsal durumu için ilaç kullanıyordu. Mükemmel bir öğretmen iyi bir arkadaştı. Çok sigara içer, sigarasız duramazdı.
Nöbetleri benimle tutmak isterdi. Bende memnuniyetle kabul ederdim. Nöbetteyken bir şey dikkatimi çekti. Çaktırmadan izledim, ancak bir şey anlayamadım. Benim anlamadığım bir olay yaşanıyordu. Bazı çocuklar elinden, bazıları da cebinden bir şeyler alıp, gidiyordu. Çok fazla dayanamadım, yanına yaklaştım, sordum. Bu çocukların davranışları nedir dedim? Önce bir şey yok dediyse de artık gizleyemedi.
“ Hocam bu çocukların kimisi yoksul, kimisi de evden para almayı unutmuş oluyorlar. Bende paramı çeyrek ekmek alacak şekilde bozdurup, cebime koyuyorum. Bazısı cebimden bazısı elimden bir çeyrek ekmek parası alıyor.” Dedi. Tahmin etmiştim ancak o kadar da değil, bu işi sıra yapalım diye teklif ettim. Önce kabul etmedi. Geçim zorluğu çektiğini biliyordum. Biraz zorlayınca olur dedi. Ben nöbetlerde işe başladım. Bazı öğrenciler Salih Beyi arar gibi dolanıyorlardı onlara yirmi beş kuruş verince uzaklaşıyordu. O öğrenci ötekilerine söylüyor, parası olmayan, tüm çocuklar anında haberleşti ve bende bozuk para bitti.Para bozdurdum onlarda bitmek üzereyken, ders zili çaldı nöbeti geçirdik. Salih Beye sordum. Tahmini kaç lira veriyordun? 20-25 öğrenci söyledi. Benden o gün belki 50 öğrenci para aldığını söyleyince uyanıklar var dedi. Diğer nöbetimde Salih Beyle beraber durduk. Daha sonrada hep Salih Bey durdu, ancak paranın yarısını hep vermeye gayret ettim.
O güzelim yıllar geçti paralar harcandı. Bilen bilir, bilmeyenleri de Allah bilir. Helal olsun. Yıllar sonra öğretmenlerin her alandan fedakâr ve cefakâr olarak bu millete hizmet ettiklerini, hizmet ederkende hiçbir zorluktan kaçınmadıklarını söylemek değil yaşayarak gördük ve yaşadık.
Öğretmeni seçerken ve yetiştirirken iyi düşünüp seçecek ve yetiştireceksin. Her zorluğa gönül rızasıyla katlanacak. Başka mesleklerle bir tutmayacaksın. Onun hammaddesi insan ve bu insan gelecekte seni yönetecek insandır insanı iyi yetiştirirsen, geleceğin iyi olur.
Öğrencilerin yüreklerine dokunan, ülkesi ve milleti için iyi öğrenciler yetiştirmiş öğretmenlerimizi saygı ve şükranla anıyorum.
Bu yurt bu insan bu topraklar güçlü ve bilgili insan ister!
Bursa 23 Ocak 2019
Vahip Yazar
HER TELDEN Kitabımdan bir yaprak.