Özgür Eğitim Sen: Taslak Yönetmelik Sorun Çözemez

Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

MEB, Ekim 2017 itibariyle pilot illerde uygulamaya koyduğu öğretmen performans değerlendirme sistemine sınav uygulamasını da ekleyerek dış paydaşların görüş ve önerilerine açtığı bir taslak yönetmelik yayınladı. Tepeden dayatılan yönetmeliklere nazaran MEB’in görüş almak amaçlı taslak yayınlaması olumlu olmakla birlikte yayınlanan taslak metne daha önce yapılan yoğun tartışmaların ve eleştirilerin hiçbir şekilde yansımadığını görüyoruz. 

Öğretmenin verimliliğini ve başarısını artırmak, bilgi ve beceri düzeyini belirleyerek eksiklerini tamamlamak ve ödüllendirme yapmak gibi amaçlar doğrultusunda hazırlanan yönetmeliğe göre öğretmenler; müdür, veli, öğrenci ve aynı okulda görev yaptığı öğretmen arkadaşları tarafından MEBBİS üzerinden değerlendirilecek. Bunun yanı sıra da, dört yılda bir "Öğretmenlik Mesleği Yeterlikleri" kapsamında sınava tabi tutulacaklar. Sınav notunun yüzde 30 oranında etkili olduğu değerlendirme sonucunda öğretmenler, yetersiz görüldükleri alanlarda eğitime alınacak, yüksek not alanlar ise uzman ve başöğretmen gibi sıfatlar kazanacaklar. Uzman öğretmenlik için son sekiz yılda yapılan performans değerlendirmelerinden en az dördünün, Başöğretmenlik için de en az yedisinin A başarı düzeyinde olması gerekecek.

Eğitim sistemimizin çok yönlü açmazlarıyla büyük başarısızlıklar içinde olduğu yakıcı bir gerçek olarak önümüzde duruyor. Sistemde köklü değişikliklerin yapılması kaçınılmaz. Fakat MEB nezdinde başarısızlığı gidermenin sadece iki kolay(!) yolu var; öğretmenin niteliğini artırmak ve sınav sistemini değiştirmek. Oysa eğitim fakültelerinde verilen eğitimin niteliği, pedagojik formasyon eğitimlerinin iyileştirilmesi, öğretmen adaylarının seçimi, istihdam, kariyer-ödüllendirme, statü, mesleki saygınlık gibi pek çok eylem maddesi üzerinde çalışması gereken MEB, işin kolayına kaçarken kaş yapayım derken göz çıkarmaktadır.

Öğretmenin performansını artırmaya yönelik çalışmalar yapılması konusunda kimsenin itirazı olamaz; fakat bu tür sakıncalı ve ciddi riskler barındıran, eğitimin kalitesini daha da düşürmeye aday uygulamaların çözüm olmadığının görülmesi gerekir. Öğretmeni hedef koyarak, sorunu öğretmenden müteşekkil bir sorun gibi göstererek çözüm üretmeye çalışmak hem öğretmeni daha da hırpamalak hem de sorunu kavramaktan kaçmak demektir. 

PERFORMANS UYGULAMASI NEYİ AMAÇLIYOR? 

Taslak yönetmelik pek çok yönden büyük sorunlara yol açabilecek bir mahiyete sahiptir. Alana ilişkin uzmanlığı ve eğitimle ilişkisi olmayan veliler hangi kriterlere göre, nasıl değerlendirecektir sınıftaki öğretmenin performansını?

Öğretmenin veliye yaranmak için kimliğinden, kişiliğinden, mesleki saygınlığından ödün vermesi mi istenmektedir?

Notu bol olan öğretmenin veliden ve öğrenciden yüksek not alacağı bu sistemle bol kepçe şişirilmiş notlar verilmesi mi amaçlanmaktadır?

Çalışan, emek veren, işini ciddiyetle yapan, kendine özgü yöntemleriyle öğrencilere rol model olma çabasında olan, yönetime veya veliye yaranma, hoş görünme gibi amacı olmayan, yanlışa yanlış diyebilme özgüvenini gösterebilen idealist öğretmenleri harcamak mıdır amaçlanan?

Öğretmeni sistemin paydaşları karşısında ezmeye ve kişiliksizleştirmeye neden olabilecek böyle bir değerlendirme sistemi öğretmenin niteliğini artırmayacağı gibi öğretmenlik mesleğine yönelik algıyı da iyileştirmeyecektir.

PERFORMANS UYGULAMASI SÜBJEKTİF VE İSTİSMARA AÇIKTIR

Uygulamanın en kritik ve tehlikeli boyutu ise öğretmenin meslektaşları tarafından puan verilerek değerlendirilecek olmasıdır. İş barışını bozacak, çalışma ortamının huzurunu ortadan kaldırabilecek bu uygulama, sendikal farklılık ve siyasi görüş farklılığından kaynaklı olarak sübjektif değerlendirmenin önünü açacaktır.

Öğretmeni, öğrenci ve velisi ile karşı karşıya getireceği gibi birlikte çalıştığı meslektaşı ile de düşman hale getirecektir. Üye çoğunluğunu elinde bulunduran yetkili sendikanın istismarının önünü açacağından uygulama ciddi mağduriyetler yaratacaktır.

VERİMLİLİĞİ ARTIRACAK ESAS UYGULAMALAR GÖZDEN KAÇIRILIYOR 

İş barışını tehdit eden uygulamalarla verimliliği artıracağını zanneden MEB’in, ücretli statüsüyle görev verdiği yüz binlerce öğretmene reva gördüğü çalışma şartlarının ve ücret politikasının bizzat verimliliği ve kaliteyi törpüleyen bir sömürü mekanizmasına dönüştüğü hiç konuşulmuyor. Yıllarca çakılı görev yapma zorunluluğu dayatan, aile mefhumunu yaralayan sözleşmeli öğretmen sisteminin verimlilik ve kaliteye ne kadar katkı yaptığı hiç tartışılmıyor. Bütün bunlar bir yanda dururken ‘’vurun abalıya’’ misali öğretmenin bu tür uygulamalarla aşağılanarak  hedef haline getirilmesi vahimdir.

 Özgür Eğitim-Sen olarak; bu içerikteki performans değerlendirme sisteminin itibarsızlaştırılan öğretmenlik mesleğini daha da değersizleştireceğine, gerek kurum içi itibarı gerekse de mali ve özlük hakları yerlerde sürünen öğretmenlerin daha fazla aşağılanmasına ve ezdirilmesine yol açacağına dikkati çekmek istiyoruz. 

Bekir BİRBİÇER

Özgür Eğitim-Sen MYK Üyesi

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

YKS KİTAPLARI Nazilli Haber