Özgür Eğitim Sen: Eğitimciye Şiddete Çözüm İçin Orman ve Su İşleri Bakanlığını Göreve Çağırıyoruz

Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

3 gün önce Patnos’ta öğrencisinin abisi tarafından sırtından bıçaklanan Okul Müdürü Yusuf Varol hastanede yaşam mücadelesi veriyor.
 

Eğitim camiası için şok edici olan hadise karşısında MEB’in ıslık çalan tavrı açık ki bakanlığın bu tür olaylar karşısında hayli soğukkanlı olduğunu tekraren teyit etmiş oldu. Ödemiş’te öğrencileri tarafından öldürülen Ayhan Öğretmen için toplumu ayağa kaldırmayan MEB, maalesef aradan üç gün geçmiş olmasına rağmen Patnos’ta sırtından bıçaklanıp hastanelik edilen Yusuf Öğretmen için de aynı ilgisizlik ve sahipsizlikle yol alıyor.

Bu menfur saldırı sonrasında MEB’den artık vakayı adiyeye dönüşen ‘eğitimcilere şiddet’ hadisesine el koymasını, mevzuyu sahiplenmesini safiyane bekledik. Sesin gelmeyeceği belliydi ancak yine de bekleyip mahcup olmayı istedik. Sağ olsun MEB bizi mahcup etmedi!

MEB’i eleştirenleri Solomon yerlilerine benzeterek sürekli eleştirildiklerinden şikâyet eden Sayın Bakan biraz da niye eleştirildiklerine, hangi konularda eleştirildiklerine bakabilseydi keşke!
 

Cumhuriyet’in başlangıcından beri öğretmenin toplumsal itibar düşüklüğünden ve mutlak surette itibarının yükseltilmesi gerektiğinden bahseden MEB, sanıyorum bunu Kaf Dağı’nın ardında yaşayan ‘itibar düzelticilerin’ yapacağını sayıyor. Öğretmenin itibarı konusunda kendisine bir iş, bir sorumluluk düştüğünü veyahut bu yönde bir misyonu olduğunu düşünmüyor MEB.

MEB’in farkına varması gereken basit gerçek şu oysa: Kendi kurumunda itibarı olmayanın hiçbir yerde ve hiç kimse nezdinde itibarı olmaz. Belirli günlerde ağdalı bir retoriğin muhatabına çevirdiği öğretmenler için hiç olmazsa şu kritik günlerde yağmasa bile en azından gürlemesi stratejik açıdan anlam ifade ediyordu. Ancak dün Ödemiş’te Ayhan Öğretmen için bürokratik klişeleri dillendiren MEB, Patnos’ta bıçaklanan Yusuf Öğretmen için de aynı bürokratik mırıltıları tekrarlamaktan geri durmadı.

Öğretmenler bıçaklanıyor, darp ediliyor, can veriyor, doğru. Ancak bu camia asıl onlarca yıldır biteviye maruz kaldığı bu ilgisizlik ve sahipsizlik üzerinden, bu aşağılanma ve yok sayılma üzerinden kurban ediliyor.

Eğitimde başarısızlık gibi bir derdi varsa MEB’in, kurban edilen bu yetim meslek erbaplarının hangi insandışılaştıran ilişkiye muhatap kılındığına, hangi itibarsızlaştırıcı uygulamalara mahkûm edildiğine baksın. Hangi çalışma koşullarına, hangi ilişki biçimine mahkûm edildiğini görürse öğretmenin niye istikrarlı bir kurban olduğuna dair bir kavrayışı da mümkün olabilir. Lakin hem bir türlü belirginleşmeyen bu kavrayış hem de Sayın Bakanın Solomon yerlileri üzerinden dile getirdiği şikâyet, bu mevzularda MEB’i göreve çağırmanın, çözümü ondan beklemenin anlamsızlığını ortaya koymuştur.

Özgür Eğitim-Sen olarak can çekişen eğitim ve eğitimci dışında daha hayati sorunları olan MEB’i meşgul etmek yerine Orman ve Su İşleri Bakanlığı’ndan başlayarak işin asıl sorumluları olan diğer bakanlıkları acil göreve çağırıyoruz!
 

MEB’in performansından ve Sayın Bakan’ın şikâyetinden anladık ki sorunu MEB ile ilişkilendirmek yerine sorunun asıl muhatapları olan diğer bakanlıkların soruna çözüm aramaları gerekiyor.

MEB’in bu anlamlı(!) yol göstericiliğine istinaden biz de bugüne kadar kendilerini görünmez kılıp sorunları MEB’in sırtına yükleyen bu bakanlıklardan Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na sesleniyoruz: Nedir eğitim ortamlarındaki bu şiddet? Nedir bir türlü önüne geçilemeyen bu eğitimciye şiddet?

Bu vesileyle sendika olarak Tarım Bakanlığı’ndan başlayarak diğer bakanlıkları da konuyla ilgili göreve çağıracağımızı kamuoyuna ilan ediyoruz!

Abdulbaki DEĞER

Özgür Eğitim-Sen Genel Başkanı


 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

YKS KİTAPLARI Nazilli Haber