Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Öğrenen - Öğreten T.Ö. Öğretmen’den Mektup.
***
Merhabalar,
Öncelikle kitaplarınızla ışık tuttuğunuz için çok teşekkür ederim. Çocuklarımı büyütürken çok yardımcı oldunuz.
Öğretmen anıları ile ilgili kitap yazacağınızı duymak beni çok heyecanlandırdı. Yıllardır her düşündüğümde içime bir sızı saplanmasına sebep olan anımı paylaşmak istiyorum sizinle.
Yirmi yaşında, çiçeği burnunda bir köy öğretmeniyim o zamanlar... Yıl 1988. Görevimin ilk yılı. İki arkadaşız. İkimiz de meslekte yeniyiz. Birleştirilmiş sınıf okutuyoruz. Yardım alabileceğimiz hiç kimse yok. Başaramamaktan korkuyoruz. Tedirginliğimiz yetmiyormuş gibi ben ayrıca müdürlükten sorumluyum. Okulun bütün demirbaşları üzerime kayıtlı. Hal böyle iken, yanlış yapmaktan korkuyorum tabi ki... Üzerimde baskı çok büyük.
Bir gün öğle yemeği sonrası sınıfa girdiğimde sınıf defterinin parçalara ayrılmış olduğunu görüyor ve çıldırıyorum. O sinir ve korkunun da etkisiyle (Demirbaş zarar gördü sonuçta