Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Bir Okulun Kalitesini Okul Müdürünün Kalitesi Belirler
Geçtiğimiz hafta Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün tertip ettiği Yönetim Becerileri ve Liderlik konulu konferansı büyük bir keyif ve ilgiyle izledim. Uzun zamandır takip ettiğim Gazi Üniversitesi’nde Eğitim Yönetimi alanında bölüm başkanı olan Prof. Dr. Necati Cemaloğlu hocamız sahnedeki üstün performansı ile göz doldurdu. Sohbet havasında geçen keyifli bir söyleşi oldu.
Alanında büyük bir isim olan Prof. Dr. Necati Cemaloğlu öğleden önce okul yöneticilerine yaklaşık 1 buçuk saat süren “Yönetim Becerileri ve Liderlik ” konulu, öğleden sonra ise öğretmenlere “ Lider Öğretmen” konulu iki oturumdan oluşan bir sunum gerçekleştirdi.
İkinci oturuma katılmayı arzu etmeme rağmen ilk oturum için davet edildim. Bu sebeple hem katılamayanlar için hem de tekrarı olması açısından aldığım notları siz kıymetli okurlar ile paylaşmak isterim.
Hocamızı tanımayan, sıkıcı bir sunum izlemeye geldiğini düşünen okul yöneticileri karşılarında adeta stand-up yapar gibi akademik unvana sahip bir konuşmacıyı görünce eğlenceli bir hal aldı konferans. En çok dikkatimi çeken şey; hocamızın kürsüyü kullanmayarak, sahneden inerek koltukların önünde aktif olarak gezinerek sunumunu sürdürmesi oldu. İletişim konusunda uzman olan bir kişinin anlattıklarını uyguluyor olması beni ziyadesiyle memnun etti. Bazıları için pek bir anlam ifade etmeyebilir ama benim için önemli bir ayrıntıydı.
“Yönetim, insanlara hayatı kolaylaştırabilme sanatıdır.” Hocamızın bu sözü ile başlayalım isterseniz. Son günlerde sosyal medyada geçen bir söz var “görüyorsunuz işte anlatmaya gerek yok” işte bu söz içinde durum bu aslında. Karmaşık yönetim, yönetici, çalışan tanımlarına gerek yok. Bir satır ez cümle bize yönetimi anlatmaya yetiyor da artıyor bile.
Bu konuyu güzel bir örnek ile taçlandırdı hocamız: “Sayın…………………..
Amerika’ya hoş geldiniz. İhtiyacınız olan her şey siz gelmeden önce temin edildi ve odanıza yerleştirildi. Amerika’da geçireceğiniz günlerde sizin destekçiniz olmaktan onur duyarız. Eşinize ve çocuklarınıza, Amerika’ya sağ salim ulaştığınızı bildirmek istersiniz diye düşündük. Bu amaçla, zarfın içerisine bir telefon kartı koyduk. Telefon kartını kullanarak Türkiye’ye nasıl telefon edeceğinizi bildiren kullanma talimatı da zarfın içerisindeki kâğıttadır. Ayrıca bize 7/24 ulaşacağınız iletişim bilgileri de mevcuttur.
Saygılarımızla……’’
Yeni gittiğiniz bir ülkede, kültürüne yabancı olduğunuz bir şehirde otel odanızda bir mektup ile sizi bu şekilde karşılamaları oraya adaptasyonunuzu pozitif yönde etkileyecektir. Bu durumu düşünen de yönetici, okula yeni başlayan öğretmeni diğer personel ile tanıştırmayan da yönetici. Aradaki farkı varın siz düşünün.
“Yönetim konusunu çok önemsiyorum.” diyerek sözlerine devam eden Prof. Dr. Necati Cemaloğlu hocamız “Liderler ufka bakar. Olaylar ile uğraşıyorsanız yöneticisiniz, olgulara bakıyorsanız lidersinizdir.” Genel olarak yönetim, örgütte bulunan madde ve insan kaynaklarının örgütsel amaçlar doğrultusunda etkili kullanılmasıdır. Yönetsel kavramların pek çoğu, sizi sorun ortaya çıktıktan sonra yapılacaklar noktasında bilgilendirir. Fakat gerçek bir lider sorunlar ortaya çıkmadan, öngörüsü ile sorun oluşmasını neredeyse sıfıra yakın tutar. İyi bir yönetici sorun çözen değil, etkili bir yönetici önlemseldir. Sorun ortaya çıkmadan, sorunu önleyen kişidir.
Bu konu ile ilgili yine çarpıcı bir somut örnek olay sundu sayın hocamız: “Henry Rosovsky, (Bir Dekan Anlatıyor) adlı eserinde, Harvard Üniversitesinde finalleri, cumartesi gününe aldıklarında, Musevi öğrencilerin sinagoga gidemeyecekleri için tepki gösterdiklerini, bu yüzden sınavları pazar gününe aktardıklarını, bu uygulamaya da Hıristiyan öğrencilerin pazar günü kiliseye gidemeyeceklerini gerekçe göstererek tepki gösterdiklerini, bu yüzden de sınavları cuma gününe almak zorunda kaldıklarını belirtiyor. Cuma günü camiye gitmek isteyen Müslüman öğrencilerin tepkisi yüzünden sınavları pazartesi, salı, çarşamba ve perşembe günlerinde yapmak zorunda kaldıklarını, anılarında anlatıyor (Rosovsky, 2011). Bu olay, Rosovsky açısından etkin sorun çözme yaklaşımı olarak değerlendirilebilir. Ancak feraset sahibi bir yönetici açısından zafiyettir. Çünkü feraset sahibi yönetici Hıristiyan, Musevi, Müslüman ve diğer öğrencilerin dini ya da kültürel özelliklerini bilir ve onların kutsal günlerine sınav koymadan sınav takvimini hazırlar.”
Eğlenceli ve bir o kadar sempatik sunumuna devam eden hocamız yüzlerce ve hatta binlerce kişiye hakim bir şekilde kimseyi sıkmadan, bunaltmadan konuşabilen, bilgi, beceri ve anlatma yeteneğine sahip bir şekilde devam etti.
“ Bir okulun kalitesini o okulun müdürünün kalitesi belirler, yaşam kalitesi düşük olan kişi yönettiği yerin kalitesini de düşürür.” Evet, yanlış okumadınız aynen kurduğu cümle böyleydi. Biraz iddialı bir cümle gibi duruyor, dediğinizi duyar gibiyim. İddialı bir cümle, evet katılıyorum sizlere. Fakat kendisi de bir lider olan sayın hocamız “Lider meydan okuyan kişidir.” Diyerek bu konuda lafının arkasında durmuştur. Hocamız bu sözü ile aslında meydan okuyor.
Eğitimde iyi örnekleri düşündüğümüzde aynı imkân ve olanaklar ile harikalar yaratan okul ve yöneticiler varken, ortaya hiçbir şey koyamayan ve sürekli imkânsızlıklardan sızlanan okul yöneticileri de var.
Son olarak iyi yönetici ve kötü yönetici ayrımının nasıl yapıldığını anlatarak yazıma son vermek istiyorum. “Kendisini sürekli hatırlatan yönetici kötü yöneticidir.” ve “ Örgütünüzü hiç gücünüz yok gibi yönetin.” Diye iki çarpıcı ifade daha eklemişim notlarım arasına. Buradan da anlaşılacağı üzere yönetme gücünü sürekli aktif kullanan yönetici, farkında olmadan çalışan nezdinde yönetici için negatif bir tutum gelişmesine yol açtığını görüyoruz. Yetki gücü yerine iyi bir yönetici etki gücünü kullanmalıdır. İşlerin bu şekilde daha kolay olduğunu göreceksiniz.
Bu konuların okullarda tecrübe ile öğrenilmesi yerine bu şekilde yönetici akademisi, kurs, konferans ve seminer şeklinde okullara görevlendirilen her yönetici için alması gereken bir eğitim olduğunu düşünüyorum. Bu şekilde iletişim becerileri daha üst seviyeye ulaşmış okul yöneticileri okullarımızdaki kaliteyi de artıracaktır. Bakanlık nezdinde ilgili birimlerin bu konuda güzel çalışmalar yapmasını bekliyoruz.
Bu tip etkinliklerin artması temennisi ile Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne, kıymetli hocamız Prof. Dr. Necati Cemaloğlu’na ve ilimizde böyle bir organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ederim.
KamuGundemi.com