Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Hopa da bir ilkokulunda çalışıyorum. Üç arkadaşız. Okulumuzu, öğrencimizi ve mahallemizi seviyoruz. Hedefimiz elimizde olanları en iyi şekilde halkın ve öğrencilerimizin hizmetine sunmak.
Sınıflardaki öğrenci sayımız az olduğundan her öğrenciye ayıracak zamanımız var. Teneffüslerde farklı gördüklerimizi ve gözlemlerimizi tartışıyoruz. Daha neler yapabilirimde hem fikiriz. Ortak akıl kullanıyoruz.
Bir kız öğrencimiz var. Müge iki yıldır okulumuza noksansız devam ettiği halde okumayı sökemedi. Ertesi yıl birinci sınıfları ben okutacağım. Arkadaşlarım bakalım ne yapacaksın diye şakalaşıyorlardı.
Birinci sınıfları aldım. Müge sınıfımda benim en büyük ve uzun boylu öğrencim. Konuşması bile yok. Sakin sessiz hanım hanımcık bir öğrenci. Yazısı güzel fakat okuma ve konuşması, derse katılımı yok.
Ders matematik konu sütün grafiği. Konuyu işledim. Tahtaya şeklini çizdim. Öğrencileri aynı şekilde sıraya dizdim.
Her öğrenciye söz verip, ne gördüğünü sordum. Öğrenciler grafiğin en büyük ve küçüğünün kim olduğunu söylediler. En uzun boylunun Müge olduğu, en küçüğünde Canan olduğu görüldü.
Öğrencilerden büyüklerin özellikleri üzerinde görüşleri alındı.
- Abla deriz
Ailedeki küçük kardeşlerden sorumlu olduğu, aileye yardımcı olduğu öğrenciler tarafından vurgulandı.
Sınıfımızın ablası soruldu. Her öğrenci Müge diye bağırdı.
Mügede bir heyecanlanma başladı. Söz verdim. Sınıfın önüne geçti. Ne düşündüğünü sordum. Bu sınıfın en uzun boylusu benim öğretmenim dedi. Arkadaşlarım abla diyorlar.
Ablalar nasıl olmalıdır? Diye sordum. Sınıf topluca çalışan, yardımcı olan, ailede evin düzenini sağlayandır gibi özellikler söyledi. Müge abla olmakla onurlandı, gururlandı. Sınıfın başkanlığı ve düzeni oy birliği ile Müge ye verildi.
Çok geçmeden bu güzel kızımız okuma yazmayı öğrendi ve kendi öz güvenini kazandı.
Hepimiz mutlu olduk.
Vahip Yazar
Emekli Okul Müdürü ve Öğretmen
KÖPRÜ (Bir Öğretmenin Anıları Kitabımdan )