Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Öğrenciler Fransız telefon yasağına tepki gösteriyor. Yeni yasadaki öğrenciler ve öğretmenler, gençleri ekranlarından atmayı amaçladılar
Paris’teki Claude Debussy ortaokulunda son dersin sonunda, teneffüs zilinin yerine bir bir klasik müzik parçası çaldı ve öğrenciler kapılardan çıkmaya başladılar. 13 yaşındaki çocukların bazıları, okuldan çıkar çıkmaz sekiz saattir kapalı olan cep telefonlarını kontrol etmek için çantalarına uzandılar.
Daha önce Eğitimpedia’da da yer verdiğimiz bir habere göre Fransa’da Eylül başından itibaren devlete bağlı tüm ortaokullarda, gençleri ekranlardan uzaklaştırmak amacıyla hayata geçirilen yeni bir yasa sayesinde öğrencilerin cep telefonu kullanımı yasaklandı.
Peki öğrenciler bu yeni yasağa nasıl tepkiler veriyor?
Henüz 11 yaşındayken bir iPhone sahibi olan 13 yaşındaki bir kız öğrenci, “Zorlanacağımı düşünmüştüm ama her şey gayet iyi gidiyor,” diyor. “Açıkçası, telefonumu tüm gün çantamda tutmanın beni rahatsız etmemesine şaşırdım. Normalde sürekli Snapchat ya da Instagram’da geziniyor olurdum. Ama arkadaşlarım zaten benimle birlikte okuldalar, onlarla yüz yüze konuşmak çok daha kolay.”
Evde telefonunu muhtemelen daha çok kullanacağını da ekleyerek, “Ebeveynlerim telefonumu ne kadar kullandığıma karışmıyorlar, ancak ben kendime bir kural koydum: Okul günleri 23.30’dan sonra telefona bakmıyorum,” diyor.
Çocuklar teneffüste sürekli cep telefonlarına bakıyordu
Onunla yaşıt bir arkadaşı da, telefonunu normalde Netflix’te dizi izlemek için kullandığını, ancak okulda bunun için zaten vakti olmadığını ve bu nedenle teneffüslerde fotoğraflarına baktığını ya da müzik dinlediğini söylüyor. Yeni yasakla birlikte neler yaşadığını ise şöyle anlatıyor: “Bu hafta telefonumu görmezden gelmek beni pek zorlamadı. Ancak hala, refleks olarak uzanıp telefonumu çantadan çıkarasım geliyor bazen.”
Paris’te yer alan okul, 11 ila 15 yaş arasında ve farklı gelir düzeylerine sahip ailelerden gelen 460 çocuğa eğitim veriyor. Okul geçen dönem, “telefonsuz Pazartesi” uygulamasını başlatarak yeni yasaya hazırlanmaya başlamış.
Bu uygulamadan önce, okul personeli çocukların teneffüslerdeki boş vakitlerini çoğunlukla bahçede telefonlarına bakarak geçirdiklerini fark etmiş.
“’Telefonsuz Pazartesi’ deneyimizden dört-beş hafta sonra, çocukların okula boş zamanlarında oynamak için kart oyunları getirdiklerini gördük,” diyor okul müdürü Eric Lathière. “Okulda kart oyunları görmeyeli epey zaman olmuştu. Çocuklar okumak için kitaplar getirmeye ve birbirleriyle hiç olmadığı kadar çok konuşmaya başladılar.”
Telefon bağımlılığı eğitimi
Yeni yasayı uygun bulduğunu söyleyen Lathière, “Bu yasa, yalnızca çocukları değil yetişkinleri de telefon bağımlılığı konusunda eğitmek ile ilgili. Gün içinde telefonsuz bir şey yapmaya çalıştığınız her an çaba göstermeniz gerekiyor, ancak bu alışkanlığı edinmek sarf ettiğiniz çabaya değecek.”
Yine de okul müdürü bu yasağın teknoloji karşıtı bir hareket olarak görülmemesini istiyor: “Dijital dünyaya karşı koymak gibi bir şey söz konusu değil. Bu, okulları toplumsal değişimden uzak tutmaya çalışmakla aynı şey olurdu. Yasanın amacı, teknoloji kullanımıyla ilgili farkındalık yaratmak.”
Orta yolu bulmaya çalışan cumhurbaşkanı ve yasanın fikir babası Macron, okullarda telefon yasağı uygulamasını seçim beyannamesinin bir parçası olarak gerçekleştirdi. Fransa’daki bu yeni düzenleme, New York şehri valisi Bill de Blasio’nun 2015 yılında, ebeveynlerin çocuklarıyla iletişim halinde kalmak istediğini söyleyerek Macron’un yaptığının tam tersini yapması ve devlet okullarında telefon yasağını kaldırmasından kısa bir süre sonra yürürlüğe girdi.
Fransa eğitim bakanı bu yeni yasaktan “21. yüzyıl için bir nevi arınma yasası” diye bahsederek, gençlerin istedikleri takdirde telefonlarıyla bağlantılarını kesme hakkına sahip olduklarını söylüyor. Eğitimsel amaçlar dışında ders sırasında telefon kullanımı zaten yasaktı, ancak yeni yasaya göre öğrenciler okul bahçesi ve kantin de dahil olmak üzere okul sınırları içinde telefonlarını kullanamayacaklar. Fransız senatosu, isterlerse liselerin de bu yasağı uygulayabileceğini açıkladı, ancak lise yönetimlerinin böyle bir şey yapmayacağı düşünülüyor. Çoğu insan, oy kullanma hakkına sahip 18 yaşındaki öğrencilerin telefonları konusunda da kendi kararlarını verebileceğine inanıyor.
Ulusal Ortaöğretim Birliği genel sekreteri Frédérique Rolet, yasağın ilk haftasının sorunsuz geçtiğini belirtiyor, ancak yasanın devasa bir değişim olarak görülmemesi gerektiğine de dikkat çekiyor. Halihazırda devlet ortaokullarının yüzde 60’ı, okul bahçesinde telefon kullanımını geçtiğimiz yıllarda yasaklayarak bu yasayı kısmen uyguluyorlardı.
“Eğitim bakanı, telefon bağımlılığı sorununun farkında olduğunu söyleyerek velilerin desteğini aldı,” diyor Rolet. “Ancak, artan sınıf nüfusları, işten çıkarmalar ve yetersiz sayıda öğretmen gibi konuşulması gereken başka önemli sorunlar da var.”
Daha fazla sosyal etkileşim, daha fazla empati
Telefon kullanımını daha önceden yasaklayan okullar, çocuklar arasında daha fazla sosyal etkileşim ve empati gözlemlediklerini, öğrencilerin derslerin başlangıcında öğrenmeye daha hazır olduklarını belirttiler.
Kırsal bir bölge olan Aveyron’da bulunan 800 öğrencili bir ortaokulun müdürü Jean-Noël Taché, telefon yasağına bu hafta geçtiklerini söylüyor. “Medyada yeni yasadan o kadar fazla bahsedildi ki, hem öğrenciler hem de aileler bunun için çoktan hazırdı,” diyor. “Çocukların okulda telefon kullanmaması adeta bir alışkanlık haline geldi.”
Yasaktan önce, Taché’nin öğrencileri telefonlarını teneffüslerde kullanabiliyormuş. “Ancak zamanla, telefon kullanımının okul bahçesinden girişe, oradan koridorlara, ardından yemekhane sırasına ve sınıf kapısına kadar yayılmaya başladığını fark ettik. Öğrenciler telefonla birini aramıyorlardı; mesajlaşıyor ya da oyun oynuyorlardı. Telefonları sanki ellerinin bir uzantısı haline gelmişti.”
Paris’te modern edebiyat ve dil bilimi öğretmeni olan Michèle Bayard, öğrencilerin telefon yasağından şikayet etmediğini söylüyor. “Bu yasak sayesinde yeni aktivite ve ilişkilere odaklanabilirler.”
Ancak okul kapısında konuştuğumuz bir kız öğrenci, gençlere daha fazla itibar etmemiz gerektiğini belirtiyor. “Bizim kuşağımızın konsantre olamadığına ve sosyalleşme becerisini kaybettiğine dair yaygın bir inanış var. Bu doğru değil,” diyor. “Arkadaşlarımlayken, onlara telefonumdan bir fotoğraf göstermem ya da internette bir şeyi araştırmam sohbetimize katkı sağlıyor. Bunu artık okulda yapamayacak olmam çok yazık.”
Kaynak: https://www.theguardian.com/world/2018/sep/07/screen-break-how-are-french-schoolchildren-coping-with-phones-ban#img-1