Okuldan Eve Yürürken Yapılabilecek 10 Eğlenceli Şey

1. Okuldan eve yürürken hazine avına çıkın
 

– 10 ince dal
– 9 yaprak
– 8 taş
– 7 taç yaprağı
– 6 uzun ot
– 5 kısa ot
– 4 sarı şey
– 3 kırmızı şey
– 2 değerli şey
– 1 yukarıdakilerinden hepsinden daha çok sevdiğiniz şey

2. Hazine avında bulduğunuz her şeyden bir kolaj yapın
Yaratıcılığın ateşlenmesi, çocuğunuzun dünyaya dair algısını genişletir ve renklerin ve şekillerin ve dokuların yepyeni bir anlam taşımasını sağlar.

3. Gökkuşağının tüm renklerini arayın ve küçük bir çantanın içinde toplayın
Renkler her yerde gizlidir, hatta bazen en inanılmaz yerlerde ve alanlardadır. Minicikleri ve kocamanları arayın, yukarılara ve aşağılara bakın… Böylece eve dönüş yolculuğunuzu maceralarla ve iniş çıkışlarla dolu bir şeye dönüştürebilirsiniz. Bir dev ya da bir Parmak Çocuk olabilirsiniz. Yaprakların altına, çiçeklerin içine, ağaçların köküne, yaprakların ve çiçeklerin sapına bakın. İşte o zaman dünya, hayal gücümüzün ve ruhumuzun merakını harekete geçiren renklerle ve görsel detaylarla can bulur.

4. Sokak duvarlarının diplerinde yosun ve küçük yaratıklar arayın
Bu dünyada yalnız değiliz ve araştırdıkça, baktığımız ama aslında artık asla görmediğimiz o kadar çok çeşit bitki ve hayvan görebiliriz ki! Yosunlar ev sahibinin yani duvarların ya da küçük toz alanlarının ve yetişeceği toprağın besin maddelerini kullanmaya başlayan ilk bitki olur. Bu besin maddelerini kendilerini oluşturmak için parçalarlar ve bu evrimsel, ardışık süreçlerin doğuşudur. Yaşayan dünya mevsimler sırasında hareket etmeden duramaz ve besinler büyüdükçe, o zamana kadar algılamamızın ve bilincimizin gölgelerinde gizlenen, dünyamızın küçük çatlaklarında ve yarıklarında yaşamaya başlayabilen omurgasızlar da büyür.

5. Sokak ağaçlarına sarılın
Kollarınızı etrafına sarın ve yanaklarınızı kabuklarının üzerine koyun. Sert mi yumuşak mı? Kendinize o ağaçla ilgili şu soruları sorun:

– Benden yaşlı mı yoksa genç mi?
– Bir adı var mı?
– Çizebilir miyim, resmini yapabilir miyim?
– Yapraklarının şekli nasıl?
– Dallarında bir şey yaşıyor mu?
– Kabuğu sert mi yumuşak mı?
– Kabuğunda herhangi bir canlı yaşıyor mu?
– Ağacınız için bir isim seçin ve yarın tekrar geri gelin.

Özel bir ağacının olması, eskilerin oduncularının yaptığı bir şeydir. Eskiden korular ve ormanlar büyürken ve olgunlaşırken oduncular onları adeta okurdu. Onları anlarlardı, hasta ya da sağlıklı olup olmadıklarını görürlerdi. Yeni bir dal çıktığını bile bilirlerdi. Kendi ağacınızın olması çocuğunuzun mevsimlerin geldiğini ve geçtiğini öğrenmesini sağlar. Aynı zamanda etraflarındaki dünyadaki kendi yer ve mekan duygularını da anlayabilirler.

6. Denizdeki, nehirdeki ya da göletteki balıkları sayın
Denizler, nehirler ve göletler özel yerlerdir. Su ise doğal bir gevşeticidir ve sadece yakınında olmak bile stresi azaltır. Eğer oturup suyun üstüne sarkan ağaçların yansımalarını, su kenarındaki bitkileri, içinde yaşayan balıkların sürekli yön değiştirmesini izlerseniz, yepyeni bir dünyanın içinde kaybolmaya başlarsınız ve beyin dalgalarınız değişir. Bu, günün stresinin ve kaygılarının suyun içinde eriyip gitmesini ve yüzümüze bir gülümseme yayılmasını sağlar. Balıkların küçük hikayelerini hayal etmeye ve balıklar kuyruklarını sallayarak yüzerken etraflarında hayali ve sihirli bir dünya yaratmaya başlayabiliriz.

7. Parktaki çimenler ve yapraklar arasında çıplak ayakla yürüyün
Kök salın, gerçekten! Hepimiz mutlaka topraklanmaya ihtiyaç duyarız. Toprağa, yerdeki farklı dokulara dokunmanın ve farklı duyum çeşitlerinin bize büyük faydası vardır.  Doğal keşif yöntemimize geri dönmemizi sağlarken ayaklarımıza da masaj yaparlar.

8. Sihirli bir değnek yapın
a. Güzel bir değnek yapabileceğiniz özel bir dal parçası bulun.
b. Yaprak ve çimen, tüy ve taç yaprakları gibi “sihirli” şeyler toplayın.
c. “Sihirli” şeylerinizi değneğinizin üzerine değişik şekillerde bağlamak için renkli yünler kullanın.

Seçeneklerimiz sürekli değişeceği için sihirli değneğimiz de her seferinde, her mevsimde değişir. Farklı yaprakların, şekillerin, renklerin ve dokuların farkına varırız. Ayrıca onları çok farklı şekillerde kategorize etmeyi de öğreniriz: “sadece uzun şeyler”, “sadece tüyler”, “sadece yeşil şeyler”… Böylece sihirli değneklerden ve onlarla neler yapabileceğimizden oluşan koca bir koleksiyonumuz olur.

9. Eve yürürken kaç tane kuş görebildiğinizi ya da duyabildiğinizi sayın
Tepemizde uçan kuşların sayısı ve türleri mevsimlere göre değişir. Bu gördüğüm ya da duyduğum ne kuşu? Bu hafta geçen haftaya göre daha az mı yoksa daha çok mu kuş var? Peki ya geçtiğimiz mevsime göre? Kışın kuşlara ne oluyor? Kuşlar nereye saklanıyor? Balkonumuza ya da ağaçlara kuş yemi koysak bir fark yaratır mıyız?

10. Bir duvarın, basamakların ya da çimenin üzerine oturun
Gözlerinizi kapatın ve doğanın sizi mutlu eden yönlerini düşünün. Okul ile ev arasındaki yol, bize çocuğumuzla özel anlar yaşamamız ve güçlü bağlar kurmamız için fırsatlar sunar. Gözünüzü dört açın ve bilindik şeylerin dışına çıkmaya açık olun… Bir kez başladığınızda hayal gücünüz coşar, bunun sonucunda maceralar daha çekici, şaşırtıcı ve büyüleyici bir hal alır ve gününüzün en önemli parçası haline gelir. Derinlemesine bir öğrenme gerçekleşir ve uzun süreli anılar oluşur. Çocuğunuza “Bugün ne yaptın?” diye sorulduğunda emin olun birlikte keşfettiğiniz harika şeyleri anlatacaktır.

Kaynak: http://getchildrenoutdoors.com/things-to-try-on-the-walk-back-from-school/