Okulda dört öğretmeniz bu yıl birinci sınıfları okutma sırası bende.

Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

Ailesiyle arazileri ve baba evleri okulumuzun yanında olduğu için sürekli görüşüyoruz. Mayıs ayının başıydı babası bana hocam biz hata yaptık. Ertürk seninle okumalıydı, sana getireceğim, dedi.
-Hayırdır dedim daha merkezi bir okul evine yakın dedim.
-Babası okumayı öğrenemedi, okulada gitmek istemiyor dedi.
Komşumuzdu program bitti. Bütün öğrencilerimin okuduğunu sınıfta öğrencinin durumunun zor olacağını anlattıysam da sen bir şey edersin dedi.
Ertesi gün getirdi. Naklini istedik. Sınıfımızda her öğrenci Ertürk ü tanıyordu. Alkışlattırdık, hoş geldin, geldiğine sevindik hissini verdik.
Neler bildiğine baktım. İç açıcı değildi. Sınıftaki öğrenciler Ertürk ün oyun arkadaşlarıydı. Hepsi okumayı öğrenmiş, Ertürk te bizden ayrıldığı için öğrenememiş havasını yarattık. İstiyorsa ve çalışırsa öğrenir, havasını hissettirdik. Tüm sınıfı öğrencileri Ertürk e yardımcı olmaya söz verdi. Neler bildiğini tespit edip, ise başladık. Sıra, masa, kapı, dolap yazıyordu. Heceledik.
Hecelerden yeni kelimeler yaptık. Doğruların alkışladık. Hatalarında doğru yapması için yol gösterip, cesaretlendirdik. En ufak başarısı sınıfta bayram havası yaratıyor durumuna geldik.
Mayıs ayının sonlarına doğru bir gündü tahtaya kaldırdım. İki heceli kelimeleri söyledim. Yazmaya başladı. Kara, para, maya, oya, kasa gibi kelimeleri yazdı. O anda okulumuzun karşısında annesi, yengesi ve komşular çay topluyorlardı. Çok mutlu olduğumu Ertürk e söyledim. İstersen gel, pencereden annene okuyup, yazdığını bağırarak söyle dedim.
Ertürk ü pencereye çıkardım. Heyecanla annesine; anne ben okumayı, yazmayı öğrendim. Çok mutluyum diye bağırdı.
Annesi, yengesi ve çay toplayan, duyan komşular koşarak sınıfıma geldiler. Ertürk ü kucakladılar, öptüler, sevindiklerini başaracağına inanıyorduk dediler. Artık Ertürk başarmıştı.
Elinden kalem, tebeşir düşmüyordu. Karatahtadan ayrılıp, teneffüs bile yapmıyordu.
Yıl sonunda sınıfını geçti. Ertesi öğretim yılında eski okuluna ve arkadaşlarına kavuştu.
Okutan öğretmeni beni görünce hocam bu Ertürk ü nasıl okuttun anlatır mısınız? dedi.
Kısaca Ertürk le öykümüzü anlattım. Heyecanlanmıştı. Diyecek birşeyi yoktu.
O yıl Hopa da öğretimin konusu sevgi ve güven oldu.
Eğitim ve öğretimde hiçbir materyal ve teknoloji öğretmenin yerini tutmaz.
Tüm öğretmen arkadaşlarıma üstün başarılar dillerim.
KÖPRÜ (Bir Öğretmenim Anıları) kitabımdan

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

Threads beğeni satın al

backlink Spor haberleri fen bilimleri vozol 10000 Likit

Bosna Hersekde Üniversite Okumak