Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
OKULA ALIŞMA DÖNEMİ 3 HAFTA
Okula yeni başlayan çocukların arkadaşlarına ve yeni sosyal çevresine uyumu konusunda ilk günler zorlanacaktır. Okula alışma dönemi yaklaşık üç haftadır. Ailelerin bu konuda çocuklarına destek olması gerekiyor. Ancak aşırı korumacılık, abartılı duygusal tepkiler çocuğun uyum süresini geciktirecektir. Sırf yaşı tutuyor diye çocuğu birinci sınıfa göndermek doğru değil. Okula sağlıklı bir başlangıç için çocuğun aileden ayrılıp okula uyum sağlayacak kadar duygusal olgunluk düzeyine ve kendi yaşına uygun fiziki gelişme ve öğrenme yeteneklerine sahip olması gerekiyor.
OKULA BAŞLAMAK KONUŞMAK, YÜRÜMEK KADAR ÖNEMLİDİR
Okula başlamak, çocuğun gelişiminde yürüme, konuşma kadar önemli aşamalardan biridir. Her yeni aşama aile için doğal hayat krizidir ve uyum gerektirir. Çocuğun hiç tanımadığı, bilmediği bir sosyal çevreye girmesi uzun bir uyum süreci gerektirebilir. Okula uyum dönemi yaklaşık üç haftadır ama bu süre çocuktan çocuğa farklılık gösterebilir. Bu dönemin sağlıklı geçirilebilmesi çocuğun okula ne kadar hazırlıklı olduğuyla ilişkilidir. Okula başladığında çocuk yeterli bedensel, zihinsel, ruhsal ve sosyal olgunluğa erişmişse önemli sorunlar yaşamaz. Okula sağlıklı bir başlangıç için çocuğun anne ve babadan ayrılıp okula uyum sağlayacak kadar duygusal olgunluk düzeyine ve kendi yaşına uygun öğrenme ve kavrama yeteneklerine sahip olması gerekmektedir. Evden ayrılabilme başarısını gösteremeyen çocukların okula uyumunun zorlaşmaktadır bu nedenle okula korkuyla giden, hep evi düşünen bir çocuğun kendini öğrenmeye vermesi de kolay olmaz. Yeterli sosyal deneyimi olmamış, aileye aşırı bağımlı yetişmiş çocukların uyum dönemini kolay aşamadığı görülür
VELİ KESİN BİR TAVIR ALMALI
Okula ve sınıfına ilk haftalarda uyum gerçekleştiremeyen çocuklarda okula verilen tepkinin giderek arttığına şahit oluruz. Hatta okul saatlerinde ağrı, kusma, altına yapma gibi tepkiler oluşabilir. Bunu aşmanın yolu öncelikle sevecen bir öğretmenin desteğiyle çocuğun okula gitmesi için kararlı ve kesin bir tavır almaktır. Okula gitmenin ertelendiği her saat sorunun büyümesine yol açacaktır. Gecikmeden, çocuğun okula devamı için net bir tavır alınmalı, çocuğu getiren aile büyüğü çocuğa bekçilik yapmaktan vazgeçmelidir.
KAYGILI GÖRÜNMEYİN!
Sonuç olarak; çocuklar anne ve babanın duygu ve davranışlarından etkilenir. Anne ve baba okulla ilgili konuları çocuğa aktarırken kaygılı görünmesi veya çocuğun okula gidişini sürekli ve abartılı şekilde dile getirmesi çocuğun sıra dışı bir durumla karşı karşıya kaldığını düşünmesine, korkmasına ve endişeye kapılmasına neden olur. Okula başlamanın normal olduğunu çocuğa hissettirmeliyiz. Okul yaşantısıyla ilgili olarak çocukları kandırmak yerine onlara somut ve gerçekçi bilgiler vermeliyiz. Çocukların okul yaşantısına hazırlanırken bu süreçte yetişkin gibi davranmasını beklememeliyiz. Oyuna karşı düşkünlükleri, yeme içme ve özellikle tuvalet ihtiyaçların gidermede özellikle ilk günlerde sorunlar yaşayabileceğini akıldan çıkarmamalıyız. Çocukların ilk günlerde davranışlarından dolayı eleştirilmeleri ve cezalandırılmaları olumsuz bir okul kaygısı geliştirmesine neden olabilir. Çocukla okulda vedalaşmanın uzun tutulmaması ve sınıfın önünde gereksiz yere oyalanmamak gereklidir. Çocuğunun okula alışmasında tedirginlik yaşayan veli sürekli sınıfta ve okul bahçesinde bulunarak uyum sürecini güçleştirmektedir. Öğrenci velisi, öğretmenin ve okul rehberlik servisinin önerileri doğrultusunda hareket etmelidir.
Alpay CAVLAK
Eğitimci Yazar