Okul Müdürlerinin Sorması Gereken 3 Soru

Okul koridorları öözellikle teneffüs zamanlarında öğrencilerin dolduruduğu bölgelerinn başında gelir

Durmadan hareket eden bu bireylerin içinde belki de en meşgul olanları okul müdürleridir. Bir okul müdürünün peşine takıldığınızda bütün gün o toplantıdan diğer krize, bir sınıf gözleminden yemekhane nöbetine, öğrenci gösterilerinden veli görüşmelerine ve sonra daha fazla toplantıya sürüklenirken bulabilirsiniz kendinizi.

Müdürler okul koridorlarında da öğrencilerle ya da okul personeliyle karşılaştıklarında tatille ilgili bir şey (“Tatilde ailenle iyi vakit geçir!”), ayrıntılarla ilgili bir şeyler (“Unutma, zümre toplantısı altıncı derste.”) ya da genel şeyler (“Nasıl gidiyor?”) söylerler.

Elbette bunlar da konuşulur, müdürler de nihayetinde insandır çünkü (evet, okulda uyumazlar). Aşağıda, müdürlerin aradaki zamanlarında, yani yemekhane nöbetine giderlerken, koridorda birisiyle sohbet ederken ya da sabahları öğrencilerle öğretmenleri kapıda karşılarlarken neler söyleyebileceğine dair birkaç öneri bulunuyor. Bu sorular, sürekli öğrenmeyi ve karar verme süreçlerine yeni sesler katmayı yüreklendirerek sonuçta okulu ileri taşıyabilir.1qaZ7k.So.9Soru 1: Ne okuyorsun?
Bir müdür bunu bir öğrenciye ya da öğretmene sorduğunda aslında hepimizin kitap okuru olduğumuz mesajını pekiştirmiş olur. Kitaplar bir okulun oksijeni gibidir. Ne kadar çok okur, ne kadar çok kelime paylaşırsak okul topluluğumuz o kadar sağlıklı olur. Kitap okuma henüz okulun birincil önceliği değilse bu soru önemli bir sohbeti tetikleyebilir ve okulda bir kitap kulübü kurulması ya da okul genelinde okuma saatlerinin belirlenmesi gibi daha somut adımlar atılmasına önayak olabilir.

Liderler tek başlarına liderlik yapamazlar, yapıyormuş gibi de görünemezler. Her zaman yardıma ve veriye ihtiyaçları vardır. Bunu söylemenin bir diğer yolu, “Tavsiyeni dikkate alıyorum,” demektir. Her şeyi bilen bir okul lideri olarak görünmek yerine başkalarının fikrini soran bir müdür, öğrenmeye açık olduğunu ve çalışma arkadaşlarının fikirlerine ve bakış açılarına değer verdiğini gösterir. Fikirleri sorulan kişilerin görevleri ve konumları ne kadar çeşitliyse o kadar iyi olur. Şu iki örneği düşünün:

Okul müdürü kantin çalışanlarından birisine, “Çocukların yemekhaneye girişini daha hızlı ve akıcı hale getirmek için ne yapabileceğimizi düşünüyorum. Senin önerin ne olur?” diye sorar.

Okul müdürü öğretmenlerden birine, “Çocukların öğrenme zamanlarından fedakârlık etmeden daha fazla hareket etmeleri için ne yapabiliriz diye düşünüyorum. Sen ne önerirsin?” diye sorar.AR-140409377Soru 3: Benim yerimde olsaydın neyi değiştirirdin?
Bu soru diğer ikisinin benzeri gibi görülse de daha çok açık uçlu bir sorudur ve amaç öğrencilerle okul çalışanlarının onlar için en önemli olan şeyler hakkında konuşmasına olanak sağlamaktır. Bu aslında harika bir yemekhane nöbeti sorusu olabilir. Çocuklarla küçük gruplar halinde oturup onlara, “Müdür olsaydınız okulda neyi değiştirirdiniz?” diye sormayı deneyin. Başlangıçta çocukların daha uzun hafta sonu tatilleri ve daha az ödev gibi tepkiler verdiğini duyacaksınız ama siz sormaya devam ettikçe, “Neden bir kız voleybol takımımız yok?” ya da “Müdür olsaydım öğretmenlerin çocuklara bağırmasına engel olurdum” gibi şeyler söyleyecektir. Bu sorunun cevabından öğreneceğiniz çok şey bulunur, bu yüzden gerçekten dinlemeye hazır olduğunuzda sorun.

Pek çok okul müdürü okul koridorlarında sohbet etmekten hoşlanmaz ama en iyi müdürler açık diyalog ve iletişime çok değer verir. Eski bir deyişte olduğu gibi, iki kulağımızın ama bir ağzımızın olmasının sebebi konuştuğumuzun iki katı kadar dinleyebilmemizdir. Müdürler de doğru soruları sorduklarında sohbetlerinin içeriğini zenginleştirir ve okuldaki herkese seslerinin önemli olduğunu hatırlatır.

Kaynak: https://www.edutopia.org/blog/questions-principals-should-be-asking-mitch-center