Öğretmen arkadaşlarımla birlikte olduğum her toplantı veya eğitimde şu soruyu mutlaka sorarım!

Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

Öğretmen arkadaşlarımla birlikte olduğum her toplantı veya eğitimde şu soruyu mutlaka sorarım;

“Öğrencilerinize mutlaka ama mutlaka kazandırmak istediğiniz üç önemli değer nedir?”

Değişik cevaplar alırım. Ancak en sık aldığım cevaplardan biri;

“Vatanseverlik değerini kazandırmayı istiyorum.” olur.

Sormaya devam ederim;

“Hocam vatanseverlik ne demek sizce?”

“Vatan için gerekirse canını bile feda etmek demek.”

“Peki bir öğretmen olarak siz vatansever olduğunuzu nasıl ifade ediyorsunuz?”

“Askerliğimizi yaparak, gerekirse vatanı korumak görevine giderek.”

“Bunu anlıyorum Hocam, savaş durumunda elbette gidersiniz. Ben size günlük koşullarda barış içinde yaşarken öğretmen olarak vatanseverliğinizi yaşama nasıl katıyorsunuz onu soruyorum?”

“Öğrencilerime vatan sevgisi aşılamaya çalışıyorum.”

“Bunu nasıl yapıyorsunuz?”

“Derslerimde anlatıyorum.”

“Peki öğrenciler hakkında ne düşünüyorsunuz?”

“Hocam bu yeni nesil çocuklar bir garip, yeterince çalışmıyorlar. Bazıları akılsız gibi anlatıyorsun anlatıyorsun anlamıyor. Ödevlerini yapmıyor ve sınavlarda başarısız oluyorlar. Bu çocuklardan bir şey olmaz.”

“Pardon siz vatanseverlik değerini çok önemsiyordunuz değil mi? Şunu anlamakta zorlanıyorum, vatansever bir öğretmen vatanının çocuklarına bu derece olumsuz bir bakış açısıyla hizmet ederse istenilen iyi şeylere ulaşabilir mi?”

“Ne demek istiyorsunuz Hocam?”

“Cümle karmaşık oldu haklısınız. Şöyle ifade edeyim;

Vatansever bir öğretmen her bir öğrencisinin çok sevdiği vatanının evladı olduğunu bilir, her birinin vatanının geleceğini inşa edeceğinin farkında olur. Bu farkındalıkla vatanına hizmet yolunun; kendini en cesur, en başarılı, en güçlü, en akıllı, en bilgili, en üretken, en saygın hisseden çocuklar yetiştirmek olduğunu hiç unutmaz. Bu amaçla eğitim yöntemlerini belirler.

Elbette bunu; aynı vatanın evladı olduğu çocukları aptal, işe yaramaz, sorumsuz, tembel, akılsız, terbiyesiz vs gibi etiketleyerek ve onları da böyle olduklarına inandırarak başaramaz.”

“Hocam öyle değillerse nasıl olacak bu? Mesela ben ilkokul öğretmeniyim. Ödev veriyorum yapmamış geliyor, sınav yapıyorum zayıf alıyor çocuk.”

“İşte tam da bu anlatmak istediğim. Vatansever ilkokul öğretmenim, daha ilkokul çağında sayfalarca ödev verip üstüne daha küçücük aklı ve kalbiyle hazır olmadığı sınavları yaparak çocuğu başarısız olduğuna inandırmak sizce sizin vatana hizmet değeriniz için uygun bir yöntem mi?”

“E ne yapalım Hocam?”

“Özellikle ilkokul öğrencilerinin okulu ve öğrenmeyi sevmesi adına sınav yapmadan, çok gerekmedikçe ödev vermeden, her tür gayretleri için takdir edin ve daha iyisini yapabilmesi için yüreklendirin Hocam. Çok gayretlisin aferin diyin, ne güzel çalışıyorsun bravo, çok çabuk kavrıyorsun harikasın, anlamadığını soruyorsun bu çok güzel bir özellik, kendini çok iyi ifade ediyorsun gibi şeyler söyleyerek onları kendileri ile ilgili en iyi özellikleri konusunda bilinçlendirin ve yüreklendirin mesela.”

“Böyle yaparsak şımarırlar Hocam.”

“Bu ne demek anlamadım. Kendilerinin başarısız ve aptal olduğuna inandırılmış, ezik çocuklar olacaklarına, kendilerine inanan ve bundan şımaran çocuklar olmasını yeğlerim ben doğrusu. Bu şımarıklık konusunu nasıl anlıyorsunuz bilmiyorum ama; daha evden başlayarak ezilen, şımarmasın diye iyi özellikleri övülmeyen ve iyi özellikleri konusunda yüreklendirilmeyen çocuklar büyüdüklerinde hayattan istediklerini alma, zorlu yaşam koşullarıyla baş etme ve kendine uygun yolu bulup o yolda cesaretle yürüme becerisine ulaşamıyorlar maalesef.

Peki bizim vatanımız için biçtiğimiz gelecek bu çocuklarla mı ileriye yürüyecek?

Siz vatansever olarak okulları bitene kadar aşağılık ve yetersizlik duygusu damarlarına kadar işlemiş, dünyanın istediği yeni becerilerden yoksun, yetenekleri ile kimse ilgilenmediği için yeteneksiz olduğuna inanan, hasbel kader bir üniversite okumuş ama elindeki diplomayla ne iş yapacağını bilmeyen, en büyük hedefi devlet memuru olmak olan gençler yetiştirerek mi vatanınıza hizmet ettiğinizi düşünüyorsunuz?

Kusura bakmayın ama bu vatana hizmet değil olsa olsa köstek olur.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi: “Vatanını en çok seven işini en iyi yapandır.”

İşinizi öyle iyi yapın ki;

Öğrencileriniz her derste başarılı olamayacaklarını bilsinler ama sevdikleri ve yetenekli olduklarında istedikleri başarıyı yakalayacaklarına yürekten inansınlar.

Becerileri ve yeteneklerini yakında izleyin, mutlaka onlarında fark etmelerini sağlayın. Bu yetenekleri ile ne yapabilecekleri ile ilgili rehberlik edin. Doğru yerlere yönlendirin ve gelişmeleri için ihtiyaçları olan fırsatları yaratın.

Ve daha anaokulundan başlayarak hep ama hep saygılı davranın ki yarın yaşama karıştıklarında ilişki kuracakları kişileri doğru seçebilsinler ve sizin sayenizde gelişen öz saygıları ile yaşamda dimdik durabilsinler. Haklarını bilip, söke söke alabilsinler. Kimsenin ne kuklası ne piyonu olmasınlar.

En önemlisi de iyi insan olmayı öğretin onlara. Duyarlı, şefkatli ama demir gibi sağlam iradeli olmayı anlatın. Hem diğerlerine saygılı olma, hem kendi isteklerine kararlı bir şekilde yürüme becerisini kazandırın mesela.

Çalışmanın ve başarının sadece devlet memuru ya da doktor, mühendis vs olmaktan ibaret olmadığını, çiftçi, üretici, teknisyen, tamirci gibi meslekler ile de son derece başarılı ve tatmin edici bir hayat sürülebileceğini öğretin.

Önemli olanın en iyi diplomaya sahip olmak olmadığını, asıl önemli olanın ne iş yaparsa yapsın tüm gücü ve tüm kalbiyle en iyisini yapmak olduğunu gösterin.

Elbette tüm bunları;

Yüreğinizdeki o kocaman vatan sevgisi ile yapın. Çünkü karşınızdakiler sadece öğrenci değil bu vatanın geleceği bunu hiç unutmayın…

Sevgilerimle

Sema Deniz

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

YKS KİTAPLARI Nazilli Haber