Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Yenimahalle Şehit Yavuz Başayar İlkokulunda düzenlenen törende konuşan Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yapılan iş birliği ve katkılarından dolayı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile TRT Genel Müdürü İbrahim Eren’e teşekkür etti. Millî Eğitim Bakanlığı olarak özellikle TRT’yle iş birliğinin artacağına işaret eden Bakan Selçuk, yabancı dil, çizgi film gibi konularda iş birliğinin artarak devam edeceğini bildirdi.
“Biz eğitime emzirmek gibi bakarız”
İnsan yaşamındaki en önemli unsurun ‘hayat’, ‘can’ olduğunu vurgulayan Bakan Selçuk, “Bizim eğitimimizin tarihine baktığımızda aslında bir ´can´ eğitimi olduğunu görüyoruz, bir şefkat eğitimi olduğunu görüyoruz. Biz eğitime emzirmek gibi bakarız; yani o şefkati taşıyan, o teması sağlayan, o dokunuşu, o hissiyatı, o kalp ritmini veren bir süreç olarak bakarız. O sebeple de eğitimin özellikle bu boyutu, yani güvenlik boyutu, emniyet boyutu cana zarar gelmesin diye çok çok önemli.” diye konuştu.
Güvenlik konusunun denetimin ötesinde ayrı bir öneme sahip olduğunu ve eğitim süreçleriyle taçlandığına değinen Bakan Selçuk, şunları söyledi: “Aslında denetim dışsal bir unsurdur, farkındalık ve eğitim ise içsel bir unsurdur. Yani kontrol içten mi gelecek, dıştan mı gelecek? Dıştan kontrolle biz trafiği ya da eğitimi kısmen kontrol edebiliriz. Ama esasen ‘her insanın vicdanı polistir’ ifadesinde de olduğu gibi aslında içten kontrol çok önemli. Belki de İçişleri Bakanlığının adı ´iç işleri´ olduğu için, yani zihniyeti değiştirmek, içimizdeki farkındalığı ve iç kontrolümüzü büyütmekle de dolaylı olarak ifade edilebilir.”
“Hedefimiz iç kontrol”
Bakan Selçuk konuşmasına şöyle devam etti: “Gece saat 2’de bir sürücü ‘dur’ işaretinin olduğu yerde çok ıssız bir ana yolda dur işaretini görür görmez durur derler. Hiçbir polis yoktur, hiç kimse yoktur, ama orada dur işareti var diye dururlar bu iç kontrolle ilgili bir şey. Bizim de temeldeki beklentimiz, hedefimiz iç kontrol ve biz bunu sadece dördüncü sınıftaki trafik dersi gibi zorunlu birtakım süreçlerle değil, biz bunu gönül süreciyle, ilişki, iletişim süreciyle yapmayı düşünüyoruz.”
Trafik konusunun sadece bir bilgi meselesi olmadığını, bunun bir görgü meselesi de olduğunu belirten Bakan Selçuk, “Biz eğer bilgiyi verdiğimizde işlem tamamlanıyorsa ve çocuklar ya da yetişkinler kurallara uyuyorlarsa bir sorun yok; ama şu anda bir problemimiz var. Hepimiz biliyoruz trafikte nasıl davranmamız gerektiğini, ama görgü meselesi çok çok daha önemli. Eskilerin ‘söylemle olmaz, eylemle olur’ biçimindeki ifadesinin bir benzeri olarak, bu iş ‘kâlle olmaz hâlle olur’ derler, yani halimizle göstermek durumundayız.” değerlendirmesini yaptı.
Her gün medyada sürekli olarak kaza haberi duymanın sıradanlaştığına işaret eden Bakan Selçuk, İçişleri Bakanlığınca ´polis abi ve polis ablaların´ çocuklarla el ele tutuşarak gerçekleştirilen projenin kendileri için önemli olduğunu söyledi. Bakan Selçuk şöyle devam etti: “Çünkü bu, el ele tutuşarak yapabileceğimiz bir şey. Eğer bunu bir toplumsal seferberlik halinde bir vicdan meselesi, bir şefkat meselesi olarak gündeme getiremezsek, o zaman bu işi çözmekle ilgili ciddi sıkıntılarımız olacak. Ama netice olarak, bunun bir içsel denetim olduğu, insanların zihin yapısının değişmesi gerektiği ve çocukların bu işi cana zarar vermemek arzusuyla yapmak istemeleri bizim için çok daha farklı bir şuur seviyesi, bilinç seviyesi. O nedenle bu konudaki farkındalığı hep beraber yükselteceğiz, hep beraber bu işe örnek olacağız, halimizle bunu göstereceğiz. Bu iş birliği protokolünü sadece bir protokol olmanın ötesinde, hayatın içerisine, hayat sahnesine taşıyacağız ve bunun da peşinde olacağız, takipçisi olacağız hep beraber. Bunu sadece basit bir protokol ya da proje gibi değil, bunu bir hayat ödevi gibi yapacağız.”
Konuşmaların ardından, Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve TRT Genel Müdürü İbrahim Eren protokol metnini imzaladı.