Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
NYC okullarındaki beslenme programları ve eğitim hakkındaki rapor, çocuklara yiyecekleri öğretmek için hangi programların kullanıldığını inceledi. Sonra hangi okulların bu programlara erişebildiğine bakın.
Tisch Gıda Merkezi müdürü Pamela Koch, “Beslenme eğitimi yoluyla, öğrenciler bahçecilik, yemek pişirme ve gıda tedarikimizi eleştirel düşünme konusunda heyecan verici ve ilgi çekici deneyimler yaşıyorlar. “Öğrenciler sağlığı, ekolojik sürdürülebilirliği ve sosyal adaleti destekleyen gıda seçimleri yapmak için bilgi ve beceri kazanırlar. Zorlu gıda ortamlarımızda gezinmek ve sağlıksız gıdaların ikna edici pazarlaması konusunda güven kazanıyorlar. ”
Columbia Üniversitesi’nin beslenme programı Tisch Food Center yöneticisi Pamela Koch şöyle diyor: “Beslenme dersleri ile öğrencilerin ekme-dikme ve yemek pişirme gibi konulara karşı ilgisi arttı; böylece gıda ile ilgili de farklı bir bakış açısı kazanmaya başladılar. Öğrenciler, derslerde edindikleri bilgiler sayesinde, artık yemeklerde daha sağlıklı, sürdürülebilir ve sosyal adaleti önemseyen seçeneklere yöneliyorlar. Ayrıca, dünyadaki gıda sorunlarına ve sağlıksız gıdalara yönelik baskıcı pazarlama tekniklerine karşı bilinçleniyorlar ve bu konularda harekete geçmek için kendilerine güvenleri artıyor.”
Koch, yaş ve bölge gözetmeksizin, şehirdeki tüm öğrencilerin bu önemli beslenme eğitimini almayı hak ettiğinin altını çiziyor. Araştırmada elde edilen verilere göre, New York’taki 1840 devlet okulundan yüzde 56’sında gıda ve beslenme konusunda dersler verilirken; geri kalan 815 okulda, yani yüzde 44’ünde, bu derslere yer verilmiyor.
Hayat okuldan başlıyor
Son yıllarda okul sadece fen bilgisi ve matematik gibi geleneksel konuların öğretildiği bir kurum değil. Artık çoğu devlet okulu, öğrencilerine teknoloji ve finansal okuryazarlık gibi, günlük hayatlarında da işlerine yarayacak daha geniş kapsamlı dersler veriyor.
Beslenme eğitimi ise, bu konuların hiçbirinin olmadığı kadar hayatın içinden ve önemli. Öyle ki, yapılan araştırmalara göre sağlıksız beslenme dolayısı ile obez tanısı konulan çocuk ve ergenlerin sayısı, 1970’lere göre 3 kat daha fazla. 2015-2016 döneminde, 6-19 yaş aralığındaki 5 kişiden 1’inin obez olduğu gözleniyor.
Obeziteyi bir kenara bıraksak bile, çoğu insanın yeme alışkanlığı ile sağlıklı beslenme standartları birbiriyle örtüşmüyor. Amerika Hastalık Kontrolü ve Önlemi Merkezi’ne göre, çocukların çoğu, günlük olarak önerilen meyve ve sebze ihtiyacını alamıyor. Şekerli içecekler, çocukların aldığı kalorinin yüzde 10’unu oluştururken; şeker ve yağ gibi faydasız kaloriler, günlük kalorinin yüzde 40’ını oluşturuyor.
Beslenme dersleri ana ders olarak görülmeli
Beslenme derslerinin müfredata eklenmesi oldukça önemli. Halihazırda sıkışık olan okul programları dahilinde oldukça zor görünse de, beslenme eğitimlerinin bu engeli aşması gerekiyor. Ek ders olarak kaldığı sürece, konu hakkında yeterli bilgisi olmayan ve fazla mesai yapan sınıf öğretmenleri de zor durumda kalıyor ve çocuklar bu eğitimden mahrum oluyor.
Bu noktada, okullar çeşitli derneklerle iş birliği yaparak, beslenme derslerini müfredatına ekliyor. Örneğin Veggiecation isimli dernek, verdiği yemek dersleri ve pratikleri sayesinde öğrencileri yeni sebzelerle tanıştırıyor ve sağlıklı beslenmeye teşvik ediyor. Fakat, kar amacı gütmeyen bu yemek okullarının verdiği ek dersler, okul müfredatı içine dahil edilen bir ders gibi işlevsel olamıyor. Benzer şekilde, bu gibi kuruluşların her okula ulaşmak için yeterli kaynağı da maalesef yok.
Güzel haber ise; beslenme programını, ek ders olarak bile olsa, alabilen okulların sayısının gittikçe artması. 2012’den bu yana, New York’un farklı bölgelerinde beslenme dersleri alan ilkokulların sayısı yüzde 82 arttı ve öğrencilerin yeme alışkanlıkları şimdiden değişmeye başladı.
2013 yılında, Amerikan resmi kuruluşlarından yardım alan düşük gelirli ailelerin çocuklarının, beslenme eğitimi programları sonrasında yiyeceklerde daha sağlıklı seçeneklere gittiği gözlemlendi. Bu yardımı alan öğrenciler incelendiğinde, beslenme dersi alan ilkokul ve üzeri çocukların daha sık taze meyve-sebze seçimi yaptığı görüldü.
Bu rapor sonucu, Tisch Food Center, okulların beslenme programları ile ilgili daha fazla bütçe ayırmasını ve öğretmenlerin konu eğitimi ile ilgili desteklenmesini öneriyor. Ayrıca beslenme dersleri için okullarda yer açılarak, sınıf dersleri ve beslenme derslerinin birbirini destekleyici nitelikte olmasını tavsiye ediyor.
Kaynak: http://www.onegreenplanet.org/natural-health/why-isnt-nutrition-education-a-priority-in-public-schools/