Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Son zamanlarda olsa beni özlüyorlardı. Vardiyalı çalışma ve okulda kıç tekmeleme benden çok şey alıyor ve bazen onlara oldukça yıpranmış gözüküyorum . Fark ettiler - kim yapmaz? - ve bu adil değil.
Daha küçük olan çocuğumun daha fazla ilgiye ihtiyaç duyduğu kesin. Onu anaokuluna bırakırken ağlıyor ve boynuma yapışıyor. Bir bebek gibi göğsümde yatmak istiyor, hatta bazen sanki onu emzirmemi ister gibi ağzını tenime dayıyor. Geceleri yatağından kalkıp koşarak yanıma geliyor, panik halinde nefes alıp verirken sürekli ona “son bir kere daha” sarılmamı istiyor. Neyse ki ona sıkıca sarıldığımda, ihtiyacı olan şeyleri yaptığımda ve ilgimi tamamen ona verdiğimde yeniden kendini güvende hissediyor.
Ancak yaşça daha büyük olan çocuğum söz konusu olduğunda işler biraz daha çetrefilli bir hal alıyor. Bir ergen olarak artık kendini küçük kardeşi gibi güçsüz ve savunmasız bir hale sokmaya hiç meraklı değil. Bana ihtiyaç duyduğunda kaygılı ya da üzgün değil daha çok bana içerliyor gibi görünüyor. Ona sarılmak, sakinleştirmek ya da güven hissi vermek küçük kardeşine göre çok daha karmaşık. Ve işte bu, birlikte bahçede çalışmamızın ana sebeplerinden birisi.
Çocuklarla bahçede çalışmak en saf haliyle bir “mucizedir”. Herkes kendini evinde gibi hisseder (genellikle gerçekten evinizde olursunuz elbette). Bu, büyük oğlumun benden istediği şeyin ta kendisidir. Ancak çocuklarla bahçede çalışmak için size daha pek çok sebep sayabilirim:
1. Bahçecilik bir maceradır.
Hepimiz çocukların dağıtarak ve kirleterek eğlenmekten çok zevk aldıklarını biliyoruz. Yeni şeyler denemeyi severler, yardım etmeye bayılırlar ve öğrenmeye büyük merak duyarlar. Tüm bu sebeplerden dolayı bahçecilik mükemmel bir aktivitedir. Bahçecilik tüm duyulara hitap eder. Toprağın ve çiçek soğanlarının bir aroması vardır, çalışırken otların tadına bakılabilir ve toprağa ellerinizle dokunmak harika bir histir. Üzerine su eklerseniz toprak değişir. En başından en sonunda kadar bahçecilik keşiflerle doludur. Keşif insanı canlandırır. Çocuklar en iyi böyle öğrenirler: paylaşılan oyun dolu maceralar yoluyla…
2. Bahçecilik sabırlı olmayı öğretir.
Her şeyin çok hızlı olduğu bir dünyada bahçecilik çocuklara “ertelenmiş hazzı” öğretir. Bahçede çalışmaya başlamadan önce yapacaklarınızı dikkatlice planlamalısınız, başlamadan önce çok çalışmalısınız ve bir “ödül” görmeden önce günlerce, haftalarca hatta aylarca beklemelisiniz. Ve beklediğinizde, verdiğiniz onca emeğin karşılığının tadı bambaşka olur.
3. Bahçecilik umut doludur.
Bahçede çalıştığınızda neler olabileceğini asla bilemezsiniz. Neyin kök salacağını ve güçlü bir şekilde büyüyeceğini bilemezsiniz. Tohumların tutup tutmayacağını bilemezsiniz. Evrene dileklerinizi gönderirsiniz. Kendinizi daha fazla güneş, daha fazla yağmur ve daha fazla şans umut ederken bulursunuz. En küçücük bir büyümeden, ufacık bir uç vermeden ilham alırken bulursunuz kendinizi. Umutlu, istekli ve heyecanlı hissedersiniz.
Kendi büyüttüğünüz çocuklarla bu umudu paylaşmak ve onların nazikçe filizleri teşvik ettiklerini, büyümelerine neşeyle gülümsediklerini ve çiçek açan bir bitkiyi mutluluk naralarıyla kutladıklarını görmek muhteşem bir histir. Sanki hayatın bütün masum ve narin parçaları, bu büyütme eyleminin içinde birleşmiş gibidir. Bahçecilik, sadece çocuklarınıza bu kadar umut dolu hissetme fırsatını vermek için bile yapılmaya değer. Aynı şey sizin için de geçerli elbette. Çocuklarınızın gözlerindeki umudu görmek hayal bile edemeyeceğiniz bir şekilde kalbinize dokunacaktır.
4. Bahçecilik yaşamı “görmenin” bir yoludur.
Tüm bu çaba ve umut, sonunda kendini yeni bir hayat olarak ortaya çıkarır. Mucize! Ortaya çıkan ilk uçlar, size odak noktanızı gösterir: Yaşam neredeyse oraya yoğunlaş. Büyüme neredeyse oraya git. Taze neredeyse oraya git. Ona eğil, ondan keyif al ve onu kutla. Çocuklarımıza vermek için bundan daha iyi bir ders olabilir mi?
5. Bahçecilik çocukların bir şeylerin bakımını üstlenmeyi öğrenmelerini sağlar.
İki oğlum da çok duyarlıdır. Hayvanları, başka çocukları ve kendilerinden bir şeyler verebilecekleri bir şeylerin parçası olmayı severler. Özellikle büyük oğlum bir şeylerin bakımını üstlenmeyi ister. Teklifleri hemen her zaman geri çevrilse de küçük kardeşine destek vermeye çalışır. İlgiye bayılan ve bakıcısından çok şey talep eden kedimizi o besler ve ona bakar. Evin bakımına katkıda bulunmak ister. Buna izin veririm çünkü bu ruhu kaybetmesini istemem. (Yine de beceriksizce süpürgeyi bir yerlere çarptığında içim gider.) Bahçede çalışmak, bir şeylere bakmayı deneyimlemesini sağlayan hafif bir iştir ve hafif riskler içerir.
6. Bahçecilik her şeyi kontrol edemeyeceğimizi öğretir.
Büyük oğlum hayatın acımasız olabileceğini çok erken bir yaşta öğrendi. Çok sevdiği bir arkadaşı genç yaşta hayat veda ettiğinde annesinin günlerce gözyaşlarına boğulduğunu gördü ve o da bu derin yası hissetti. Bahçecilik hayata bir perspektif verir. Sabrımıza, umudumuza ve ilgimize rağmen her şey yolunda gitmeyebilir. Ne kadar uğraşırsak uğraşalım ya da bu kez farklı olmasını istersek isteyelim bazı şeyler yaşamayacaktır. Hayatın geçiciliği ile ilgili yumuşak dersler sağlıklıdır. Bizim durumumuzda ise bu iyileştirici bir şey.
7. Bahçecilik kişiliği güçlendirir.
Bazı açılardan fiziksel olarak zorlayıcı olsa da bahçecilik her yaştan insanın yapabileceği bir şeydir. Herkes bir şekilde katılabilir ya da katkıda bulunabilir. Elbette küçük çocuklarla biraz daha dağınık ve pis bir aktivite olabilir ve fidelerin hayatta kalabilmek için yetişkinlerin korumasına ihtiyacı olabilir. Ancak bahçecilik küçük çocukların da deneyimleyebileceği bir şeydir. Kendini bir işe adamak, yeni beceriler öğrenmek ve başarılı olmak özgüven geliştirmeye yardımcı olur. Hepimiz çocuklarımızın özgüven sahibi olmasını istemez miyiz?
8. Bahçecilik terapi gibidir.
Büyük oğlumun biraz gergin bir yapısı var. Hayat bazen onu zorluyor. Onunla bahçede çalışmanın en sevdiğim yanlarından biri, bahçeciliğin sakinleştirici etkisi. Bahçecilik insanın topraklanmasını sağlıyor. (Her anlamda!) Kirlenmenin insanı sakinleştiren bir tarafı var. Her şeyden önemlisi, bahçede nefes alıp vermenizden ve konuşmalarınızdan başka ses olmaz, dikkatini dağıtan başka bir şey olmaz, sadece siz olursunuz. Hiçbir uyaran olmaz, sadece yaptıklarınız ve paylaştıklarınız olur.
9. Bahçecilik özbakımı öğretir.
Yapılacaklar listelerinden ve teknolojiden bir süreliğine uzaklaşmak ve açık havada bir şeyler yapmaya dalmak, ruhu “şarj etmenin” en temel yoludur. Şehir hayatının koşuşturmasının içinde huzura ulaşmanın hiç kolay olmadığını biliyoruz. Çocuklarımızla bahçe zamanını birlikte paylaşmak, kendimizi nasıl rahatlattığımızı onlara modellemek için harika bir fırsattır.
10. Bahçecilik konuşmayı ya da göz kontağını gerektirmez.
Her ne kadar birisiyle bir aktivite yapmak genellikle zengin bir sohbete dönüşse de, çocuğunuzla aranızda bir gerilim olduğu zamanlarda bahçecilik mükemmel bir seçim olabilir. Çocuklarımız büyüdükçe, dinamikler de değişiyor. Biraz garipleştiklerinde ve onlarla iletişim kurmak zorlaştığında, bahçecilik hala paylaşabileceğiniz bir aktivite olarak kalmaya devam edebilir. Yan yana sessizlik içinde çalışmak, bahçedeyken oldukça kabul edilebilir bir durumdur. Bu alışkanlığı erken yaşta oluşturursanız, yaşları büyüdüğünde de yapacağınız bir davet çocuğunuzun gözünü korkutmayacaktır. Bahçede çalışırken konuşma beklentisi olmaz ve hiç konuşma olmasa da birlikte özel bir zaman geçiriyor olursunuz. Bir işi birlikte yaparsanız. Bu da bağ kurmanızı sağlar.
11. Bahçecilik bize sevgiyi öğretir.
Tıpkı çocuklar gibi bahçeler de bizden enerjimizi ve ilgimizi onlara vermemizi ister. Bizim ilgimiz ve bakımımız sayesinde büyüyebilirler ve “en üstün” hallerine ulaşarak gelişirler. Aynı çocuklarımız gibi.
Kaynak: http://www.huffingtonpost.ca/2015/05/11/gardening-with-kids_n_7101208.html?1431352484