Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Bakan Selçuk, 54 zorunlu dersin müfredatının güncellendiğini hatırlatarak, seçimlik derslerle ilgili güncelleme çalışmalarının ise devam ettiğini söyledi. Yabancı dil olarak İngilizce eğitiminde müfredat, eğitim yöntemi ve ölçme değerlendirme yaklaşımında düzenlemelere gidildiğini bildiren Selçuk, şunları kaydetti: "Önümüzdeki süreçte gerekli altyapı hazırlandıktan sonra 2. sınıflardan başlayarak kademeli olarak 2-12. sınıflarda uygulanmak üzere yeni bir yaklaşım ortaya konulacak, ülke genelinde, seviye ve okul türlerine göre çeşitlendirilmiş dil eğitim programları uygulanacak. Bu çerçevede 2-4. sınıflarda oyun tabanlı öğrenme yaklaşımı benimsenecek. 5-8. sınıflarda ´farklılaştırılmış eğitim modeli´ uygulanacak. Bu modelde öğrencilerin hazır bulunuşluk seviyelerine göre bireysel öğrenme gereksinimleri ön plana alınacak. 9-12. sınıflarda ise lise türüne göre özel amaçlı İngilizce´ modeliyle ilgili İngilizce dili becerisi/becerileri öncelikli olarak geliştirilecek. Okul ve program türlerine göre farklı dil becerilerinin ön plana çıkarıldığı öğretim yöntemleri kullanılacak. Örneğin, turizm ve otelcilik programı uygulayan mesleki ve teknik Anadolu liseleri programında dinleme ve konuşma becerilerine ağırlık verilirken, sosyal bilimler liselerinde okuduğunu anlama ve sunum becerileri önem kazanacak. Yabancı dil öğretmenlerinin lisansüstü ve sertifika düzeylerindeki hizmet içi eğitim çalışmalarına uluslararası ve ulusal düzeydeki kaynakların kullanımıyla özel bir önem verilecek. Deneyimli öğretmenlerin birikimleri kurumsal bir yapı içinde değerlendirilecek."
Bakan Selçuk, Türkiye´nin 2023 yılında dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olma hedefine ulaşmasının ancak nitelikli bilgi üretimi ve nitelikli insan kaynağı ile mümkün olabileceğini, bunun küresel ölçekte rekabetçi bir yükseköğretim sistemine sahip olunmasını gerekli kıldığını söyledi. Yükseköğretime erişim ve yükseköğretim alanındaki okullaşma oranında, özellikle 2003-2014 yılları arasında çok önemli bir sıçrama yaşandığını ve yatay büyüme olarak adlandırılabilecek önemli düzeyde bir büyümeye şahit olunduğunu ifade eden Selçuk, bugün itibarıyla üniversite sayısının 129´u devlet, 72´si vakıf olmak üzere 201´e ulaştığını belirtti.
Ayrıca Milli Savunma Üniversitesi, Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ve 5 vakıf meslek yüksekokulu ile birlikte toplam 208 yükseköğretim kurumunun bulunduğunu aktaran Selçuk, "2018-2019 eğitim ve öğretim döneminde öğrenci sayımız, 8 milyon 83 bin 903´e ulaştı. Bu öğrenci sayımız ile Avrupa yükseköğretim alanındaki ikinci en büyük öğrenci sayısına sahip ülke konumuna gelinmiştir. Yükseköğretim sistemimizdeki son 10 yılda yaşanan bu büyüme sürecinin bundan sonraki aşaması nitelik bakımından da büyümedir." diye konuştu. Bu kapsamda yapısal değişim niteliğinde girişimlerin yapıldığına değinen Selçuk, en önemli girişimin de Yükseköğretim Kalite Kurulunun oluşturulması ile "Misyon Farklılaşması Odaklı İhtisaslaşma" çalışması olduğunu belirtti. Yapısal değişikliği gerçekleştirecek ikinci hususun da üniversitelerde misyon farklılığı odaklı ihtisaslaşma ve bu kapsamda beklenen çeşitlilik olduğunu anlatan Selçuk, "Üniversitelerimizin tümünün aynı ve birbirinin kopyası olmasını tasvip etmiyoruz. Tüm üniversitelerimiz uluslararası nitelikleri gözetmeli ve farklı değerler üretmelidir." dedi.
Ziya Selçuk, bu kapsamda, YÖK´ün koordinasyonunda "Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması" çalışmasının başlatıldığını, ayrıca Araştırma Üniversiteleri Projesi´nin de hayata geçirildiğini anlattı. Türk yükseköğretim sisteminin bilimsel metotla yeniden şekillendirilmesine ve üniversitelerimizin ihtisaslaşmasına katkı sağlayacak Öncelikli Alan Araştırma Görevlisi Projesi´yle de yükseköğretimde hissedilebilir bir iyileşme hedeflendiğine dikkati çeken Selçuk, bunun yanında yükseköğretim tarihinde bir ilk olacak olan "100/2000 Doktora Projesi"nin hayata geçirildiğini aktardı.
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, "Bilim hayatını üniversitelerimizin bilimsel gücüyle tekrar şekillendirmeye ve yükseköğretimi, kalite, ihtisaslaşma, öncelikli alanlar ve nitelikli doktora gibi kavramlarla yeniden yapılandırmaya gayret ediyoruz." diye konuştu. ÖSYM bünyesinde 2018 yılı içinde 182 koordinatörlüğü aracılığıyla yaklaşık 9 milyon adayın katıldığı 45 sınav yapıldığını bildiren Selçuk, yıl sonu itibarıyla bu sayının artmasının beklendiğini kaydetti. ÖSYM´nin elektronik sınav uygulamasını yaygınlaştırdığını dile getiren Selçuk, Ankara´da hizmete yeni açılan Esenboğa e-Sınav Merkezi´nin, aynı anda 5 bin adayın elektronik sınava girebileceği kapasitesiyle dünyanın en büyük elektronik sınav merkezi olduğunu vurguladı