Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Biliyorsunuz, BİLSEM´ler söz konusu ve buralarda çok güzel hizmetler yapılıyor. Bunların reorganizasyonu ve birtakım, bizim "design factory" dediğimiz yeni yapılarla, sistem merkezleriyle ilişkilendirilmesi gibi yeni anlayışlarla hemen şubat ayında pilotlarını başlatıyoruz. Yine şubat ayında tasarım beceri atölyelerinin pilotlarını kuruyoruz ve bunların ISCED´e dayalı sektöriyel dağılımını lise, ortaokul ve ilkokula izdüşümünü koyacak şekilde, atölye temelli bir öğretime, eğitime doğru geçiyoruz ve bu bağlamda da özel yetenekli öğrencilerimiz için Türkiye´ye bir seçici ulusal merkezi, bu çocukları seçme ve yerleştirmeyle ilgili bir merkez kurmak ve bu merkezin üniversitelerle iş birliği içerisinde Türkiye´deki üstün yetenekli, özel yetenekli olan bütün çocukları belirlemesi ve bunlarla ilgili üç katmanda tedbirlerin alınması söz konusu olacak. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde özel öğretim alanında da ciddi bir yük yüklenilmiş durumda. Bu bağlamda özel okullarımızın sayısı giderek artıyor. Ancak mevcut durumda kalitenin de yükselmesine ilişkin ve bir özel okul açmanın standartları ve ana şartları konusunda da bazı tedbirler alıyoruz. Bunu da kamuoyuyla yıl başında paylaşacağız. Bu arada, Bakanlığımızın başlattığı eğitim öğretim desteği uygulaması da artarak ve geliştirilerek devam edecek.
Bilgilerinize sunmak istediğim bir başka husus da yurt dışı eğitim öğretim faaliyetleriyle ilgili. Yurt dışı bizim aslında çok daha fazla ilgilenmemiz gereken bir alan. Oradaki yurttaşlarımızın bulundukları durum, oradaki yeni nesillerin karşılaştıkları problemler bizim hususen ilgilenmemiz gereken konular ve onların aslında oluşturduğu katma değerin Türkiye´ye nasıl intikal ettirileceği konusunda da bütün dünyadaki yurttaşlarımızı, başka ülkelerde yaşayan yurttaşlarımızı Türkiye´ye davet edip, onlarla strateji çalışmaları yapıp neler yapabileceğimize dair de karar süreci arefesindeyiz, şu ana kadar belli bir olgunluğa da gelmiş vaziyette. Bakanlığımızca açılan yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın çocuklarının devam ettiği 16 ilkokul, 23 ortaokul, 26 lise, TÖMER merkezi gibi birçok kurumumuz var. Bu kurumlarımızı da takip ediyoruz. Türkiye Maarif Vakfı da bu anlamda oldukça fonksiyonel ve stratejik bir kurumumuz. Bizim Milli Eğitim Bakanlığı içerisinde Maarif Vakfıyla çok işlevsel bir iş birliğimiz var ve sürekli alışveriş yaparak, belli konuları paylaşarak da güçlenmesine katkı sağlıyoruz.
Ayrıca 1416 sayılı Kanun kapsamında da yetişmiş insan kaynağı ihtiyacını karşılamak amacıyla Bakanlığımız tarafından üniversiteler ve bazı kamu kurumları adına yurt dışındaki üniversitelere lisansüstü öğrenci gönderiyoruz. Ben bir bilim insanıyım, Türkiye´de böyle bir okula ulaşım durumunda olan kaç çocuk vardır ve bunu nasıl genelleyebilirsiniz konusunda bir sual olduğunda biz istatistiksel bir analiz yaparız ve bu tür bir sorunun sorulmasını bir daha istemeyiz bir akademik bakış açısı içerisinde.
MİLLİ EĞİTİM BAKANI ZİYA SELÇUK
Yükseköğretim anlamında da oldukça rekabetçi bir anlayışa ihtiyacımız var ve yükseköğretime erişim ve yükseköğretim alanındaki okullaşma oranının kalite bazlı ilerletilmesi ve Yükseköğretim Kalite Kuruluyla ilişkilendirilmesi zaten bu amaca yönelik. Biliyorsunuz yükseköğretimde yapısal bir değişiklik çalışması da söz konusu. Yükseköğretim Kalite Kurulunun oluşturulması ve misyon farklılaştırılması süreçleri de bunu destekleyen hususlar. Üniversitelerimizin bir kısmında araştırma, bir kısmında teknoloji, bir kısmında da bölgesel katkı sağlama çalışmaları ağırlıklı olarak devam ediyor.
ÖSYM de birlikte çalıştığımız ve iş birliği içerisinde olduğumuz kurumlar arasında. ÖSYM´yle ilgili biraz önce çok sayısal veri konuşulduğu için burada zamanınızı almak istemiyorum ama 2019 yılında 186 sınav koordinatörlüğü aracılığıyla yaklaşık 8 milyon aday için sınav gerçekleştireceğini ifade edebilirim. Bütün bunlar belli bir takvim içerisinde ve belli bir akreditasyon yapısı içerisinde devam ediyor. Bununla birlikte, ÖSYM´nin açıklanan sınav takvimi çok önemli. ÖSYM´nin sınav takvimi içerisinde hizmetlerini yerine getirirken elektronik sınav uygulamasının yaygınlaşması da çok önemli. Elektronik sınavın giderek uluslararasılaşması ve bazı becerilerde daha çok kullanılması söz konusu. Örneğin Türkçede dört dil becerisinin ölçülmesi şu ana kadar söz konusu değil. Birkaç ay içerisinde biz Türkçenin de dört dil becerisi üzerinden uluslararası standartlar çerçevesinde nasıl ölçüleceğine ilişkin altyapı çalışmalarımızı tamamlayıp yazılımını da bütün Türkiye´de uygulama olanağı bulmuş olacağız. Yine, benzer bir şekilde, yerli anlamda, dört dil becerisi anlamında, İngilizce ve benzeri yabancı dillerde de beceri ölçme testleri, araçları gereçleri üretmekle ilgili de birkaç ay içerisinde somut bir yazılım ortaya koymuş olabileceğiz. Bu anlamda yapılan bütün bu değerlendirmeler bize şunu gösteriyor: Biz eğer eğitime bakarken bir sistem bütünlüğü içerisinde bakarsak ve evrensel bakarsak o zaman içeride yaptığımız işin daha sahici olmasına hizmet etmiş oluruz. Aksi takdirde eğitimin operasyonel düzeyindeki bazı tekil sorunlar üzerinden bütün eğitim sistemini yorumlamaya ya da eleştirmeye kalkarsak bütün manzaranın, fotoğrafın silüetini de kaybetmiş oluruz.
Yapmak istediğimiz şey eğitim sisteminde küresel rekabete dayanıklı bir altyapı geliştirmek ve bunun için de birkaç yıl içerisinde bir temel çerçeveyi ortaya koymak ve bununla ilgili de somut olarak ne yapacağımızı biraz önce ifade ettiğim gibi izah etmiş oldum. Eğitim alanında gerçekleştireceğimiz bütün bu faaliyetler için 81 milyar 622 milyon TL personel gideri, 13 milyar civarında Sosyal Güvenlik Kurumuna devlet primi gideri, 10 milyar 38 milyon civarında mal ve hizmet alımı, 3 milyar 265 milyon civarında parasız yatılı öğrenciler, burslar ve diğer cari transferlerle ilgili kısım, 5 milyar civarında sermaye gideri, 28 milyon civarında da sermaye transferi söz konusu ama toplamda 113 milyar 813 milyon bir bütçeden bahsediyoruz. 33 milyar, ki 23 milyon Türk Lirası Yükseköğretim Kuruluna, 549 milyon 555 bin lirası Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığına, 14 milyar 225 milyon 998 bin TL´si Yüksek Öğretim Kredi ve Yurtlar Kurumu bütçesine verilmek üzere toplam eğitim bütçemiz 161 milyar 611 milyon civarında. Bakanlığımız bütçesine ve faaliyetlerine ilişkin ayrıntılı veriler, tablolar, grafikler ve açıklamalarla 2019 bütçe sunuş kitabımızın içerisinde ulaşılabilir. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; eğitim ülkemizin yarınını şekillendiren en önemli unsur ve bir toplumsal mutabakat gerektiren bir kurumdur. Eğer burada bir mutabakat oluşturmazsak, bir ortak payda oluşturmazsak eğitimle ilgili hiçbir zaman bütünleşik, entegratif bir enerji alanımızı da ortaya koymuş olamayız. Hükümetimiz bu bilinçle hareket etmekte, eğitim alanına yönelik yatırımlarını bilimsel ve pedagojik gelişmelere uygun bir şekilde sürdürmeye çalışmaktadır. Milli Eğitim Bakanı olarak şahsım, eğitim camiamız ve milletimiz adına genel bütçeden en büyük payı eğitime ayırma geleneğini başlatan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere bu sürece katkısı olan, bize destek veren herkese teşekkür ediyorum. Eğitimin ortak memleket meselesi olarak görülüp bu desteğin sürdürülmesi oldukça önemlidir. Genel Kurulumuzun da bu desteği vereceğine olan inancım tamdır. Vereceğiniz destek için bir kez daha teşekkür ediyorum.