Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Günümüzde lise mezunu olamanın hiç bir önemi yok. Liselilerin liseyi bitirdikten sonraki yaşadıkları sıkıntılar had safhada. Liselerin içinde bulunduğu bu durumun bir an önce düzeltilmesi lazım.
Liseli gençler ne yazık ki okul bitirince üniversiteye girme konusunda büyük sıkıntılar yaşıyorlar. Üniversite bitirmek bile şu an günümüzde pek önemi olmayan bir durum haline geldi.
Üniversiteli işsizlerin bu kadar yoğun olduğunu düşünürsek eğer, eğitim sisteminde baştan aşağıya büyük yanlışların yapıldığı aşikar.
İşte Abbas Güçlü'nün kaleminden iflas eden liseler
Akademik odaklı liselerin devri çoktan kapandı. Akademik odaklı liselerin devri çoktan kapandı.Mezunlarından çoğu ya üniversiteye giremiyor ya da üniversiteyi kazanıp, bitirseler de en büyük ödülleri işsizlik oluyor! Arada çektikleri eziyet ve paranın ise haddi hesabı yok!..
Evet, meslek lisesi memleket meselesi ama meslek lisesi dediğimizde akla ilk gelen, bugünkü meslek liseleri olmamalı.Tıpkı, fen ve Anadolu liseleri gibi onlar da devrini çoktan tamamladı. Kolejlere harcanan para ve zamanın, bir işe yaramadığını görmek için de müneccim olmaya gerek yok! İmam hatip liseleri dolmuyor, mezunları üniversite kazanamıyor. Açık lise de çocuklarımızı heba etmenin ötesinde bir işe yaramıyor...
Cevap bekleyen sorular
Eğitimin geneli bir yana, lise eğitimimiz adeta çöktü.Gelin şu sorulara hep birlikte cevap arayalım:
Anadolu liselerinde yabancı dille eğitim neden kaldırıldı, yararı ne oldu?
Klasik liseler neden kaldırıldı?
Liselere giriş sistemi neden sürekli değişiyor?
Müfredat programıyla neden sürekli oynanıyor?
Neden 4 yıla çıktı, öğrencilere yararı ne oldu?
Üniversiteye girme konusunda hiçbir beklentisi olmayan öğrencilere de neden sanki girecekmiş gibi akademik eğitim dayatılıyor?
Mesleki ve teknik eğitim neden çağın gerisinde kaldı?
Tüm öğrenciler neden üniversite önüne yığılıyor, umut tacirliğine neden son verilmiyor?
Lise eğitimi de zorunlu eğitim kapsamında olmasına rağmen, neden yüksek oranda fire veriyor? Okuldan kopan öğrencilerin takibi neden yapılmıyor?
Kolejler bir bir kapanırken neden seyirci kalınıyor?
Dünyanın neresinde liseden mezun olan tüm öğrenciler üniversiteye yönlendiriliyor? Örneğin Almanya’da akademik liselere gidenlerin oranı kaç?
MEB, neredeyse, son 50 yıldır, mesleki eğitim, genel lise oranını yüzde 65/35 şeklinde olması gerektiğini söylüyor! Peki, o zaman niye tam tersi bir durum söz konusu?
Liseyi bitirip üniversiteyi kazanamayan ya da üniversite okumak istemeyen gençler hayata nasıl tutunacaklar?
Liselerdeki şişirilmiş notların önüne neden geçilemiyor?
Erken sınıflarda, örneğin lise 2’de, mesleğe mi yoksa üniversiteye mi gidecekler neden ayrıştırılmıyor, neden doğru yönlendirilmiyor, ara geçişler çok daha sağlıklı hale neden getirilmiyor?
Gelecek öğretim yılında değiştirileceği söylenen ders isimleri ve yeni müfredat uygulanacak mı, uygulanmayacak mı?
Temel bilimlere yönelik dersler yok sayılmaya devam edilecek mi?..
Üretim liseleri
Sınav, dershane, ezber, üniversite odaklı eğitim sistemi yüzünden, çocuklar çocukluğunu, gençler de gençliğini yaşayamıyor.
Peki, bu sistemin kazananı kim? Öğrenci ve veliler mi? Kesinlikle hayır!
Ülkemiz mi? Kesinlikle hayır!Üniversiteler mi? Kesinlikle hayır!
Tek kazananı var, o da sınav sektörü!
Bu yüzden, eğitimin genelinde olduğu gibi liselerde de ciddi bir reform gerekiyor. Bugünkü sistem olduğu gibi çöpe atılmalı, üretime, kaliteye ve insan gücü planlamasına yönelik ciddi bir sistem getirilmelidir.
Günümüzün en önemli sorunu eğer işsizlikse, eğitim sistemi bunu göz önünde bulundurmak zorundadır.Soran, sorgulayan, çözüm arayan, üreten, pazarlayan, girişimci bir gençlik yetiştirmek zorundayız!Önlerine tek seçenek olarak üniversite sınavları konmamalı, kısa yoldan hayata atılmak isteyenlere o donanım kazandırılmalıdır.
Bu o kadar zor mu? Kesinlikle hayır.Cumhuriyet’in en zor yıllarında bunu başardık, yine başarırız. Yeter ki romantik hayallerden kurtulup, üreten bir nesil isteyelim.
Nasıl bir eğitim?
Yeni eğitim modelleri oluştururken, çözümü uzaklarda aramayalım. Öğretmen yetiştirmeden üretken insan yetiştirmeye, insan gücü planlamasından hemen her alanda yetkinlik kazandırmaya, milli ve manevi değerlerden çağdaş açılımlara kadar, ne ararsanız hepsi kendi tarihimizde var. Fabrika ayarlarına dönelim yeter!
Özetin özeti: Eğitimdeki sorunları çözmeden, diğer sorunlara sürdürülebilir kalıcı çözümler üretmemiz mümkün değil! Ne olur, artık bunu anlayalım!
aguclu@milliyet.com.tr
Milliyet