Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Korona virüs nedeniyle ülke çapında gerçekleşen seferberliğe ilk katkı sunanlar meslek liseleri oldu. Herkes dayanışma ruhunu müşahhas kılan öğrencileri alkışladı. Ne var ki meslek liseleri, eğitim sisteminin en temel sorunları ve daha fazlası ile boğuşmak zorunda olan gençlerin çoğunlukla eğitim gördükleri bir okul türü. “Maske dokuyan meslek liseli” haberlerine muhatap kılındığımız şu günlerde onların sorunlarının maskelenmesi en büyük endişemiz.
Kültürel ve ekonomik sermayeleri bakımından dezavantajlı ailelerin çocuklarının sınıfsal bir sıçrama yapacakları bir mahal olmaktan çok kendi sınıfsal habituslarına gömülecekleri mekânlar olarak sistem içerisinde konumlandırılan meslek liseleri bu ailelerin çocuklarına “İşçisin sen işçi kal!” diyerek kültürel ve ekonomik yeniden üretimin bir aracı kılınıyorlar. Meseleye eğitimdeki eşitsizlikler penceresinden bakıldığında övgü gibi görünen sözlerin bile nasıl bir simgesel şiddet içerdiği trajik biçimde görülebiliyor.
Bu okullardaki öğretim süreci, öğrenciler ve aileler için “strateji” geliştiremeyecekleri bir “oyun”da, yarışmacı olduklarını ve yarışı kaybettiklerini onlara söylüyor. Gerekçe hazır: akademik başarısızlık. Oysaki eğitim alanında icra edilen oyun ve oyunun oynandığı saha ancak belli bir kültürel ve ekonomik sermayeye sahip olanların aşabileceği engeller ile dekore edilmiş durumda.
Ali Aydın ve Abdulbaki Değer, konu ile ilgili saha araştırmaları ile çarpıcı bulgular elde eden ve hâlihazırda çalışmalarını sürdüren Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden Dr. Taner Atmaca ile birlikte ana akım yaklaşımlar yerine dikkatimizi başka bir yöne çekiyorlar.
Özgür Eğitim Sen