MEB ÖZEL OKUL/KURS ÜCRET SORUNUNU ÇÖZMELİ

Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

MEB Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nde sadece bir öğrencinin okuldan ayrılması durumuna ilişkin ücret hükümleri yer almaktadır. Salgın, afet gibi olağanüstü hallerde yüz yüze eğitime ara verilmesi durumunda özel okullara/kurslara kayıtlı öğrencilerin ücretlerinin ödenip ödenmeyeceği hususunda yönetmelikte hiç bir hüküm yoktur.

2019-2020 Eğitim öğretim yılında, salgın nedeniyle yüz yüze eğitime yaklaşık 3 ay ara verilmiştir. Özel okullara devam eden öğrencilerin bu aylara ait ücretlerinin ödenip ödenmeyeceği konusunda Milli Eğitim Bakanlığı bir açıklama da yapmamıştır. Yönetmelikteki eksiklik ve bakanlığın açıklama yapmaması okul veli ilişkilerinde soruna neden olmaktadır.

Okullar, kira ve personel maaşları gibi giderlerinin devam ettiğini, uzaktan eğitim yaptıklarını belirterek velilerden para talep ederken öğrenci velileri okullarla yapılan sözleşmedeki ücretin yüz yüze eğitim için olduğunu, yaklaşık 3 ay yüz yüze eğitim verilmediğini ve kendilerinden ücret talep edilmesinin doğru olmadığını söyleyerek bu talebe itiraz etmektedirler (Okul ücretini peşin ödeyen veliler ise 3 aylık ücreti geri almaya çalışıyorlar.)

Ortada açık bir sorun var. Bu konuda birçok dava açılması, şikâyetlerin olması ve soruşturmalar yapılması muhtemel. Olanları görmezden gelmek doğru bir yaklaşım değil. Yönetim erkinin böyle bir ihtimali düşünerek eğitime ara verildiği anda iyi/kötü bir karar vererek bu hususta bir açıklama yapması beklenirdi. Lakin öyle olmadı. Başlangıçta eğitime kısa bir süre ara verilecek gibi görünse de süreç yaz tatiline kadar uzadı. 180 işgünü açık olması gereken okullar yaklaşık 1/3’ü oranında kapalı kaldı ve bu durum meseleyi daha önemli boyuta taşıdı. Yüzbinlerce veli ile özel okullar/kurslar arasında çatışma doğuracak bu konu hakkında artık bir düzenleme yapılmalı.

Şimdi biraz empati kurmak lazım:
Çocuğu özel anaokuluna giden bir veli düşünün. 3 aylık süre içinde evde kalmak zorunda olan çocuğuna mecburen bir bakıcı tutup onun ücretini öderken bir de aynı anda devam etmediği halde okul ücretini talep etmek haksızlık olmaz mı?

Çocuğunu Şubat ayında özel öğretim kurusuna kaydettiren ve hafta sonlarında sadece 6 gün eğitim aldıktan sonra eğitime ara verilen bir veliden sözleşme ücretinin tamamının talep edilmesi etik olur mu?

Bir devlet memurunun sofrasından kısarak çocuğunu özel okula gönderdiği, okul ücretlerini 20-30 bin TL olduğu dikkate alındığında yüz yüze eğitim verilmediği halde ondan para talebinde bulunmak doğru olur mu?

Bu arada önemli bir hususu da vurgulamak isterim. MEB, resmi anaokulu öğrencilerinden aidat alınmaması gerektiğine ilişkin bir yazı yayımlamıştır. Aynı mantık ve hukukun özel okullar için de işletilmesi gerekmez mi?

Özel okulların/kursların maddi açıdan mağduriyet yaşamamaları hususuna gelince elbette bu da önemlidir. Okullar için ayrıca tedbirler alınabilir ve desteklemeler yapılabilir. Bu ayrı bir meseledir.

Özel okullar tarafından yaz aylarında telafi eğitimi yapılması yönünde bir karar alınmıştır. Ancak birçok veli bu kursa çocuğunu göndermeyeceği için bu uygulama sorunu çözmeyecektir.

MEB tarafından kimsenin mağdur edilmeyeceği bir karar verilmeli ve kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Bu mümkün olmaz diyenler çıkabilir. Aklıma şöyle bir çözüm geliyor. Bu yıl iade edilmesi gereken ücretlerin iadesi okulları zorlayacaktır ama iade edilmesi gereken “3 AYLIK ÜCRETİN, 2020-2021 ÖĞRETİM YILI ÜCRETİNDEN DÜŞÜLMESİ” hem okulları rahatlatacak, hem de veliler haksız bir ödemeden kurtulacaktır. Okulların uzaktan eğitim çalışmaları dikkate alınarak hiç olmazsa ücretin yarısı bu şekilde düşülebilir. Üzerinde düşünülürse başka çözümler de bulunabilir.
Velhasılıkelam, veliler ile okullar birbirine düşüp ortam bozulduktan sonra bir karar verilmesinin anlamı kalmaz. Önümüzdeki yıllarda da benzer durumların doğabileceği dikkate alınarak bu konudaki mevzuat boşluğu ivedilikle giderilmelidir. Devlet otoritesinin yok olmaması ve Bakanlığımıza duyulan güvenin sarsılmaması açısından en kötü karar bile kararsızlıktan iyidir.

Doğan CEYLAN
Maarif Müfettişi

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

YKS KİTAPLARI Nazilli Haber