Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Yenişafak Gazetesi yazarı Erdal Tanas Karagöl yazısında mesleki ve teknik eğitimde MEB'in yeni bir modele imza atacağını duyurdu
İşte haberle ilgili o yazı
Karagöl yazısında:
İşte Milli Eğitim Bakanlığı da bu noktada, "Son yıllarda en çok konuşulan ve bir türlü cevabını bulamadığımız sanayi için ara eleman ihtiyacı nasıl karşılanacak? Üniversite-sanayi işbirliği nasıl kurulacak? Nitelikli işgücünü kim yetiştirecek? Eğitim-istihdam işbirliği nasıl gerçekleşecek?" gibi soruların cevabı olan mesleki ve teknik eğitimde yeni bir yol haritasını ve uygulamalarını hayata geçiriyor.
YENİ MODELDE NELER VAR?
Milli Eğitim Bakanlığı " Mesleki ve Teknik Eğitimde Güçlü Yarınlar İçin 2023 Vizyonu" ile belirlenen eylemler kapsamında mesleki ve teknik eğitimde yeni modellerden belki de en önemlisini hayata geçiyor.
Bu kapsamda İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) arasında imzalanan protokol ile mesleki ve teknik eğitimde Ar-Ge ve inovasyona dayalı ve üniversiteler ile kurumlar arasındaki ilk iş birliği örneği olması nedeniyle reform niteliğinde bir değişim başlıyor.
Öyle bir değişim ki, Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin Müdürü'nün üniversitenin öğretim üyeleri arasından seçilecek olması ve yabancı dil eğitimini üniversitenin yabancı diller okulu tarafından verilecek olması, mesleki ve teknik eğitimde ilk olacak uygulamalardan.
En önemlisi de "Yıllarca liselerde neden yabancı dil öğretemiyoruz?" sorusunun cevabı da bu modelde alınmış olacak. Artık, sanayinin ihtiyacını karşılayan ve yabancı dil bilen nitelikli meslek sahibi mezunlar olacak.
Bu değişim ile yeni model mesleki ve teknik eğitim liselerine giden öğrenciler, Anadolu liselerine giremeyen öğrenciler olmayacak. Bu değişim ve dönüşüm, yüksek puan alan öğrencilerin bu okulları tercih etmesine ve bu alana talebin daha da artmasına yarayacaktır.
"ARA" ELEMAN DEĞİL "ARANAN" ELEMAN
Dolayısıyla, yeni modelde mezun olacak meslek ve teknik lise mezunları, artık "ara eleman" yerine "aranan eleman" olma konusunda hem nitelik hem de söylem açısından yeni bir dönem başlayacaktır. OSB'ler içinde meslek ve teknik okulların sayısının artırılması ve TOBB gibi kuruluşların destekleri bu söylemi daha da somut hale getirecektir.
Ayrıca, üniversitede okuyup iş bulamayanlar için önemli bir yol gösterici olacağı dolayısıyla herkesin üniversite kapısına dayanmaması için de önemli bir çıkış yolu olduğu da açık.
Diğer yandan, bu liselerden mezun olacak nitelikli işgücü, belli sektörlerde (savunma, yazılım vb.) dışa bağımlılığı azaltmada önemli rol oynayacaktır. Yeni model, değişen koşullara göre oluşan ve artık temininde güçlük çekilen yeni meslek sahiplerinin yetişmesinde de öncü olacaktır.
EN ÖNEMLİ YAPISAL REFORM: NİTELİKLİ İŞGÜCÜ
Uzun süredir Türkiye ekonomisinde yapısal reformlardan bahsediyoruz. Söz konusu yapısal reformlar nelerdir diye bir sıralama yaptığımızda mesleki ve teknik eğitime yönelik talebin yükseldiği bir dönemde, nitelikli işgücü ihtiyacının karşılanması en önemli yapısal reform olduğu açık.
Zaten Türkiye ekonomisinin de temel yapısal sorunlarından birisi de nitelikli işgücü değil mi?
Yerli sanayi üretiminin artırılması, ihracat içindeki yüksek teknolojik ürünlerin payının yükseltilmesi ve dolayısıyla daha yüksek GSYH'ye ulaşmak için Türkiye ekonomisinin temel ihtiyacı olan mesleki ve teknik eğitimin prestijinin arttırılması hayati derecede önem taşıyor.
En önemlisi de daha yüksek kişi başı gelir ile hem orta gelir tuzağına düşmemek hem de bulunduğumuz orta gelir grubundan yüksek gelirli ekonomiler içerisinde yer almak için nitelikli işgücü ya da mesleki ve teknik eğitimin temel reçete olduğu tartışılmaz.
Son olarak, mesleki ve teknik eğitim için yeni model arayışında Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Özer'in önemli çabalarını da ayrıca burada ifade etmekte fayda var.
Yeni Şafak