Matematik Öğrenmede En Dünyada En İyi Dil Hangisi?

Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

Matematik belkide dünya üzerinde en sevilmeyen derslerin başında gelir. Matematiğe karşı özellikle öğrenciler ön yargılı davranır ve sevmemeyi tercih ederler.

Peki hiç düşündünüz mü Matematik öğrenmede hangi dilin en iyisi olduğunu? Size kısaca şunu söyleyelim, Matematik öğrenmede en iyi dil bildiğiniz dildir

Araştırmalar; Çinliler, Japonlar, Koreliler ve Türklerin sayılar için daha basit kelimeler kullandıklarını, matematik kavramlarını İngilizceden daha açık bir dille ifade edebildiklerini, bu sayede küçük çocuklar için saymayı ve aritmetiği daha kolay hale getirdiklerini gösteriyor.

Dil farkı, küçük çocuklarda sayı kavramını oluşturmak için psikolog ve eğitimcilerin gittikçe daha fazla dikkatini çekiyor. Çünkü okuryazarlığın matematiksel açıdan eşit olması önemli. Son zamanlarda yapılan birkaç araştırmada, kafa karıştıran İngilizce kelimelerin, daha zayıf aritmetik ve sayma becerilerine neden olduğu saptandı. Bununla birlikte araştırmacılar, ebeveynlere, erken yaş çalışmaları ve oyunlar yoluyla oyun seviyesini yükseltmeleri için bazı kolay yollar öneriyor.

Çince ve İngilizce arasındaki farklılıklar, özel olarak, Northwestern Üniversitesi’nden eğitim bilimleri ve sosyal politika fakültesi emekli profesörü Karen Fuson ve Texas A&M Üniversitesi’nden Çince matematik eğitimi üzerinde uzman ve öğretmen aynı zamanda öğrenme ve kültür profesörü Yeping Li tarafından Amerikan ve Çin okullarında yıllardır çalışılıyor. Çincede sadece dokuz sayı adı varken, İngilizcede iki düzineden fazla özgün sayı adı bulunuyor.

Sorun “11”de başlıyor. İngilizcede 11 sayısı için özgün bir kelime bulunurken Çince (aynı zamanda Türkçe, Japonca ve Korecede de) “on-bir” olarak tercüme edilen ve önce “on”un söylendiği sayı isimleri bulunuyor. Bu, sayının basamak değerini – bir sayıdaki her basamağın bulunduğu yerin değeri – aynı zamanda sayı sisteminin 10’lu birimlerden oluştuğunu anlamayı daha da kolaylaştırıyor.

10’dan sonraki İngilizce sayı isimlerinin basamak değerleri net değil. Araştırma, 17 (seven-teen) gibi “teen” ile biten sayıların, basamakların yerini değiştirerek çocukların kafasının kolayca karışmasına sebep olduğunu ve çocukların 17 ile 71’i karıştırabildiklerini söylüyor. Aynı araştırma, birkaç basamaklı toplama ve çıkarma yapıldığı zaman, İngilizce sayılarla çalışan çocukların iki basamaklı sayıların, birler ve onlar basamaklarından oluştuğunu anlamakta zorluk yaşadıklarını ve daha kolay hata yapabildiklerini ortaya çıkardı.

Okul matematik kitabı – Math Expressions (Matematik İfadeler) – yazarı Dr. Fuson, “Bunlar küçük meseleler gibi görülebilir, fakat problem çözmek için gerekli diğer zihinsel adımlarda daha çok hata yapılmasına ve çalışan belleğin kapasitesinin boşaltılmasına neden olurlar” diyor.

Birçok Doğu Asya ülkesinde birinci sınıfta öğretilen “onluk yaparak” toplama ve çıkarma stratejisini kullanmak, Çince konuşanlara İngilizce konuşanlara göre daha doğal geliyor. İki sayıyı toplarken, öğrenciler sayıları parçalarına ya da toplayanlarına ayırıyor ve onları birler ve onlar olarak yeniden gruplandırıyor. Örneğin; 9 artı 5, 9 artı 1 artı 4 oluyor. Dr. Fuson “Onluk yap” metodunun, iki basamaklı ve üzeri sayıları toplama ve çıkarmaya hakim olmada güçlü bir araç olduğunu söylüyor.

Farklı dillerde sayıların birebir çevirisi

Aşağıda farklı dillerde sayıların nasıl adlandırıldığı yer alıyor. İngilizce dışındaki bazı diller, sayıların sayı değerlerini daha açık bir ifade ile tanımlıyor.

Dil                               17                               27

İngilizce                ‘yedi’ – ‘on’            ‘yirmi’-‘yedi’

Çince                     ‘on’-‘yedi’             ‘iki’-‘on’-‘yedi’

Japonca                 ‘on’-‘yedi’             iki’-‘on’-‘yedi’

Türkçe                   ‘on’-‘yedi’           ‘yirmi’-‘yedi’

Amerika’daki birçok öğretmen, öğrencilerine “onluk yap” metodu eğitimini artırdı ve birçok eyalet birinci sınıflarda toplama ve çıkarma için bu metodu kullanmayı gerekli kıldı. 2011 yılında 94 ortaokul öğrencisine uygulanan Gelişimsel Yetersizlikler Araştırması’na (Research in Developmental Disabilities) göre birinci sınıfların sayı değerinin ne olduğunu anlaması, üçüncü sınıfta iki basamaklı sayılarla toplama yapma becerisiyle ilgili önceden bilgi verebiliyor.

Oldukça hassas ve üzerinde pek çok çalışma yapılmış bir konu olan Asya ve Amerika arasındaki matematik başarısı farkı, aslında dilden çok daha karmaşık temellere dayanıyor. Örneğin Çinli öğretmenler, matematik kavramlarını açıklamaya ve öğrencileri zor sorular üzerinde çalışmaları için teşvik etmeye daha çok zaman ayırıyorlar. Hong Kong Üniversitesi’ndeki Hong Kong Eğitim Bilimleri Fakültesi araştırmacıları tarafından 2010 yılında yapılan bir çalışmaya göre Çinli aileler evde, aritmetik bilgilerini ve oyunları öğretmeye ve sayıları günlük yaşamda kullanmaya daha çok zaman ayırıyorlar. Yapılan araştırmalar, Çinli küçük çocuklar anaokuluna başladıklarında, Çinli anne babaları tarafından tipik bir şekilde öğretilen toplama ve sayı sayma becerileri açısından Amerikalı akranlarına göre çok daha önde olduğunu ortaya çıkardı. Ayrıca, Carnegie Mellon Üniversitesi’nde 2008 yılında 29 Çinli ve 24 Amerikalı okul öncesi öğrencisiyle yapılan çalışmada, Çinli öğrencilerin sayı doğrusunda sayıları büyüklüklerine göre yerleştirme gibi anne babalarının öğretmediği becerilerde de Amerikalı çocuklara göre bir ya da iki yıl önde oldukları gözlemlendi.

Matematikte, bir kavram diğerinin temelini oluşturuyor. Amerikalı öğrenciler liseye gidene kadar uluslararası başarı sınavlarında 65 ulustan öğrenci içinde 30. sıradayken, Çinli ve Koreli öğrenciler dünyaya öncülük ediyorlar.

İngilizcenin olumsuz etkisi, 2014 yılında, yaşları 3 ile 4,5 arasında değişen 59 İngilizce konuşan ve Ottawa’da yaşayan Kanadalı öğrenci ile İstanbul’da yaşayan 88 Türk öğrenciyi karşılaştırarak yapılan bir çalışmada da ortaya çıkarıldı. Çalışmada Türk çocuklar Kanadalılara göre sayılar ve sayma konusunda daha az yönerge aldılar. Ancak, Carleton Üniversitesi Bilişsel Bilim Enstitüsü’nün müdürü Jo-Anne LeFevre tarafından yapılan çalışmaya göre yine de Türk çocuklar laboratuarda sayılı pano oyunuyla yapılan çalışmadan sonra sayma becerilerini daha çok geliştirdiler. Dr. Le-Fevere, “Türk öğrenciler sayı saymayı kendi dillerinde öğrendikleri zaman sayma konusunda İngilizce öğrenen öğrencilere göre daha erken uzmanlaşıyorlar” diyor.

Dr. LeFevre ebeveynlerin çocuklarına sayı becerilerini erken yaşta aşılamaya nasıl yardımcı olabileceklerinin yollarını keşfeden bir araştırmacı grubundan. Dr. LeFevre’nin  2014 yılında 183 öğrenci ve aileleriyle yaptığı bir çalışmaya göre, aileleri tarafından kendilerine sayıların isimlerini bilme ve tanıma becerisi öğretilen ve basit toplama problemlerini çalışmış olan çocukların, anaokulunda sayıları sayma ve karşılaştırma gibi çalışmalarda daha iyi oldukları gözlemlendi.

Pano oyunları, İngilizce konuşmanın bazı dezavantajlarını belirli yollarla oynandığı zaman azaltabiliyor. 2014 yılında uygulamalı ve gelişimsel psikoloji Asistan Profesörü Elida Laski tarafından Boston Kolej’inde yönetilen çalışmada, 1’den 100’e kadar düz bir çizgide 10’luk sırayla dizilen pano oyununu oynayan bazı anaokulu öğrencilerinin performanslarının, sayıları tanımada ve sayıları sayı doğrusunda yerleştirmede gelişmiş olduğu belirlendi. 10’lu doğrular, çocukların sayı sisteminin onlar temeline dayandığını görmelerine yardımcı oldu.

Ancak çocuklar, araştırmacılar kendilerine bulundukları karedeki sayıdan itibaren sesli bir şekilde saymalarını söylediği zaman gelişme gösterdi. Örneğin çocuk 5 karesindeyse ve attığı zar 2 gelmişse, “6,7” diye sayması gerekiyordu. Bu beceri, erken aritmetikte oldukça kullanışlıydı. “1” ile saymaya başlayan çocukların her turda performanslarının en az bir öncekinin yarısı kadar gelişmiş olduğu gözlemlendi.

Bir okul öncesi çocuğuyla, karton ya da kâğıda sadece bir pano oyunu çizmek ve onu birkaç kez oynamak, sayma becerilerini güçlendiriyor. “Kesinlikle ödev yapmaktan daha zevkli ve en az onun kadar kıymetli” diyor Dr. Laski. 2014 yılında Dr. LeFevere ile ortaklaşa yapılan başka bir çalışmaya göre ise kendilerini sayı oyunlarıyla meşgul eden ve sayılarla oynamaktan zevk aldığını gösteren anne babaların çocukları, daha iyi becerilere sahip oluyorlar.

Çeviri: Bahar Öncelsoy

Kaynak: http://online.wsj.com/articles/the-best-language-for-math-1410304008

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

Threads beğeni satın al

backlink Spor haberleri fen bilimleri vozol 10000 Likit

Bosna Hersekde Üniversite Okumak