Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Gazi Paşa, yeni Türkiye’de ne yapılacak, neler değişecek bunu halkla sohbetinde anlatır. Herkesin çekinmeden soru sorduğu bu sohbette genç Yücel şu soruyu sorar:
- Bugün fosil mevkiinde bulunan medreselerin irfan hayatı bundan sonra nasıl olacaktır? Zatı âlileri bu hususta ne düşünüyor, bunu öğrenmek istiyorum.
Gazi Paşa’nın cevabı ise şöyledir:
- Bu soruyu soran arkadaşımızın fikrine ben de iştirak ediyorum. Hakikaten efendiler, bizim bugünkü medreselerimiz vaktiyle medreseler yapıldığı zamanki halinden çok uzaklaşmıştır. Milletimizin, memleketimizin yüksek eğitim kurumlarıyla bir olması gerekir. Bütün memleket evlatları kadın ve erkek orada eğitim görmelidir.”
FİKİR BAŞKOMUTANI
Yücel bu soruyu sorduğu gün 26 yaşındaydı. İlk kez Gazi Paşa ile karşı karşıya geldi ve onu can yüreğiyle dinledi. Konuşmalarından etkilendi. Hayatı boyunca da onu kendisine rehber edindi. Onun devrimini ilerletmek için de çalıştı.
Köy Enstitüleri onun döneminde büyük atılım yaptı. Güçlükleri de içindeki devrimci cevherle aştı. Yücel o görüşmeye ilişikin duygularını yıllar sonra Ulus gazetesinde şu ifadelerle dile getirir:
“O gün Gazi Mustafa Kemal, öyle kudretli mantıkla fikirlerini tahşid ediyordu ki yurt toprakları üstünde ordular idare eden bu dimağın, fikir sahasında da başkumandan olduğunu o gün anladım.” (Alev Coşkun, Hasan Âli Yücel Aydınlanma Devrimcisi, 4. Baskı, Cumhuriyet Kitapları, 2013, s.27.)
YALNIZ İNANÇLARI İŞLEMEKLE OLMAZ
26 Şubat 1961 günü kaybettiğimiz Yücel, Türk Milli eğitiminde derin iz bırakan ölümsüz bir isimdi. Bir gün Atatürk ona;
- Türk milleti, ne zaman kendini kurtulmuş sayabilir?” diye sordu.
O ise şu cevabı verdi:
- Paşam, Türk milleti ne zaman kurtarıcı arama ihtiyacını duymayacak hale gelirse, o zaman kurtulmuş olur.
İşte Yücel Milli Eğitim’de bunu yapmaya çalıştı. Kendine güvenen, kişilikli, yurtsever, bilimsel eğitimden sonuna kadar yararlanmış ve çağdaş insanlar! Yücel’in sağ kolu İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç, bunu bir konuşmasında çok güzel tarif eder:
- Artık köy öğretmeni yalnız okul kürsüsünden değil, toplumsal kuruluşlar alanında, kültür alanında, ekonomi kalkınması alanında ve bütün buna benzer alanlarda da devrim düşüncesinin, ilerleme savaşımının devrimci devlet teşkilatımızın köyde güvenilir yetişkin rehberi ve temsilcisi olacaktır.