Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Hastalığının tedavisinin, ilacın yanında moral ve motivasyona da dayalı olduğunu söyleyen öğretmen Poyrazoğlu, "Bu yüzden herkes bana çok destek oldu. Başta ailem, kardeşlerim, dostlarım bütün öğretmen camiası, okul müdürüm, komşularım. İnsanların o kadar çok seveni oluyormuş ki bu tür zor durumlara düşünce anlaşılıyor. Bir de beni mesajları ile telefonları ile beni desteklemeyi unutmayan öğrencilerime teşekkür ediyorum. Süreci tamamladım. Bundan sonra en kısa sürede tekrar tahtanın başında olmak istiyorum. Çok özledim, mesleğimi yapmayı çok özledim" dedi.
8 ay boyunca hiçbir şey yapmadan yaşamın kıyısında kalmak çok zor" diyen Poyrazoğlu , "Ancak destek telefonları ile moral motivasyonumu yükseltince tedavim daha kısa sürede tamamlandı. O yüzden bana destek olan, dün çok yoğun bir duygu seli yaşamama neden olan bütün öğrencilerime, bütün öğretmen arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Şu an çok güçlüyüm, çok moralli hissediyorum kendimi. Herkese özellikle bu hastalıkla uğraşan bütün arkadaşlara şunu söylemek isterim; yaşam her şeye rağmen çok güzel. En başta moral ve motivasyon bu hastalığı yeneceğine inanmanız ve bununla birlikte ailenizle bu süreci doğru geçirmenizdir. Tedavi sürecine ve ilaçlara uymaya çalışmanızdır. Ben bu süreci doğru tamamlamaya çalıştım. Şu an gayet iyiyim. Herkese çok teşekkür ediyorum. Bundan sonra öğretmenlik yapmayı çok özlemiştim. İnşallah en kısa sürede yeniden tahta başında olmayı çok istiyorum" diye konuştu.
Öğrencilerinin hazırladığı sürpriz sırasında neler hissettiği sorusuna da yanıt veren Muharrem Poyraozoğlu, "Ben aslında böyle bir törenin hazırlanmasını, daha doğrusu böyle bir kalabalığın toplanmasını istemediğim için teneffüs olmadan ders arasındayken öğretmenler odasına gideyim, çocuklar beni görmesin istemiştim. Dersin aksamasını da istemiyorum bir taraftan. Fakat geldiğimde bambaşka bir senaryo gördüm. İnsan çok uzun zaman sonra gördüğü tanıdık birisine sarılmak ister. Ama ben buraya bir girince herkesi tanıyordum ve herkese sarılmak istedim. Fakat bir süre sonra o yukarıdan boşalan balonlar artık daha fazla tutamadım kendimi ve çok fazla sert görünen Muharrem Hoca imajını yerle bir ettim ve ağladım.
Çok büyük bir duygusallık yaşadım. Çocukların oluşturduğu bu ortam çok güzeldi. Onları çok seviyorum. Onlara faydalı olmak için de bundan sonraki süreçte daha fazla motive olmak ve daha fazla çalışmak istiyorum. Hepsi ayrı bir değer çünkü. Hepsini çok sevdim. Çok değerliler benim için. Sağ olsunlar onlar da aynı değeri bana göstermişler. Eğitimin ya da mesleğimizin en güzel tarafıydı. Çok güzel bir gün yaşadım" dedi.