Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Japon okullarında öğrenciler dördüncü sınıfa (10 yaş) ulaşıncaya kadar sınava girmezler. Sadece küçük testler yaparlar. Okulun ilk 3 yılı için hedefin çocuğun bilgisini veya öğrenmesini yargılamak değil, iyi tavırlar oluşturmak ve karakterlerini geliştirmek olduğuna inanılmaktadır. Çocuklara diğer insanlara saygı göstermeleri, hayvanlara ve doğaya karşı nazik olmaları öğretilir. Ayrıca cömert, merhametli ve empatik olmayı öğrenirler. Bunun yanı sıra çocuklara kum, öz kontrol ve adalet gibi nitelikler öğretilir.
Akademik yıl 1 Nisan’da başlar
Dünyanın pek çok yerinde okullar Eylül ya da Ekim aylarında açılırken Japonya’da akademik takvim 1 Nisan’da başlar. Okulun ilk günü genellikle, büyüleyici bir doğa olayı olan kiraz ağaçlarının çiçeklenmesiyle çakışır. Akademik yıl üç döneme ayrılmıştır: 1 Nisan – 20 Haziran, 1 Eylül – 26 Aralık, 7 Ocak – 25 Mart. Japon öğrenciler yazın 6 hafta tatil yapar. Ayrıca kış ve bahar aylarında ikişer haftalık ara tatilleri bulunur.
Japonya’daki okulların çoğunda temizlik görevlisi veya hademe bulunmaz. Öğrenciler okullarını kendileri temizler.
Japonya’da öğrenciler sınıfları, kantinleri ve hatta tuvaletleri kendileri temizlemek zorundadır. Ufak gruplara ayrılan öğrenciler yıl boyunca dönüşümlü olarak temizlik işlerini üstlenirler. Japon eğitim sisteminde, öğrencilerin temizliklerini kendilerinin yapmasının onların birlikte bir ekip olarak çalışabilmelerini ve birbirlerine yardımcı olmayı öğrettiğine inanılır. Ayrıca çocuklar etrafı silip süpürürerek hem kendi emeklerine hem de başkalarının emeklerine saygı göstermeyi öğrenirler.
Japonya’daki okullarda öğlen yemeği standarttır ve sınıfta yenir.
Japon eğitim sisteminde öğrencilerin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için çaba harcanır. Devlet okullarındaki öğle yemekleri yetkin şefler ve profesyonel sağlık görevlileri tarafından geliştirilen standart menüye göre hazırlanır. Öğrenciler yemeklerini sınıflarında sınıf arkadaşları ve öğretmenleriyle birlikte yer. Bu, olumlu öğretmen-öğrenci ilişkilerinin kurulmasını da destekler.
Okul sonrası etütler yaygındır.
İyi bir ortaokula girebilmek için Japonya’da pek çok öğrenci okul sonrası etüdlere veya özel derslere katılır. Bu okullarda yapılan etüdler akşam üstü yapılır. Japonya’da akşamın geç saatlerinde etüd çalışmasından çıkan bir grup küçük çocuğu görmek sıradan bir durumdur. Japonya’da öğrenciler günde 8 saat ders görürler ama bunun dışında haftasonu ve hatta bayramlarda ders çalışırlar. Bu ülkede neredeyse kimsenin ilk, ortaokul veya lise tekrarı yapmaması şaşırtıcı değildir.
Japon öğrenciler geleneksel derslerin yanı sıra Japon şiiri ve kaligrafi dersleri alır.
Öğrenciler okul forması giyer.
Mürekkebe batırılan bambu bir fırçayla pirinç kâğıdı üzerine hiyeroglifler çizilerek icra edilen Japon kaligrafi sanatı veya diğer ismiyle Shodo, Japonya’da en az geleneksel resim sanatı kadar yaygındır. Öte yandan, bir şiir formu olan Haiku, basit ifadelerle okurda derin duygular uyandırır. Her iki ders de öğrencilere kendi kültürlerine saygı duymayı ve yüzlerce yıllık geleneklerine sahip çıkmayı öğretir.
Neredeyse bütün ortaokullarda öğrencilerin okul forması giymesi zorunludur. Bazı okulların kendine has modelleri olsa da geleneksel Japon okul üniforması erkekler için askeri stil takım, kızlar içinse denizci modeli eteklerdir. Üniforma ilkesi, öğrenciler arasındaki sosyal bariyerleri kaldırıp onları çalışma ruhuna sokmayı amaçlar. Ayrıca okul üniformaları çocuklar arasında bir çeşit topluluk hissinin oluşmasına yardımcı olur.
Japonya’da devamlılık oranı yüzde 99.99’dur.
Yüksek ihtimalle hepimiz, hayatımızın bir evresinde mutlaka okulu kırmışızdır. Ancak Japonya’da öğrenciler dersi asmaz, veya derse geç kalmaz. Dahası, Japon öğrencilerin yaklaşık yüzde 91’i, öğretmenleri ne anlatırsa anlatsın dinlememezlik etmediğini belirtiyor. Başka kaç ülke bu istatistiklerle övünebilir?
Öğrencilerin geleceği tek bir sınavla belirlenir.
Japon öğrenciler, lisenin sonunda, geleceklerini belirleyecek olan çok önemli bir sınava girmek zorundadırlar. Öğrenci gitmek istediği bir üniversiteyi seçer ve her okulun belli bir puanı vardır. Öğrenci o puanı alamazsa yüksek ihtimalle üniversiteye gidemez. Rekabet çok yüksektir ve öğrencilerin yalnızca yüzde 76’sı liseden sonra eğitim hayatlarına devam eder. Bu sınavlara hazırlık dönemi ise “sınav cehennemi” diye bilinir.
Üniversite yılları insanın hayatındaki en iyi “tatil” yıllarıdır.
“Sınav cehenneminden” geçen öğrenciler üniversitede nefes alırlar. Japonya’da üniversite yılları bir insanın hayatındaki en güzel dönem olarak görülür hatta bu döneme “işten önceki tatil” denir.
Kaynak: https://brightside.me/wonder-places/10-distinctive-features-of-the-japanese-education-system-that-made-this-nation-the-envy-of-the-world-214655/