Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Her öğretmen bu soruları muhakkak kendine sormalı. İşte öğretmenlerin kendilerine sorması gereken o sorular
1). Sınıfta konuşmanın çoğunluğunu kim yapıyor?
Konuşmanın çoğunluğunu en çok öğrenme eğiliminde olan kişi, yani sınıfınızda öğretmen / öğrenci konuşma oranı nedir? Kendinizi her zaman öğrencilerinizden daha fazla konuştuğunuzda öğrenirseniz, öğrenmenize daha fazla katılmaları için öğrencilerinizi güçlendirmenin bazı yollarını deneyin.
2). Sınıfınızın öğrenme ortamını ne sıklıkta değiştiriyorsunuz?
Öğrenmenin bir sınıfın dört duvarı arasında gerçekleşmesi gerektiğine dair yanlış bir kanı var. Bu yaygın görüşün aksine, bir sınıf ile dış dünya arasındaki “sihirli bariyer”, öğrenmenin gerçekleşebileceği ya da gerçekleşemeyeceği bir lamba düğmesi gibi çalışmaz. Öğrenme her yerdedir ve her yerde de olmalıdır. Öğrenmenin ne zaman ve nerede olacağına dair hiçbir sınır ya da bariyer yoktur. Gerçek bir öğrenme için öğrenme ortamlarını değiştirin, karıştırın ve çocukların çok daha doğal bir hal içinde öğrenmelerini sağlayın.
3). Sınıfınızda neyin uygun ve önemli olduğuna kim karar veriyor?
Sizin uygun ve önemli olduğunu düşündüğünüz şey, öğrencilerinizin uygun ve önemli olduğunu düşündükleri şeyle tam olarak uyuşmuyor olabilir. Eğer bizler, eğitimciler olarak öğrencilere sürekli neyi nasıl öğrenmeleri gerektiğini söylüyorsak, o zaman eğitim sürecinin en önemli parçalarını konu dışı bırakıyoruz demektir: Öğrencinin fikri ve öğrencinin seçimi. Öğrencilerin fikirlerinin ve ilgilerinin değer gördüğü ve teşvik edildiği bir öğrenme kültürünü benimseyin. Öğrenci katılımının ve tutkunun tavan yaptığını göreceksiniz.
4). Sınıfınızda hareket etmeye ne sıklıkta yer veriyorsunuz?
Fiziksel hareketin beyin aktivitesi ve beyin sağlığı üzerinde inanılmaz bir etkisi olduğu artık bilimsel bir gerçek. Ama yine de sınıflarımızda genellikle öğrencilerin uysal olmaları ve sessiz ve düzgün bir şekilde sıralarında oturmaları ödüllendiriliyor ve teşvik ediliyor. Kısa yürüyüşler yapmak ve fiziksel aktivite molaları vermek için sınıfınızın zaman zaman biraz temiz hava almasına izin verin. Şöyle düşünün… 50 dakikalık bir süre içinde, öğrencilerinizin yaklaşık ilk 20 dakika sonunda beyin aktiviteleri yavaşlamaya başlayacak ve sonraki 30 dakika beyinlerinin en az aktif olduğu süre olacak. 20 dakika sonra 10 dakikalık bir hareket molası verin ve böylece beyinlerinin çok aktif olduğu bir 20 dakika daha kazanın. Bu da toplamda 40 dakikalık bir öğrenme süresi olacaktır. 20 dakika ile kıyaslayınca çok daha iyi bir sonuç.
5). Sınıfınız, öğrencilerinizin sınıfa girerken sahip oldukları hayallere ve umutlara karşılık veriyor mu?
Öğrenciler okullarımıza büyük hayaller ve umutlarla gelirler. Yaptığımız şeylerin onların hayallerine ve umutlarına karşılık vermesini sağlamak bizim görevimizdir. Bu kesinlikle kolay bir iş değildir. Ama emin olun, o hayalleri yıkmaktan ya da o umudu söndürmekten sorumlu eğitimci olmayı asla istemezsiniz.
Kaynak: http://www.justintarte.com/2014/08/5-questions-every-teacher-should-ask.html