Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Onlardan istedikleri davranışlar yerine geldiğinde çocuğun ihtiyaçlarını giderip istemedikleri davranışlarda kısıtlamayı normal kabul ediyorlar. Halbuki çocuğun (özellikle) “gelişim ihtiyaçlarını” koşula bağlı gidermek “suistimaldir.”
Pedagojide suistimal, belli bir amaca erişmek için bireyin bir zafiyetini araç haline getirmektir.
Örneğin, yemek bir ihtiyaçtır, insanın zafiyet noktasıdır. Çocuğun bu zafiyet noktasından faydalanarak onu terbiye etmeye çalışmak insanlık dışı bir davranıştır.
Ondan istenilen davranışı yapmayınca aç bırakmak, istendiği gibi davranmaya başlayınca yemek vermek doğru bir eğitim yöntemi olamaz. Su da çocuğun en temel ihtiyacıdır, zayıf noktasıdır. Çocuğu susuz bırakarak terbiye etmek kabul edilebilir bir terbiye yöntemi değildir.
Çocuğun ihtiyaçları sadece açlık ve susuzluk değildir.
Çocuk, aynı zamanda “sevilmeye ve değer görmeye” de ihtiyaç duyar. Nasıl ki çocuğu aç bırakarak terbiye etmeye çalışmak doğru bir eğitim yöntemi değilse,
sevgisiz bırakarak terbiye etmeye çalışmak da doğru değildir. Çocuğun ihtiyaçları eğitimde araç olarak kullanılmaz. İhtiyaçlar kutsaldır ve çocuk ne yaparsa yapsın
koşulsuzca giderilmesi gerekir.
Birçok anne baba, “Ben sevgiyi araç haline getirmiyorum” diye bu satırları üzerine almayabilir. Halbuki çocuğa küsmek, çocuk doğru davranışlar yaptığında mutlu olup yanlış davranışlar yaptığında mutsuz olmak sevgiyi araç haline getirmekten başka bir şey değildir.
Eğitimde duyguları araç halinde kullanmak, bir süre sonra bıkkınlığa yol açar.
Cezasız Eğitim kitabından alıntıdır