Geleceğin Akademisyenleri Projesinde Planlama Süreci

Güzel bir haber. Geleceğin projesi planlama süreci hakkında geleceğin Akademisyenleri duygu ve düşüncelerini aktarıyor.
Aslında her şey Marmara Üniversitesi’nde asistan olduğum günlerde yaşadığım 7 yıl ve o süreçte çalıştığım ve ne yazık ki çalışmak zorunda kaldığım Profesör hocalarımın bende bıraktığı etkiler sayesinde oldu. Bir yanda beni sonuna kadar destekleyen, bana inanan , hasta yatağında bile benim tez çalışmalarımı takip etmeye çalışan rahmetli Prof.Dr. Çevik Uraz gibi önce insan olan hocalar, bir yanda da “Bu bölüme kadro gelecek , ama sana gelmeyecek “ diyebilecek kadar fütursuz, kötü niyetli, ünvanın dışında hiçbir özelliği olmayan hocalar…

Ben yaşadıklarımdan hareketle, danışmanım, rahmetli Çevik Uraz gibi, önce insan olmayı , ekibime, bölümdeki herkese, her şeyden önce değer vermeyi ilke edindim. Ve yıllarca aldığım tüm unvanların önünde insanlığımı tuttum. Gençlere destek olmaya çalıştım. İşte tam bu yıllarda aklıma gelen soru şuydu: “Bizler Yüksek Lisans ve Doktora eğitimleri sırasında pek çok ödev, proje hazırlıyoruz ama bunlar niçin yayınlanmıyor?”

İşte bu sorudan hareketle, kendim için yapamadığımı, genç akademisyenler için yapmak istedim. İstedim ki, onlar çalışmalarının daha başında iken değer görsünler, desteklensinler , tanınsınlar… Benim gibi editör olan arkadaşım Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Doç.Dr . Nesrin Tan Akbulut ile düşünmeye başladık. Neler yapabiliriz diye? Sonrasında Eğitim Yayınevi aramıza katıldı, bizi yayın aşamasında destekledi. Yapılan görüşmeler sonucu proje oluştu bile. Duyuruların yapılmasından sonra genç akademisyenlerin eserleri gelmeye başladı. Eserler hakem kurulundan geçtikten sonra , yayınlanmaya değer görülen eserler Eğitim Yayınevi tarafından kitap olarak basıldı.

Şimdi buradan ilk kez duyuracağım. Kitap haberleri o kadar ilgi gördü ki, Geleceğin Akademisyenleri artık ULUSLAR ARASI KİTAP OLARAK BASILACAK. Düşünün gencecik akademisyenler, bu yaşta hem ulusal , belki de uluslar arası eser sahibi olacaklar. Dün iki genç arkadaşımızdan duygu ve düşüncelerini yazmalarını istedim. Ve okuyunca inanın gözlerim doldu, ne kadar doğru bir proje yaptığımızı konuştuk Nesrin’le. Birazdan aşağıda okuyacağınız gençlerin duygu ve düşünceleri zaten her şeyi anlatıyor. Profesörlük zaten bu değil midir ? Unvanın ötesinde insan yetiştirmek, nitelikli, donanımlı, kendine güvenli, ülkesine , milletine bağlı insanlar….

Her yıl hem ulusal hem uluslar arası olarak basılacak Geleceğin Akademisyenleri’nin yolu açık olsun .
Şu pırıl pırıl gençlere bakın :)

Prof.Dr. Eda Balkaş Erdoğan
Doç.Dr . Nesrin Tan Akbulut

***

“GELECEĞİN AKADEMİSYENLERİ OLARAK İLK ADIMLARIMIZI ATTIK”
Semih KOPUZ
Yalova Üniversitesi İletişim Sanatları Yüksek Lisans Öğrencisi
Hepimizin keyif aldığı ve peşinden gittiği tutkuları vardır. Benim en büyük tutkum yazmaktı. Gördüklerimi betimlemek, kalbimden geçen duyguları beynimdeki düşünce oltalarıyla yakalamak ve kağıtlara dökmek. Kendi iç dünyamı kağıtlara dökerek keyif aldığım yazma eylemi, lisede olduğum yıllarda bir öğretmenimin tesadüfen yazdığım bir metni okumasıyla değişti. Öğretmenimin beni yönlendirmesiyle katıldığım birkaç şiir ve kompozisyon yarışmasında ödüller kazandım.

Semih KOPUZ
Yazma hissinin verdiği hazzı pekiştirmek ve mesleki olarak bu yönümü değerlendirebileceğimi düşündüğüm iletişim alanına yöneldim. Pamukkale Üniversitesi’nde Pazarlama ve Satış Yönetimi Bölümü’nü bitirdikten sonra hayalini kurduğum alanda eğitim hayatıma devam ettim. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölümü’nü kazandım. Ülkemizin alanında bilinirliği yüksek ve çok değerli akademisyenleriyle geçen dört yıllık eğitim hayatım boyunca, reklama olan ilgim hızla arttı ve reklam yazarı olma hayalini kurmaya başladım.

Lisans eğitimim boyunca reklamcılık alanında düzenlenen yarışmalarda okulumu temsil ederek ödüller kazandım. Okul hayatım henüz bitmeden İstanbul’da bir reklam ajansından gelen iş fırsatını değerlendirerek hayalini kurduğum reklam yazarlığı mesleğine başladım. Sektördeki yıllarımda Türkiye’nin önemli markalarıyla çalışma fırsatı yakaladım. Yazmaya olan tutkum, reklamcılığa dair yazılar kaleme alma isteğimle gelişti.

Reklam sektöründe geçen yorucu ve yıpratıcı sürecin ardından kendi isteğimle tutkumun peşinden giderek akademik kariyer yapmaya karar verdim. Bu doğrultuda doğduğum büyüdüğüm şehir olan Yalova’da yüksek lisans yapabilme fırsatım olduğunu öğrendim. Türkiye’de benzeri olmayan bir bölüm olan İletişim Sanatları alanında yüksek lisans programına dahil oldum. Halkla İlişkiler ve Reklamcılık alanındaki önemli çalışmalarıyla bilinen ve Yalova Üniversitesi İletişim Sanatları Bölümü’nün Kurucusu olan Prof. Dr. Eda Balkaş Erdoğan ile çalışma fırsatı yakaladım. Aynı zamanda danışmanım olan Prof. Dr. Eda Balkaş Erdoğan, bana Geleceğin Akademisyenleri projesinden bahsettiğinde süreci çok heyecan verici buldum. Ülkemizde akademik kariyere yeni başlayan öğrencilere sunulmayan bir şans tanıdıklarını görmüş oldum. Yüksek lisans öğrencilerine alanlarına dair üretme ve makalelerini yayınlama şansı veren bu projede yer alma isteğimi belirttim. Akademik kariyer hayali kurduğum ilk yılda reklamcılık alanında yazdığım bir makalenin yayınlanabileceği hissi bile beni mutlu etmeye yetti. Prof. Dr. Eda Balkaş Erdoğan ile yaptığımız fikir alışverişleri doğrultusunda yazacağım konuyu ve makalemin başlıklarını belirledim. Hemen hemen her reklamcının kahramanı olan Bill Bernbach’ın Volkswagen için hazırladığı Think Small kampanyasını, aracın doğuşundan global hale gelişine dek inceleyen, reklamcılık perspektifinden bir makale kaleme aldım. Yazmış olduğum makalenin böylesi kıymetli bir projede yer alacağını duyduğumda çok ama çok mutlu oldum. Prof. Dr. Eda Balkaş Erdoğan’a bana bu fırsatı verdiği ve bir hayalimi daha gerçekleştirdiği için, Doç. Dr. Nesrin Tan Akbulut’a makale sürecinde bana verdiği destek ve çalışmaya yaptığı katkıları doğrultusunda gönülden teşekkür ederim.

Bizler geleceğin akademisyenleri olarak bu proje doğrultusunda ilk imzalarımızı ilk adımlarımızı atmış olduk. Geleceğin akademisyenlerinden biri olarak daha fazla çalışmaya, üretmeyeve alanıma katkı vermeye gururla devam edeceğimi belirtirken, böylesi değerli projelerin artmasını gönülden diliyor ve emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum.

***

“BU ÇALIŞMA BİZİM İÇİN UMUT KAYNAĞI OLDU”
Öykü TÜRKELİ
Marmara Üniversitesi Reklamcılık Programı Yüksek Lisans Öğrencisi
“Geleceğin Akademisyenleri” çalışması, benim gibi gelecekte bir bilim insanı olma hayali kuran bir çok genç için bir umut kaynağı oldu. Bu çalışmanın hayata geçmesini sağlayan Prof. Dr. Eda Balkaş Erdoğan ile yüksek lisans tez jürimde tanışmam, tam da bir akademisyen olma düşümün tükenmek üzere olduğu bir zamanda gerçekleşti. Her zaman bana destek veren yüksek lisans tez danışmanım Dr. Öğretim Üyesi Betül Özkaya için bana inanan ilk akademisyen diyebilirken; Eda Hoca için ise bana inanan ikinci akademisyen diyebilirim. Tez jürimin sonrasında Eda Hoca tezimi kesin olarak bir makale şeklinde yayınlamam gerektiğini söylemişti ve bunu söyledikten bir ay sonra da “Geleceğin Akademisyenleri” çalışmasının haberini aldım. Ne kadar sevindiğimi anlatamam…

Öykü TÜRKELİ
Herkesin gerçek anlamda tükendiği ve çabalamaktan vazgeçmek üzere olduğu zamanlar vardır; bu çalışmanın haberini almam tam da benim açımdan böyle bir döneme denk geldi. Bu çalışma, akademik hayata atılırken sizdeki ışığı gören ve heyecanınızı sizinle paylaşan hocalarınızın olmasının ne kadar önemli olduğunun bir kanıtı. Yukarıda bahsettiğim iki hocam da bana bir akademisyen olmanın öncelikle insan olmaktan başladığını ve akademisyeni akademisyen yapanın isminizin önüne gelen ünvanlar değil, yetiştirdiğiniz öğrenciler olduğunu öğretti. “Geleceğin Akademisyenleri” bana tüm hayatım boyunca nereden başladığımı ve ne olmak istediğimi hatırlatacak ilk çalışma.

Eda Hoca’ma benim böyle bir çalışmada yer alamamı sağladığı için çok teşekkür ederim. Betül Hoca’ma da bu çalışma sürecindeki tüm desteği ve bana olan inancını asla kaybetmediği için çok teşekkür ederim. Geleceğin akademisyenleri olarak başlattığınız bu çalışmayı gelenek olarak sürdüreceğimize söz veriyorum. Artık benim de içinde makalemin yer aldığı, çevremdeki herkese gururla gösterebileceğim bir çalışmam var. Akademisyen gibi akademisyen olmak adına ilk adımımı atmış bulunuyorum.

Öykü TÜRKELİ
Bahçeşehir Üniversitesi Reklamcılık Bölümü Araştırma Görevlisi

Eğitimradyosu.com / Özel Haber