Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Geçenlerde büyük oğlumun bir proje ödevi üzerine çalışıyorduk . Yemekhaneye asılacak israfı konu alan bir afiş hazırlaması gerekiriyordu . Daha önce bir ön çalışmamız olmuştu fakat onu kaydetmemiş son teslim tarihinden önceki akşam hatırlattım ve büyük bir telaş içinde hazırlamaya çalışıyoruz .
Acele ile yemeğini yedi ve biz sofradayken kaptı bilgisayarı yanıma geldi ; “hadi anne sen düşün ben de hazırlayayım “ dedi .
Bir yandan yemek yemeye çalışıyorum , bir taraftan küçük oğlum arkadan çekiştiriyor “ anne bana bak , anne bana bak ! “ bir yandan “ hadi kızım, yemeğini ye , ilacını vereceğim ...” neyse böyle yoğun bir konsantrasyon içindeyken bir yandan da düşünüyorum.
“Önce çöpe atılan yiyecek görseli bulalım , sonra da aç Afrikalı çocukların ellerini uzattığı bir görsel görmüştük onunla birleştirelim “dedim . Çöpe atılan yiyeceklere uzanan aç çocuk elleri ... bu benim önerim...
Ali Cihat da bir isyan ...” çok karamsarsın anne ! Bu yemekhaneye asılacak , Anaokulu çocukları da görecek bunu . Senin dediğin şeyin anlamı çok derin. Küçücük çocuk nasıl anlasın bunu ? “
Ben ise ; “ ben karamsar değilim , gerçekçiyim “ diyerek savunma yapıyorum .
Ali ; “ karamsar bir gerçekçisin anne , ben neşeli bir şeyler yapmak istiyorum ! “
Ben ; “ israf bu , neşeli nasıl anlatılır ki ? diyorum .
Ali ; “ sen hep bir yetişkin gibi düşünüyorsun , bir çocuk gibi düşünmeyi hiç bilmiyorsun anne ... “
Ben ; “ ben hep bir yetişkin gibi düşünmek ve yetişkin gibi davranmak zorunda kalan bir çocuk olduğum için haklısın , bir çocuk gibi düşünmeyi bilmiyorum “ dedim.
Sonuç : Ali Cihat kendi bakış açısı ile bir görsel hazırladı , ben bir yetişkin olarak öğrenmem gereken bir sürü şeyin yanında şimdi bir de çocuk gibi düşünmeyi öğrenmeye çalışıyorum...
Ayşe Kantarcı