Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
AİLEDE ETKİLİ BİR EĞİTİMİN PÜF NOKTALARI
Aile içerisinde bir çocuğun sağlıklı bir şekilde eğitilip gelişmesi için şu noktalara dikkat edilmeli:
ÇOCUĞUNUZLA İLGİLENİN.
Dünyaya adım atmasıyla çocuğun eğitimi de başlar. Ör. Doğumdan sonra annenin bebeğini kucağına alması, emzirmesi (biberon vermesi),sevmesi çocuğa hemen başlangıçta bir güven duygusu aşılıyor. Çevresine olan güven duygusunun temeli o an atılıyor. Karşıt olarak çocukla ilgilenilmezse, gereksinimleri karşılanmazsa, çocukta bir tedirginlik ve güvensizlik duygusu daha ilk gün ve ilk saatlerden başlamış oluyor.
Çocuklar kendileriyle ilgilenildiğinde ve kendilerine gereken değer verildiğinde, kendilerini rahat hissediyorlar, mutlu ve özgüvenli oluyorlar. Bunun için onları sevin, onlarla oyun oynayın ya da oyuna yönlendirin; onlarla konuşun ve sorularını yanıtlayın. Siz ilgilenin, o açılsın. En iyi gösterileri TV’den değil ondan izleyin.
Bebeğinizi; kucağınıza alın, sevin, okşayın. Bebeğinize gülün; onunla konuşun; ona şarkılar, ninniler söyleyin.
Çocukla ilgilenmek, sürekli onunla beraber olmak değildir. Gözünüzün onda olması koşuluyla, onu oyun vb. farklı uğraşılara yönlendirerek siz kendi işlerinize bakabilirsiniz.
BİR YAŞINI TAMAMLAYANA KADAR ÇOCUĞUN TÜM İSTEKLERİNİ YERİNE GETİRİN, TÜM GEREKSİNİMLERİNİ KARŞILAYIN.
Sağlıklı bir ruh ve kişiliğe sahip olması için, öncelikle doğumdan sonraki birinci yıl, sonra ikinci ve üçüncü yıllar, çocuk için büyük önem taşır. İlk yıl çocuğun bütün istekleri karşılanmalı. Onun herhangi bir ruhsal yara almaması için gereken özen gösterilmeli. Bebek gerektiği şekilde beslenilip bakılmalı, korunmalı ve sevilmelidir.
Bir- bir buçuk yaşından sonra, aşırıya kaçmadan kural ve programlara yavaş yavaş başlanılabilir.
ÇOCUKLARINIZA İYİ MODEL OLUN. HATALARINIZI İTİRAF EDİN.
Tüm çocuklar iyi bir taklitçidirler ve sevdiklerini daha çok taklit ederler. Çocuğumuz, öğrettiklerimizden çok bizi taklit ederek davranışlarımızı öğrenir, kişiliğine katar.
Çocuğumuzu isteğimize uygun olarak eğitebilmemiz için; biz yani çocuğun yakınındaki kişiler, çocuğumuzun nasıl olmasını istiyorsak onun yanında öyle davranmalı veya öyle görünmeliyiz. Doğaldır ki hatasız olmak olanaksızdır. Böyle bir durumda, çocuğumuzun, hatalı davranışımızı öğrenmemesini istiyorsak, hatalı davranışımızı çocuğa itiraf etmeliyiz. Yapılan hatadan sonra, “Bu davranışımla sana kötü örnek oldum.” denildiğinde çocuk, doğru davranışların yanında, hatalı davranışları da seçmeye başlayacak. Hatalı olduğunu bildiğinden o davranışı benimsemeyecek ve yapmak istemeyecektir. Hata her zaman tekrarlanmadığı sürece, bu tutumumuz; bizi çocuğumuzun gözünden düşürmez; tam tersine o bizi daha çok sever.
ÇOCUKLARIN CİNSEL KİMLİK OLUŞTURMALARINDA AİLENİN ÖNEMİ
Anne-babayı örnek alıp onlarla özdeşleşmelerinin diğer bir önemi, çocukların kendi cinsel kimliklerini oluşturmalarında ortaya çıkmaktadır. Kızlar, annelerine bakıp onu taklit ederek; erkekler, babalarına bakıp onunla özdeşleşerek cinsel kimlik oluşturacaklardır. Yani onlara benzeyerek kız veya erkek olmayı benimseyip o cinsten olmalarından kıvanç duyacaklardır.
Çocukların, ileride cinsel kimlik karmaşası yaşamamaları yani kendi cinsel kimliğini(kız veya erkek olmayı) tam benimsemeleri ve durumlarından memnun olmaları için, anne- babanın bu konuda iyi örnek olması önemlidir. Ayrıca ebeveynlerin çocuklarını; cinsel kimliklerine göre yönlendirmeleri, onları uygun şekilde eğitip kız ya da erkeğe uygun ruhta yetiştirmeleri büyük önem taşımaktadır.
ÇOCUĞUNUZUN YANINDA KONUŞURKEN OLUMSUZ ŞEYLERDEN SÖZ ETMEYİN.
Çocuklar gördüklerini örnek alırlar. Bunun yanında, işittiklerinden kendilerine göre ilginç bulduklarını da zihinlerine kaydederler. Bunlar, doğrudan onun için söylenen sözler olmayabilir. Çocuk, bir şeyle oyalanırken bile; büyükler, TV, radyo vb. nesnelerden gelen konuşmalara kulak asarlar. Onlar, bir ölçüde duyduğu konuşmalardan aldıkları iletilere koşullanır, onları doğru kabul eder, zihinlerine yapıştırırlar.
Çocuklar, aldıkları iletilerin niteliğine göre etkilenebilir ve bunları davranışlarına yansıtabilirler. Çocukların aldıkları iletiler, olumlu ise onlar olumlu olarak etkilenirken mesajlar olumsuzsa çocuklarda olumsuz yönde etkilenebilirler. Ör. Çocuk, anne-babanın kendi aralarındaki konuşmalarında “herhangi bir yemeği sevmedikleri” mesajını almışsa, o da ileride o yemeği sevmeyebilir. Herhangi bir kaynaktan ağza alınmayacak sözleri duyan çocuk o sözleri sonraki zamanlarda kullanabilir. Ailesinin, o sözleri kullandığı için kızacağını bilemez. Çocuk duyduklarını mantık süzgecinden geçiremediği için, işittiği gibi algılar. Onları, büyüklerden duymuşsa çocuğa göre o sözler; ilginç, doğru ve güzeldir. O sadece kopyalama, yapıştırma ve yapıştırılan dosyayı açma işlemini uygulamıştır.
KAZANDIRILACAK BİLGİ VE BECERİLER, ÇOCUĞUN YAŞINA UYGUN ZAMANLARDA VERİLMELİ; BU KONUDA ONUN YETENEKLERİ DE GÖZ ÖNÜNDE TUTULMALI.
Aralarında küçük bireysel farklılıklar olsa da, normal çocuklarda, her bilgi ve becerinin kolaylıkla kazanılacağı bir yaş vardır. O yaştan önce ya da sonra çocuğa verilecek bilgi ve beceriler, çocuğu olumsuz yönde etkileyebilir ve çocuk başarılı olamaz. Bu konuda onun yetenekleri de dikkate alınmalı, ondan yeteneğinin üzerinde büyük iş beklenmemeli. Ör. 4 yaşındaki normal bir çocuk, okuma- yazmaya zorlanmamalı. Zamanında tuvalet, konuşma, sayma vb. eğitimlere geçilmeli.
ÇOCUĞUNUZUN TOPLUMSAL YAŞAMA UYUM SAĞLAMASI İÇİN EVDE DEMOKRATİK BİR YAŞANTI OLUŞTURUN.
Evde birlikte kararlar alınıyor. Birlikte kurallar konuyor, sınırlar çiziliyor. Herkes kural ve kararların kendi yararına olduğunu biliyor ve kural ve kararlara uygun davranıyor. Ailenin bir yöneticisi var. Gelecekle ilgili planlar birlikte yapılıyor. Çocuğun ve ailedeki diğer bireylerin görüşlerine değer veriliyor. Çocuk hep edilgin değil, o da doğuştan gelen yapısı ve özellikleriyle anne-baba tutumlarına bir ölçüde yön veriyor. Ailede sevgi, saygı, hoşgörü ortamı var. Aile bireyleri, neşeli ve dayanışma içinde.
Böyle demokratik bir aile ortamında yetişen çocuk; girişken, kendini ifade eden, uyumlu, başarılı bir birey oluyor.
BASKINLIK DURUMU
Çocuğun hem yönetici hem yönetilen bir kişilik kazanması için, orta yol izlenmeli. Hep onun dediğinin olması da zararlı, hiç olmaması da. Bu bakımdan istekleri belirli ve makul ölçülerde karşılanmalı, isteklerinin karşılanmama nedenleri anlatılmalı. Tartışmalardan ara sıra galip çıkmasına izin verilmeli.
ÇOCUĞUNUZU ÇEVREYE VE TOPLUMA ALIŞTIRIN.
Sürekli evde büyüyen ve dışarı çıkarılmayan çocuk, sonradan dışarı çıktığında toplum ve diğer çevreden ürker ve tedirgin olur. Çocuğunuzu arada sırada toplum içine çıkarın. Arkadaşa alıştırın. Dışarıda oyun oynatın. Ona çevre incelemesi yaptırın.
TUTARLILIK
Çocuğunuzun bocalamaması ve hangi davranışının kabul görüp görmediğini anlayabilmesi için anne-babanın ve diğer bakan kişilerin çocuğa karşı tutarlı davranmaları gerekir. Çocuğun farklı zamanlarda sergilediği olumlu ya da olumsuz davranışlarına karşı söylemlerimiz ve tepkilerimiz aynı olmalı.
HARÇLIK SORUNU
Çocuğa yaşına ve aile bütçesine uygun harçlık verilmeli. Bütçesine uygun harcama ve artırım alışkanlığı kazandırılmalı. Onun ileride uygulayacağı para politikasının temelleri, şimdi uyguladığımız eğitim ve uygulamalarla atılacaktır.
ÇOCUĞUNUZU RUHSAL SARSINTILARDAN UZAK TUTUN.
Çocuklarımızı Ruhsal Yönden sağlıklı Bir Birey Olarak Nasıl Yetiştirebiliriz? dursunbilgin.blogspot.com’ da ve gelecek hafta bu sayfada!
Alıntı: Dursun Bilgin