Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Öğretmenlik kutsal bir meslektir. Öğretmenlik mesleğini layıkıyla yapan tüm öğretmenler bu mesleğin hakkını vermektedir
ETKİLİ ÖĞRETMENLİKTE 10 ALTIN KURAL
1. Öğretmenlik, sevgi mesleğidir.
Çocukları sevmeyen, öğrencisine sevgi ve şefkatle yaklaşmayan insanın öğretmenlik yapması çok zordur. Hatta beyhude bir çabadır. Çünkü sevgi ve sabır, kardeş kavramlardır. Yeri gelir, anne ve babasının avutamadığı; şımarıklığına katlanamadığı çocuklara sabırla yaklaşıp tahammül edebilmek, onları geleceğe hazırlayabilmek kocaman sevgi dolu bir yürek gerektirir.
2. Öğretmen, vizyon sahibi olmalıdır.
Memleketin geleceğini yetiştiren bir mesleğin mensupları, öğretmenliği sadece bir geçim yolu olarak görmemelidir. Taş ocaklarındaki taşları yontan taş ustasının, “ben saraylar yapıyorum” diyerek işine aşık oldığı gibi, öğretmen öğrencilerini aynı şuurla yetiştirmeye özen göstermelidir.
3. Öğretmen, donanımlı olmalı
Üniversiteye bitirip, lisans diplomasını almak, KPSS’de üstün başarı gösterip öğretmen olarak atanmak işin bittiği yer değil; sürecin başlangıç noktası olarak görülmelidir. Meslek bilgisi, yabancı dil, bilişim teknolojileri konusunda gerekli yeterliliğe sahip olmalıdır. Genel kültür noktasında, kulaktan dolma bilgilerle değil, bilimsel araştırmalarla kendini geliştirmelidir. Lisansüstü eğitimi bir lüks değil, gereksinim olarak görmelidir.
4. Öğretmen, pozitif olmalı
Kendisinin öğretemediğini düşündüğü ya da öğrencisinin öğrenemediğini düşündüğü durumlarda asla pes etmemeli. Her durumda, yine, yeni, yeniden başlangıç yapabilmelidir.
5. Öğretmen, sürekli okumalı
Boş bardaktan, su içilemez. Bardaktan su içmek veya o bardakla bir şeyler ikram etmek istiyorsanız; önce bardağa bir şeyler doldurmanız gerekir. Öğretmenlik, sürekli gelişim mesleğidir. Bir başka deyişle öğretmenlik, sürekli öğrenciliktir.
6. Öğretmen, derse hazırlıklı girmeli
İmam-ı Gazali’ye, yazdığı ciltler dolusu kitapları gösteriyorlar ve bildiği en önemli şeyi soruyorlar. Cevap çok ilginçtir: “Hayatta bildiğim tek şey var. O da hiçbir şey bilmediğimdir.” Her dersin hazırlığı ayrı önem taşır. Nasıl olsa bildiğim konular şeklinde bir düşünce, hazırlıksız bir derse kapı aralar ve o dersin gerektiği şekilde işlenmeden geçmesine neden olabilir.
7. Her öğrenci özeldir
Bir çobanın koyunları meraya götürürken, hasta ve sakat koyunları sürüden ayırması normaldir. Çünkü bu koyunları sürüye dâhil edecek olursa kurt kapabilir ve zararı tazmin etmek zorunda kalabilir. Oysa öğretmenin yetiştirdiği, kuzu veya koyun değildir. Ve kimseyi ayırma, tecrit etme, eğitim hakkını elinden alma gibi bir lüksü yoktur. Öğrencilerini; zeki, tembel, zengin, yoksul, nüfuzlu gibi kavramlarla ayrım yapmaya hakkı yoktur.
8. Öğretmenin sınıfı kutsaldır
Öğretmen sınıfa girip kapıyı kapattığında vicdanı ile baş başa kalır. Her sınıfa kamera yerleştirilmiş ve sürekliği izlendiği belirtilmiş olsa bile öğretmenin gerekli çalışmayı gerçekleştirmesi için hiçbir yaptırım, vicdanının sesi kadar etkili değildir. Öğretmen sınıfın kapısından içeriye girerken; “Bu sınıfta benim çocuğum öğrenci olsaydı, nasıl bir öğretmenin okutmasını isterdim?” sorusunu kendisine sormalı ve o sorunun cevabını misyon olarak yüklenmelidir.
9. Özsaygı ve manevi doyum ön planda olmalı
Öğretmenin yaptığı işin karşılığı, aldığı ücretle ödenemeyeceği herkes tarafından bilinmektedir. Öğretmenin maaşı, başka meslek guruplarının ücretleri ile kıyaslanmamalı. Lakin öğretmenin asıl ücreti, öğrencisinin başarısı ile elde ettiği manevi doyumdur. Ayrıca öğretmeni, aldığı maaşla ve ekdersle gündemde tutmak, bilinçli ve art niyetli bir yaklaşımdır. Öğretmen bu yaklaşımlara fırsat vermemeli. Saygınlığını kaybettirecek tutum ve davranışlardan uzak durmalıdır.
10. Motivasyonunu bozmamalıdır
Bazen öğretmen, ciddi anlamda yalnız kalabilir. Öğretmene sahip çıkması ve destek olması gereken kişiler, öğretmene ve öğretmenlik mesleğine düşmanca bir tutum sergileyebilir. Bu durum öğretmenin moralini bozabilir. Çünkü öğretmen de bir insandır. Ancak öğrencisi için çabuk toparlanmalı, olumsuz duygu ve düşünceleri, sınıfın kapısının dışında bırakabilmelidir. Çünkü öğrencilerin geleceği ve öğretmenlik mesleği, günlük polemiklere, kısır tartışmalara feda edilemeyecek kadar kıymetlidir. Bu nedenle motivasyonunu sürekli yüksek tutmalıdır.
Alıntı.