Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
1. Öncelikle şu mesele kesinlikle MEB'in anayasası hükmünde olmalı: Her öğretmenden okul müdürü olamaz ama her okul müdürü aynı zamanda da öğretmendir.
2. Okul yönetimi "konfor" mercii değil "mesuliyet" in en zirve meselesidir.
3. Okul müdürlerinin denetimi, eğitimde en mühim meselemizdir. Okul müdürlerinin denetimini yapan uzmanlar ile öğretmenlerin denetimini yapan uzmanlar aynı kişiler olmamalı.
4. Bu denetimi yapacaklar en az "doktora" yapmış kişiler olarak "iletişim, öfke kontrolü, liderlik, ahlak eğitimi ile yönetim ilişkisi" mevzusunda uzman olmalı.
5. Okul müdürü, yönetim koltuğunu cennetten bir köşk olarak görmemeli, basarısızlıkta branş öğretmenliğine geçiş yap(tırıl)malı bunu da "attan inip eşeğe binme" meselesi haline getirmemeli.
6. Yönetim ayrı bir sanat, sadece sözlü sınav sadece yazılı sınavla istenilen bir tarzda bir yönetici belirlenemiyor. Ya dikdatör ya evrak hastası ya da göreviyle alakasız bir dünya benzetmelerine maruz kalınmamalı.
7. Yönetici, okul müdürlüğünden alınınca sanki eğitimde kast sınıfının en üst tabakasından düşmüş gibi bir algının olmaması gerekir.
8. Okul müdürleri, kesinlikle 3,4 yılda bir öğretmenleri tarafından değerlendirilmeleri gerekir. Sadece çok süreç geçirmek değil az sürede çok emek harcayan yöneticilere de değer verilmeli.
9. Okul yöneticilerin ödülleri, öğretmenlerle paylaşılmalı neden aldı, eğitime katkısı ne oldu bilinmeli.
10. Okul müdürleri koltuğunda oturan, sadece imza yetkisi olan, müdür yardımcılarına tüm işleri yükleyen biri demek değildir. O, ne her mevzuyu bilendir ne de eğitim işlerinden anlamayan biridir.