Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Milli Eğitim Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından hazırlanan “2017 Yılı Faaliyet Raporu” yayınlanmış ve eğitim sisteminin içinde bulunduğu içler acısı durum resmi olarak bir kez daha ortaya konulmuştur.
MEB’in eğitim alanına ilişkin faaliyetlerinin çok yönlü olarak değerlendirildiği raporda eğitimde önceden belirlenen hedeflerle ulaşılan sonuçlar arasında beklentilerin gerisinde kalan bir dengesizlik olduğu dikkat çekmektedir.
MEB 2017 Faaliyet Raporu’na ilişkin olarak dikkat çeken başlıklar şu şekildedir:
2017 yılında MEB tarafından yapılan inceleme ve soruşturma sayısının 17 bin 113 kişi olması dikkat çekicidir. 2017 yılı içinde 133 kişiye uyarma, 374 kişiye kınama, 7298 kişiye aylıktan kesme, 680 kişiye kademe ilerlemesinin durdurulması, 47 kişiye devlet memurluğundan çıkarma, 51 kişiye adli teklif, 8530 kişiye disiplin yönünden idari ceza teklifi getirilmiştir.
Mali denetim sonuçları içinde en dikkat çekici gelişme bazı il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin Avrupa Birliği projeleri kapsamındaki kaynaklar ile yapılan projelerde gelir ve giderleri muhasebeleştirmemesi, dolayısıyla usulsüzlük yapıldığı tespitidir. Sayıştay tarafından da tespit edilen bu durum hakkında MEB’in tutumu merakla beklenmektedir.
Özel okullarda okuyan öğrencilere verilen eğitim ve öğretim desteğine ilişkin mevzuattan kaynaklanan eksiklikler ile uygulamadan kaynaklanan hata ve noksanlıklar tespit edilmiştir.
MEB 2015-2019 Stratejik Planı göstergelerinin gerçekleşme durumları açısından bakıldığında 4+4+4 sonrasında zorunlu eğitim süresinin 12 yıla çıktığı iddia edilmesine rağmen, ortalama eğitim süresi 8,5 yıl olarak hedeflenmiş, ancak 7,5 yılda kalmıştır.
Eğitim öğretimden erken ayrılma oranı yüzde 34,81 olarak hedeflenmiş, ancak bu oran yüzde 36,40 ile hedefin üzerinde gerçekleşmiştir.
2016-2017 eğitim öğretim yılı itibariyle örgün eğitim dışına çıkan öğrencilerin sayısı 239 bin 233 olmuştur.
Öğrencilerin okul devamsızlığına ilişkin hedeflere ulaşılmamıştır. İlkokulda 20 gün ve üzeri devamsız öğrenci oranı hedefi yüzde 4,5 iken gerçekleşme yüzde 6,21; ortaokulda 20 gün ve üzeri devamsız öğrenci oranı hedefi yüzde 9,90 iken gerçekleşme yüzde 10,64; genel ortaöğrenimde 20 gün ve üzeri devamsız öğrenci oranı hedefi yüzde 25 iken, gerçekleşme oranı yüzde 29,95 olarak gerçekleşmiştir.
MEB, kamusal eğitim ile ilgili hedeflerine büyük ölçüde ulaşamazken, kurumun özel öğretimin payını arttırmak adına hedeflerine ulaştığı, bazı alanlarda hedeflerini aştığı görülmektedir. Özel öğretimin payının artırılması kapsamında okul öncesi eğitimde 164, ilkokulda 271.321, ortaokulda 321.313 ve ortaöğretimde 547.445 öğrenci eğitim ve öğretimine devam etmektedir.
MEB’in açıkça başarısız olduğu bir diğer alan da öğrencilere yönelik disiplin cezası/yaptırım hedefleridir. Bu hedefler de belirgin bir şekilde artmıştır. Ortaokulda disiplin cezası/yaptırım uygulanan öğrenci oranı hedefi yüzde 0,12 iken, gerçekleşme yüzde 0,29 (2,5 kat); imam hatip ortaokullarında disiplin cezası/yaptırım uygulanan öğrenci oranı hedefi yüzde 0,13 iken, gerçekleşme 0,76 (6 kat); genel ortaöğretimde disiplin cezası/yaptırım uygulanan öğrenci oranı hedefi yüzde 2,60 iken, gerçekleşme yüzde 3,26; mesleki ve teknik ortaöğretimde disiplin cezası/yaptırım uygulanan öğrenci oranı hedefi yüzde 3 iken gerçekleşme 3 kattan fazla artarak yüzde 9,81; Anadolu imam hatip liselerinde disiplin cezası/yaptırım uygulanan öğrenci oranı hedefi 1,07 iken yaklaşık üç kat artışla yüzde 2,99 olarak gerçekleşmiştir.
Ücretli çalıştırılan öğretmen oranı hedefin üzerinde çıkmıştır. Yılsonu hedefi yüzde 6,5 iken, gerçekleşme yüzde 8,64 olmuş, başka bir ifade ile 2017 yılında 78 bin 106 kişi ücretli öğretmen olarak çalıştırılmıştır.
Okul öncesi ve yaygın eğitim kurumları hariç ülke genelinde 54 bin 434 okul bulunmaktadır. İkili eğitim yapılan okul oranı 25,71 olduğuna göre her 4 okuldan birinde ikili eğitim yapıldığı sonucu ortaya çıkmaktadır.
Organize sanayi bölgelerinde bulunan özel mesleki ve teknik okul sayısında hedef yüzde 26 iken, gerçekleşme oranı yüzde 35 olmuştur. Benzer bir şekilde bu okullara giden öğrenci sayısındaki artış hedefi 19 bin 500 öğrenci iken, gerçekleşen artış 29 bin 622 öğrenci olmuştur.
Türkiye’de spor salonu bulunan okul oranı sadece yüzde 13’tür ve okulların yüzde 87’sinde spor salonu yoktur. Kütüphanesi olmayan okul oranı yüzde 61; çok amaçlı salonu olmayan okulların oranı yüzde 62’dir.
Sonuç
Eğitim sisteminde yıllardır yaşanan ve katlanarak artan sorunlar, MEB’in yayımladığı 2017 Faaliyet Raporu’na çeşitli yönleriyle yansımış, eğitimde önceden belirlenen hedeflerle ulaşılan sonuçlar arasında pek çok alanda ciddi uyumsuzluk ve dengesizlik olduğu görülmüştür. Açıklanan veriler, eğitimin içinde bulunduğu içler acısı durumu gözler önüne sererken, MEB’in eğitimin yapısal sorunlarına yönelik somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmek gibi bir amacının olmadığı, eğitim sürecine kamusal bir yaklaşımdan çok, tamamen piyasacı bir mantıkla baktığı açıkça görülmektedir.
Okul öncesi eğitimden başlayarak eğitim yatırımlarına, ders kitaplarının hazırlanmasından eğitim yöneticilerinin belirlenmesine, sınıf mevcutlarından laik, bilimsel ilkeler doğrultusunda eğitim verilmesine kadar, eğitimin demokratik ve kamusal yönünün geliştirilmesine özen gösterilmelidir. Derslik, okul, öğretmen açıklarından eğitimin genel bütçe içindeki payına kadar, eğitimin hemen her alanında köklü bir değişime gereksinim olduğu açıktır.