Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Dört Çocuklu Eski Bir Öğretmenden Okula Dönüşle İlgili Çok Önemli Tavsiyeler: Okul eşyalarının olduğu her şeyi dolaplare ve çekmecelere bakmalıyız
Günlerim çocuklarıma saç traşı yaptırmak, hafta sonları gidecekleri spor etkinliklerine kayıt olmak ve okullar açılmadan önceki son birkaç günde eğlenceli aktiviteler düzenlemeye çalışmakla geçiyor.
Bir taraftan da okul için yapacağımız kırtasiye alışverişini biraz daha tasarruflu bir hale getirmek adına elimizdeki malzemelerin neler olduğunu görmek için evdeki çekmecelerin ve dolapların içlerini karıştırıyoruz.
Yine ve yeniden yeni ayakkabılar alıyoruz (bir ayak üç ayda iki numara birden büyüyebilir mi?!), öğle yemeği malzemelerinden stok yapıyoruz ve yazın okunması gereken kitapların tümünün bitmesini sağlamak için bilgisayar oyunlarını kapatıyoruz.
Peki, çocuklarınızın öğretmenlerinin de bütün bunları yaptığını (çocuklu olanların elbette) ve bunların yanı sıra sınıflarını hazırladıklarını ve eğlenceli matematik dersleri, yaparak öğrenebilecekleri fen projeleri, ilham veren tarih dersleri için ders planları yaptıklarını ve çocuklarınız için okuma köşeleri hazırladıklarını biliyor musunuz?
Hepimiz bir sonraki okul yılına hem kendimizi hem de çocuklarımızı hararetle hazırlarken herkes için harika bir başlangıç olmasını nasıl sağlayabiliriz?
Eski bir öğretmen ve dört çocuk annesi olarak size verebileceği en iyi (ve tek) tavsiye şu:
Öğretmenlere iyi davranın.
Bu, onlara pahalı hediyeler almanız ya da her gönüllü işi üstlenmeniz anlamına gelmiyor. Sadece dostça ve nazik davranmaktan, minnetini göstermekten bahsediyorum.
Çünkü onlar önümüzdeki dokuz ay boyunca çocuğunuzla bağ kurmak ve ona yeni şeyler öğretmek için inanılmaz bir çaba, zaman ve “yürek” harcıyorlar. Öğretmenlik binlerce kez ödüllendirilmesi gereken inanılmaz zor ve saygın bir iş.
Evdeki küçük gözlerin sürekli üzerinizde olduğunu da unutmayın. Çocuğunuzun öğretmeniyle karşılıklı konuşma şekliniz ya da onun hakkındaki konuşma şekliniz, genel havayı belirler. Eğer en başından itibaren gülümser ve nazik sözcükler kullanırsanız, çocuklarınız, öğretmenlerine ve yaptıkları işe saygı duyduğunuzu görecektir. Tutumunuz bulaşıcıdır. Çocuklarınıza, öğretmenlere ve hatta diğer velilere bulaşır. Tutumunuz olumlu olursa, diğerli de genellikle bunu izler.
Küçük bir gülümsemenin ve el sıkışmanın ötesinde, söyledikleriniz de daha iyi bir ilişki kurmanızı sağlayacaktır. Ne diyeceğinizi bilmiyorsanız şunları deneyebilirsiniz:
“Ne zaman isterseniz beni arayabilir ya da mail atabilirsiniz. İşte iletişim bilgilerim.”
“Elimden geldiği kadar yardımcı olmak isterim.”
“Sizinle nasıl iletişim kurmamı tercih edersiniz?”
“Bu kadar sıcak/açık/organize/dostça davrandığınız için teşekkür ederim.”
Çocuğunuzun öğretmenine, konuşmak için ulaşılabilir olduğunuzu, onun ekibinin bir parçası olmak istediğinizi, okul ile ev arasında açık ve olumlu bir iletişime hazır olduğunuzu belli eden herhangi bir şey söyleyebilirsiniz.
“Ebeveynler öğretmenlere karşı” ya da tam tersi bir durumun hiç oluşmaması ve herkesin aynı ekipte olduğu hissi, işleri herkes için fazlasıyla kolaylaştırır.
Öğretmenler öğrencilerine çok şey verir. Öğretmenlerinin yaratıcı, yürekten gelen, güzel çabalarıyla aldığı dersler (hem akademik hem de hayata dair) oğullarım için unutulmaz.
Onlara karşılık olarak en azından minnetimizi ve olumlu bir iş birliğini verebiliriz.
Eğer imkanınız varsa, biraz ıslak mendil de verebilirsiniz:)
Bu yıl çocuğunuzun öğretmenini daha çok sevmeniz (ve bunu belli etmeniz) ümidiyle…
Kaynak: http://community.today.com/post/my-only-advice-for-an-awesome-start-to-the-school-year?cid=sm_npd_td_fb_pa