DERDİMİZ ÖNLÜK MESELESİ DEĞİL!

Bunun üzerine, adeta eğitimde yeni ve radikal bir adım atılmış gibi (bize göre gereksiz) bir tartışma aldı başını gidiyor.
Türkiye’de öğretmenler sanki ilk defa önlükle tanışacakmışcasına lehte ya da aleyhte polemikler tüm hızıyla gündeme oturdu.
Ülkemizde zaten uzun yıllardır öğretmenlerimiz önlük kullanıyor. Sayın Selçuk’un şimdi yaptığı, öğretmenlerimizi teşvik etmek amacıyla, önlükleri yeni bir tasarımla kamuoyuna bir sunmak olmuştur.
Hal böyleyken, eğitimin ve eğitim çalışanlarının devasa sorunları dururken, önlük meselesinden hareketle ve bir kısmı da magazinsel gereksiz tartışmalarla eğitim kamuoyunu meşgul etmenin pek uygun olmadığını düşünüyorum.
Eğitim çalışanlarının ekonomik koşullarının iyileştirilmesi, meslek kanununun çıkarılması, eğitim kurumlarının çetevari yapıların tahakkümünden kurtarılması ve ehil yöneticilerce yönetilmesi, derslik ihtiyacının giderilmesi, yeterli öğretmen atanması gibi onlarca sorun ortada dururken suni gündemlerle “cambaza bak” yapılması doğru değildir.
Mesela eğitim çalışanlarına şiddeti önleme noktasında radikal tedbirler alma anlamında adım atamazken beyaz önlük tartışmasına girerseniz, önlüklerimizin kana bulanmasına nasıl engel olacağız?
Diğer yandan Sayın Bakan İSTEYEN ve İHTİYAÇ DUYAN öğretmenlerimizin önlük kullanabileceğini özellikle vurgulamış.
Ancak işgüzar ve durumdan vazife çıkaran idarecilerin oldukça yoğun olduğu bir ortamda sayın Bakanın ortaya koyduğu bu GÖNÜLLÜLÜK çerçevesinin korunabileceği hususunda da endişelerimiz yok değil.
Hayırlı olsun diyorum.
Beğenen meslektaşlarımız yeni önlükleri giyer.
İşgüzarlık yapacak yöneticileri de uyarıyorum; sayın Bakan ölçüyü ortaya koymuştur, kimse kraldan çok kralcılık yapmasın.
Hızla eğitimin ve eğitim çalışanlarının gerçek gündemine dönülmesini bekliyoruz.