Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
ÇOCUKLUĞUMUZ, ADETA KÜÇÜK ŞEYLERDEN MUTLU OLMA SANATI İDİ. ŞİMDİ İSE SAHİP OLMA-TÜKETME- DOYUMSUZLUK-MUTLU OLAMAMA ÇAĞI.
Bir turu 25 kuruşa bisiklete binmekten mutlu olan çocukluğumuz, bisiklet hediye edildiğinde o kadar mutlu olamayan çocuklarımızı anlayamıyor.
Komşuda siyah beyaz televizyon izlemekten mutlu olurduk, şimdi 1000 renkli kanal, üstüne internetten binlerce seçenek o mutluluğu vermiyor.
Naylon topla-naylon ayakkabı ile sokaklarda yaptığımız maçın mutluluğunu, futbol topu-spor ayakkabı-halı/çim sahada oynama imkânı sunduğumuz çocuklar duyamıyor.
Devlet okullarında, yayan yollar-siyah önlük eşitliğinde okuduk. Kaçırdığımız dersin notlarını yazıp çalıştık-azimle. Şimdi özel okul-servis, tüm lüks-teknik imkanlar bile çalışma azmi vermiyor çoğu çocuğa. Ama “bunalım” yaygın.
Sınıfta bir kişiden hoşlanır, yıllarca açılamazdık ama o sevgiye sadık kalırdık. Şimdi üç günde bıkmalar, kaprisler, küsmeler, sabırsızlık-vefasızlık-imaj-marka-moda vs.
“SİHİR” ÇOCUKLUKTA MIYDI, ZAMANDA MI, EŞİTLİKTE Mİ, ZİHNİYETTE Mİ?
Haa, bir de, herkeste Ataya saygı, “Doğruluk-çalışkanlık,Küçüklerimizi sevmek-büyüklerimi saymak” diye değerlerimiz vardı. (Ozan Yılmaz)